Ekonomi"İşçileri feribotlara yetiştirmek için çalışıyoruz"

"İşçileri feribotlara yetiştirmek için çalışıyoruz"

24.02.2011 - 15:48 | Son Güncellenme:

Tekfen İnşaat Genel Müdürü Ümit Özdemir, "Libya’da çalışmakta olan 1.600 kişi var. Bunların 400’ü Libyalı, 1.200’ü değişik ülkelerden geliyordu. 407 Türk çalışan vardı. Öncelikli olarak Libyalılar ayrıldı. Kalan kişileri çeşitli baskın ve yağmalardan dolayı çöldeki büyük şantiyede topladık. Orası sahile bin kilometre uzakta. Oradan getirmek için girişimlerimiz oldu ama maalesef başarılı olamadık. Şimdi onları sahile getirmek için bir çalışma yapıyoruz. İnşallah onları feribotlara yetiştireceğiz" dedi.

İşçileri feribotlara yetiştirmek için çalışıyoruz

Tekfen İnşaat Genel Müdürü Ümit Özdemir, Libya’da 20 milyar dolar mertebesinde devam eden bir iş olduğunu belirterek, "Bunun halli konusunda hükümetimizin de mutlaka bize yön göstermesi ve yardımı çok önemli. Tek başımıza gidip orada birşey yapmamız mümkün değil" dedi.

Deloitte Türkiye’nin bu yıl ilk kez yayınladığı "Türkiye İnşaat liderleri 2010" raporunun açıklandığı toplantıya katılan Tekfen İnşaat Genel Müdürü Ümit Özdemir, inşaat şirketi olarak 1956’da faaliyetine başlayan Tekfen’in, gübre, inşaat, bankacılık, sigorta gibi sektörlerde hizmet verdiğini, holdingin 2010 cirosunun 2,5 milyar dolar civarında olduğunu ve bunun yüzde 50’sinin inşaat sektöründen geldiğini kaydetti.

İnşaat şirketinin 12 değişik ülkede faaliyet gösterdiğini, geçen yıl 900 milyon dolar civarında olan ciroyu bu yıl 1,1 milyar dolara yükseltmeyi hedeflediklerini belirten Özdemir, iş yaptıkları ülkelerdeki işlerine ilişkin bilgi verdi.

Özdemir, Libya’da TML ile birlikte yapay nehir projesini, Bulgaristan’da santral işi, Türkiye’de muhtelif otoyol işleri, Azerbaycan’da devlet petrol şirketi ile birlikte petrol şirketinin yönetim merkezi ve denizden gaz çıkarmakta kullanılacak bir petrol platformu, Kazakistan’da petrol endüstrisinde büyük işler yaptıklarını anlattı.

Türkmenistan’da dün 260 milyon dolarlık petrol tesisi projesi işini imzaladıklarını, yakında çalışmaların başlayacağını, Katar’da da 1 milyar dolarlık toplam portföy için çok önemli bir otoyol projesi yaptıklarını ve 600 milyon dolarla başlayan bu işin şu anda 1 milyar dolar sınırına dayandığını anlatan Özdemir, ayrıca bir de kimya tesisi yaptıklarını, Suudi Arabistan’da petro kimya tesisi, Abu Dabi’de boru hattı ve petro kimya tesisi, Umman’da ise yeni bir iş bitirdiklerini kaydetti.

Özdemir, Irak’ta yeni işler takip ettiklerini, daha önce riskli buldukları için iş tekliflerine sıcak bakmadıkları bu pazarda bazı işleri kovaladıklarını kaydetti.

-LİBYA YATIRIMI-

Haberin Devamı

Libya’da uzun süre çalışmadıklarını ancak 2005’de TML şirketiyle birlikte büyük nehir projesi adı verilen ve çölden sahile su getirmek için yapılan büyük projede 500 milyon dolarlık bir kontrat imzaladıklarını belirten Özdemir, işin yüzde 75’ini bitirdiklerini, bütün problemleri de neredeyse aştıklarını ve 8 ay içinde de teslim edeceklerini belirtti.

Ancak Libya’da olayların patlaması üzerine nasıl sonuçlanacağını bilmedikleri bir döneme girildiğini ifade eden Özdemir, şunları kaydetti: "Bu projenin hükümetin, Libya’nın mutlaka sahipleneceği ve ortada bırakılmayacağı kesin. Libya’da yaptığımız işin kalan kısmı şu andaki Tekfen portföyünün yüzde 6,5’u civarında. Dolayısıyla bizim için Libya pazarının kaybedilmesi veya Libya’daki risk çok önemli bir risk teşkil etmiyor. Çünkü değişik ülkelerde şantiyelerimiz ve yatırımlarımız var. Libya’yı o nedenle bekleyip göreceğiz. Oradaki ekipmanımızın önemli bir kısmı sigortalı. Şu anda ekipmanı düşünmüyoruz. Libya’da çalışmakta olan 1.600 kişi var. Bunların 400’ü Libyalı, 1.200’ü değişik ülkelerden geliyordu. 407 Türk çalışan vardı.

Haberin Devamı

Öncelikli olarak Libyalılar ayrıldı. Kalan kişileri çeşitli baskın ve yağmalardan dolayı çöldeki büyük şantiyede topladık. Orası sahile bin kilometre uzakta. Oradan getirmek için girişimlerimiz oldu ama maalesef başarılı olamadık. Şimdi onları sahile getirmek için bir çalışma yapıyoruz. İnşallah onları feribotlara yetiştireceğiz. Kriz masasına döneceğim, onları bir an önce Türkiye’ye getirmek birinci düşüncemiz. Ondan sonra ne olur bilemiyoruz. Bundan sonra tartışılması gereken Türk müteahhitliği açısından Libya’da fırtınadan sonra ne olacak.

Herhalde oradaki yatırımlar devam ettirilecek mi ettirilmeyecek mi? Oradaki mallar, eşyalar, makineler, ekipmanlar ne olacak. Karşımıza kim çıkacak. Bunlar önemli sorular ve bütün müteahhitlik firmalarının sorusu. Nereden bakarsanız bakın 20 milyar dolar mertebesinde şu anda devam eden bir iş var. Bu rakam 15 de olabilir 25 de... Bunun halli konusunda hükümetimizin de mutlaka bize yön göstermesi ve yardımı çok önemli. Tek başımıza gidip orada bir şey yapmamız mümkün değil. Bugüne kadar başarılı bir kriz yönetimi oldu, bundan sonra da müteahhitlerin ne yapacağına hep beraber karar veririz." Özdemir, Türk firmalarının dünyada var olabilmesi için mutlaka kabuk değiştirmesi gerektiğine işaret ederek, "Bizim büyük firmaların daha büyüyerek komple iş yapar, marka satar hale gelmesi lazım. Onun için Türkiye’deki müteahhitlerin bu kabuğu değiştirmesi bu tahta çıkmaları lazım. Aksi takdirde biz hep taşeronluk işleri yaparız, fazla karlı olmayan büyük rekabetlerin olduğu işleri yaparız. Daha fazla büyüyerek devletler arası iş yapar hale gelmesi, Türk müteahhitlik sektörünü daha güçlü hale getirecektir" dedi.

-RÖNESANS HOLDİNG-

Haberin Devamı

Rönesans Holding CEO Hüseyin Esenergül de 1994’de Rusya’da kurulan şirketin, inşaat, gayrimenkul ve enerji üretimi olmak üzere 3 faaliyet alanı bulunduğunu, 2009’un kriz yılı olması nedeniyle şirketleri açısından hem büyüme, hem küçülme yılı olduğunu ve küçülmeyi önlemek adına Rönesans inşaatı yeni pazarlara açma kararı aldıklarını belirtti.

Bu pazarlar arasında Libya, Katar, Bahreyn, Suudi Arabistan ve Türkmenistan’ın ön sırada yer aldığını ve önce Libya’da ardından da Türkmenistan’da yüklü ihaleler kazandıklarını anlatan Esenergül, inorganik büyümeyi de hedefleyen şirketin yeni şirketler satın alma politikasını sonucunda 2009 yılı sonunda Avusturya’da ikinci en büyük şirketin yüzde 10.22 hissesini satın aldığını ve bu şirketle birlikte yüzde 50 ortaklıkla kurdukları yeni şirketin 2010’da Libya’da biri stadyum, birisi de yüksek bina olmak üzere iki iş aldığını belirtti.

Esenergül, henüz bu işlere başlanmadığını, Libya’nın toparlanmasını beklediklerini bildirdi.

Şirketlerinin Libya’da 180 Türk çalışanı olduğunu ancak olayların başlaması üzerine Mısır üzerinden bu işçilerin Türkiye’ye döndüğünü, diğer şantiyelerde topladıkları yaklaşık bin çalışan için de 2 uçak hazır ettiklerini, bugün yarın tüm operasyonun tamamlanmış olacağını kaydetti.

-TAV İNŞAAT-

Haberin Devamı

TAV İnşaat Üst Yöneticisi (CEO) M. Sani Şener, TAV olarak Türkiye’de hiç işleri bulunmadığını, yurt dışında havalimanı inşaatı yaptıklarını belirtti.

Küreselleşmenin getirdiği en önemli şeyin sermaye ve teknoloji transferi olduğunu, ama kültürel transferi küreselleşmenin yapamadığını, Türk müteahhitlerinin ise kültürleri birbirine entegre edebildiğini, bunun da en büyük avantaj olduğunu söyledi.

Türk firmalarının güçsüzlüklerinin ise taşeron ağırlıklı olmaktan müteahhit ağırlıklı olmaya yeni yeni gittiklerini, doğrudan idarelerden iş alma yeteneği olan Türk firması sayısının çok az olduğunu ve önemli kısmının halen taşeron boyutunda çalıştığını anlatan Şener, Türkiye’nin 10-15 müteahhit boyutunda çalışan firması bulunduğunu ve bunun artması gerektiğini söyledi.

Şener, bunun nedeninin Türk firmalarının uluslararası iş yapabilme tekniğini yeni yeni öğrenmesi olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin dünyadaki müşavir firmalarda çalışan Türk mühendisinin çok nadir olduğunu, proje firmalarının o bölgelere açılması halinde Türk müteahhitlerinin o bölgelerde çok daha fazla iş alma olanaklarının olacağını ifade eden Şener, TAV olarak avantajlarının yabancı müşavir firmalarla çok yakın ilişkilerde olmalarının, onların ihalelerde yer almalarını sağlamalarına neden olduğunu anlattı.

Şener, kalite kontrol, kalite güvence ve iş güvenliği konusunda mühendis bulmada ciddi zorlandıklarını, yabancı yatırımcıların en önem verdiği konulardan birisinin bu olduğunu söyledi.

-LİBYA’DAKİ TAHLİYE ÇALIŞMALARI-

Haberin Devamı

Libya’daki şantiyelerindeki tahliyeye de değinen Şener, "Bu şantiyelerin tahliyesini yapıyoruz. Biz Türk işçilerin ve mühendislerin naklini tamamladık.

Ama şantiyedeki 4 bin işçinin 2 bini Vietnam ve Taylandlı idi. Kolombiyalıları ortağımız Brezilyalılar götürdü. Tayland ve Vientnamlıları Malta üzerinden gönderiyoruz. Operasyon devam ediyor. Malta’da bir ofis açtık orada bir gemi tuttuk. Oraya doğru onları transfer ediyoruz" dedi.

Deloitte tarafından yayınlanan rapora ilişkin hazırlanan basın bülteninde, 2010 yılı ikinci çeyreği itibariyle de inşaat sektörünün yüzde 21,9 oranında büyüyerek Türkiye’nin büyüme oranını neredeyse ikiye katladığı belirtildi.

Rapora göre 2010 yılında özellikle enerji ve ulaştırma sektörlerinde kamu yatırım projelerinin raflardan indirilerek uygulamaya konulması ve konut yapımındaki canlanmanın inşaat sektöründe yüzleri güldürdüğü ifade edildi.