08.01.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Duygu Erdoğan
Türkiye ihracatta pandemiye rağmen hedeflerini aşarken özellikle 6 sektör dikkatleri üzerine topladı. Gıdanın yanı sıra çimento, mobilya ve halının ihracatta yıldızı iyiden iyiye parladı.
Bu sektörler 7 milyar 301 milyon dolar ihracatla hububat, 5 milyar 567 milyon dolarla mobilya, 3 milyar 760 milyon dolarla çimento, 2 milyar 731 milyon dolarla yaş meyve sebze, 2 milyar 605 milyon dolarla halı ve 1 milyar 684 milyon dolarla meyve sebze mamulleri oldu. Yıllık bazda kendi rekorlarını kıran bu 6 sektör, toplam 24 milyar dolara yakın ihracat geliri sağladı.
Aralık ayında ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16 artışla 17 milyar 844 milyon dolar gelerek Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamına ulaştı. Geçtiğimiz yılın tamamında ise ihracat 169 milyar 514 milyon dolar ile Yeni Ekonomi Programı 2020 İhracat hedefi olan 165.9 milyar doların üzerine çıktı.
Nasıl başardılar?
Yıllık ihracat hedeflerinin aşılmasında özellikle tarım ve gıda ürünlerinin desteği dikkat çekici. Pandemi döneminde artan gıda talebini üretim gücüyle karşılayan Türkiye’nin önünde 2021 yılında da benzer bir yol haritası görünüyor.
Gıdanın yanı sıra ‘ev’ ve ‘evin içi’ de yeni dönemde çıkış yakaladı... Yıllardır dünyada ‘Türkiye mobilyası’ algısını oluşturmak isteyen mobilya sektörü pandemi döneminde atağa kalktı. İç piyasada daralan üretim nedeniyle dış pazarda agresif büyüme yoluna giden çimentocular da, sektörel rekor tazeledi.
İhracatçılar, pek çok üretim grubunda çeşitlenen pazarlar ve mevcut pazarların derinleşmesi ile ticaret kavşağının merkezi haline gelen Türkiye’nin bu küresel kriz sürecini fırsata çevirdiğine dikkat çekiyor. Yılın rekorlarını getiren 6 sektöre bakan 5 başkan, Milliyet’e değerlendirmelerde bulundu.
Çimentoda ‘agresif’ taktik
Türkçimento Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Saka, Türkiye çimento sektörü olarak yüksek üretim maliyetlerine rağmen dünyanın en ucuz çimentosuna sahip olduklarını dile getirdi. Saka yüksek kaliteli ürünleri 100’den fazla ülkeye ihraç ettiklerini de vurguladı.
2 yıldır yurt içi pazarda yüzde 40’lık tüketim azalması olduğunu anlatan Saka, bu nedenle ihracatta agresif bir büyüme kaydettiklerini söyledi. Saka, aynı zamanda Türk çimento şirketleri olarak yurt dışına yatırım yapıp globalde yerel markalar yaratmanın Türkiye’ye daha fazla katkı sağlayacağına inandıklarını; birçok firmanın bu konuda adımlar attığını ifade etti. Türkiye’nin Avrupa’nın en önemli çimento oyuncusu olduğunu vurgulayan Tamer Saka, “2020 yılında çimento sektörünün toplam ihracat miktarı yüzde 36.6 artarak 31.4 milyon ton oldu. İhracat geliri ise yüzde 27.3 artışla 1.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2020 yılında en büyük ihraç pazarlarımız ABD, Ortadoğu ve Batı Afrika oldu” diye konuştu.
‘İhracatçı uyum sağlamada kabiliyetli’
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat Bakliyat Sektör Kurulu Başkanı Mahsum Altunkaya, 2020 yılının pandemi nedeniyle dünya ticaretinde çok farklı bir dönemi yaşattığını söyledi. Altunkaya sektörün 12 aylık süreçte ihracatını yüzde 7.5 artışla 7.3 milyar dolara taşıdığını vurguladı.
İlk defa 7 milyar doları aşarak yeni bir rekora imza attıklarını ifade eden Altunkaya, “Sektörümüz insan hayatının vazgeçilmezi, temel gıda ürünlerini arz etmekte. Bu sebeple, stratejik önemi bulunuyor. Bu özelliği sebebiyle sektör ürünlerine olan talep pandemi etkisiyle daha da arttı. İhracat artışındaki en önemli sebeplerden biri ise şüphesiz ki ihracatçılarımızın şartlara uyum sağlamada gösterdiği kabiliyet. Zorluklar, Türk ihracatçısını yıldırmamakta, daha ziyade yeni girişimlerde bulunmaya teşvik etmiştir” dedi.
Altunkaya Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin de başkanı. Birlik, Türkiye’deki hububat sektör ihracatının yüzde 31.7’sini gerçekleştiriyor. Türkiye genelinde yapılan sektör ihracatının ülke gruplarına göre dağılımında ise, Ortadoğu ülkeleri yüzde 38.7 pay ile ilk sırada yer alırken, yüzde 23.6 pay ile Afrika ikinci, yüzde 11.1 pay ile Avrupa Birliği ülkeleri üçüncü, yüzde 10.2 ile Amerika dördüncü sırada.
‘Üstü açık bir fabrikayız, iklim direkt etkiler’
Yaş meyve sebze ile meyve sebze mamulleri ihracatı ayrı ayrı hesaplanıyor. İki ihracat için görüşüne başvurduğumuz Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Başkan Yardımcısı Senih Yazgan, sektörün yılı önemli bir başarı ile kapattığını belirtirken, tarıma dayalı her alanda artı değer sağlandığına dikkat çekti. Yazgan, şöyle devam etti:
“2021 için tek endişemiz, kuraklık. İklim değişikliği sadece bugünün değil, bundan sonra her günün meselesi. Verim ya da kalite azalışı direkt sektöre yansıyacak. Tarım üstü açık bir fabrika, çok dikkatle geleceği planlamalıyız. İhracatta Rusya’nın açık ara liderliği vardı. İngiltere ile STA’ya tarım ürünlerinin de dahil edilmesiyle ileride önemli atak bekliyoruz.”
Halıda Avustralya ve ABD ‘sürprizi’
İstanbul Halı İhracatçıları Birliği Uğur Uysal, halı sektörünün son yıllarda ihracatını istikrarlı olarak artırdığını hatırlatırken, pandemi etkisine rağmen Türk halısının dünya çapında bir marka değeri olması ve katma değerli ürün üretmesiyle büyümeyi sürdürdüğünü söyledi.
Firmaların dünyadaki tüketim alışkanlıklarının değişmesine hızlı bir şekilde ayak uydurması ve e-Ticaret gibi alternatif satış kanallarına adapte olmasının da ihracat artışında önemli bir etken olduğunu anlatan Uysal, şöyle konuştu:
“Ayrıca pandemi nedeniyle insanların eve kapanması ve ev eşyalarını değiştirme ihtiyacı da sektörün büyümesine katkı sundu. Halı sektörü olarak en önemli pazarımız ve en çok talep artışı olan ülke ABD. Toplam ihracatımızın yüzde 35’ini bu ülkeye gerçekleştiriyoruz. Bu yıl ABD’ye ihracatımız yüzde 38 arttı. Önümüzdeki yıllarda da bu artışın sürmesini bekliyoruz çünkü Amerika pazarı çok büyük bir potansiyel barındırıyor. En çok ihracat yaptığımız ilk 20 ülke arasında ihracatımızın en fazla arttığı ülke ise Avustralya. Bu yıl Avustralya’ya geçen yıla oranla yüzde 81 daha fazla ihracat gerçekleştirdik.”
‘En moda ve en akıllı’ Türk mobilyası algısı
İstanbul Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, Türkiye’nin dünya mobilya ticaretinde tasarım ve kalitesiyle her zaman yüksek bir potansiyel barındırdığını söyledi.
Pandemi döneminin ise bunu dünyaya göstermek için önemli bir fırsat oluşturduğunu anlatan Güleç, “Mesela hep çalıştığımız Amerika ve Avrupa ülkelerinde varlığımızı daha da artırdık. Küresel krize rağmen sektörün büyümesinin arkasında, yıllardır yaptığımız marka atakları var. 2021 yılı ‘Türkiye Mobilya’ çizgisinin imajını daha da güçlendirecek. Sektörün her yıl artı 1 milyar dolar getirebilme potansiyeli var. Katma değerli üretim ve artan adetlerde satışlara yoğunlaşıyoruz” dedi.
Sektörün aynı zamanda pazarları yakından takip edip ona göre ürün geliştirme tecrübesi de oluşturduğunu vurgulayan Güleç, dünyada ‘modayı yakından takip eden, fonksiyonlu, akıllı’ çizgide bir Türkiye mobilya algısı oturduğunu dile getirdi. Sektörün ihracatı sırasıyla Irak, Almanya, Suudi Arabistan, ABD, İsrail, Fransa, İngiltere, Libya, Hollanda ve Romanya’ya oldu.