25.12.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Hanife Baş
“Dijital asistanların çok önemli bir bölümü kadın sesli ve kimlikli ve çok itaatkarlar. Genç erkekler, Siri, Alexa veya Cortana’ya sürekli emirler yağdırıyor ve onların ‘tabii ki’ cevaplarını doğal görmeye başlıyorlar. Aynı boyun eğmiş tavrı etraflarındaki diğer kadınlardan da bekliyorlar…”
“Otomobillerde kadın el çantasını koyacak bir yer yoktur. Otomobil pedalları 1.70 cm boyundaki bir erkeğe göre yerleştirilir…”
“Yeni ürünler için de erkek bakışı öncelikli. Daha çok erkeklere lazım olan, erkekleri ilgilendiren konulardaki ürünler yatırımcı buluyor…”
2020 yılında ‘Teknolojideki 10 Kadın Lider’den biri seçilen Türk yönetici Saniye Gülser Corat, teknolojideki cinsiyet eşitsizliğiyle ilgili bu örnekleri veriyor. 2004-2020 tarihleri arasında UNESCO’nun Cinsiyet Eşitliği Bölümü Direktörlüğünü yapan Corat, “Yeni teknoloji alanlarında her şey erkek bakış açısına kalıyor. Önlem alınmazsa dünya, nüfusun yüzde 49’unu ciddiye alan, onlar için çözümler üreten bir yer haline gelecek” diyor. Corat’la teknolojide ve icatlarda cinsiyet eşitliğini konuştuk.
Projelerde kadın yok
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1955’de İstanbul'da dünyaya geldim. Liseyi Robert Kolej’de birincilikle bitirdim. Boğaziçi Üniversitesi’nde okudum. Lisansüstü eğitimini Belçika’da College of Europe’da tamamladım. Doktora için Kanada’da Carleton Üniversitesi’ne gittim. Öğretim görevlisi olarak çalıştım. Bir süre uluslararası kuruluşlara danışmanlık yaptım. 2004’de UNESCO’nun Cinsiyet Eşitliği Bölümü Direktörlüğü’ne 2 bin aday arasından seçildim.
Teknolojideki cinsiyet eşitsizliğiyle ilgili tespitleriniz neler?
Mühendislik eğitimi alan kadın oranı azaldı. Yeni teknoloji alanlarında her şey erkek bakış açısına kalıyor. Projelerde ya hiç kadın yok ya da bir iki tane var, onlar da seslerini çıkaramıyor. Silikon Vadisi’nde yapay zeka veya veri bilimleri işlerine başvuran kadın oranı yüzde 1’in altında. Daha da önemlisi, kadınların dijital becerileri olmadığı için emek pazarında hem istihdam hem de gelir düzeyi olarak düşüş kaydediyorlar. Dünyada bilişim patentlerinin sadece yüzde 2’si kadınlar tarafından alınıyor.
Dijital beceri önemli
Pandemi bu eşitsizliği artırdı mı?
Maalesef evet. Örneğin, Kovid-19 hastalığına yol açan SARS-CoV-2’ye aşı bulma çabasında ilk defa yapay zeka algoritmaları kullanıldı. Ancak elimizdeki verilerin önemli bir kısmı cinsiyete göre ayrılmamış. Bu konuda veri paylaşan 62 ülkenin 29’unda verilerde cinsiyet dağılımı belirtilmiyor. Oysa bu hastalığın kadınları ve erkekleri farklı etkilediğini ve farklı ölüm oranlarına yol açtığını biliyoruz. İkincisi, küresel olarak sağlık çalışanlarının yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. Ancak maskeler, yüz koruyucuları ve hastane önlükleri erkek bedenine göre tasarımlanmış ve o nedenle koruyuculukları sınırlı.
Sizce neler yapılması gerekiyor?
Her şeyin temeli eğitim. Günümüzde dijital beceriler çok önemli hale geldi. Bu konuda ciddi bir atılım yapmak ve lise yıllarından kızlara ulaşmak gerekiyor. Programcılığın, lise müfredatına eklenmesi iyi bir adım olur. Kızlara matematik ve bilim konularını sevdirmek için özel yaklaşımlar ve metotlar var.
Önlemler alınmazsa dünyanın sadece nüfusun yüzde 49’unu ciddiye alan, onlar için çözümler üreten ve ürünler tasarımlayan bir yer haline gelebileceğini görebiliriz.
Dijital asistanlar
Yapay Zeka ve Cinsiyet Eşitliği raporunuz hakkında bilgi verir misiniz?
Dijital beceriler üzerine bir çalışma yaparken, çok ilgi çeken bir bulgu çıktı karşımıza. Dijital asistanların çok önemli bir bölümü kadın sesli ve kimlikli ve çok itaatkarlar. Genç erkekler, Siri, Alexa veya Cortana’ya sürekli emirler yağdırıyorlar ve onların ‘tabii ki’ cevaplarını doğal görmeye başlıyorlar. Aynı boyun eğmiş tavrı etraflarındaki diğer kadınlardan da beklemeye başlıyorlar. Önümüzdeki bir iki yıl içinde insandan çok dijital asistanlarla iletişim kuracağımızı düşünürseniz, bunun ne kadar sorunlu olduğu daha da belirginleşir. Altı yaşından beri Siri’ye ve Alexa’ya emir vermeye alışmış bir erkek çocuğu ilk kız arkadaşına nasıl davranır acaba?