Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Kazanç elde etmek için büyük sabır gerektiren solucan gübresi, normal gübreye oranla hem daha uygun fiyatlı hem de verimliliği oldukça yüksek. Özellikle organik tarımla uğraşan kişilerin tercih ettiği solucan gübresinden düşük maliyetle yüksek kazançlar elde etmek mümkün. Türkiye'de yeni yeni gelişen sektörde, tarımın büyük çoğunluğunu solucan gübresiyle yapabilecek kadar üretici bulunmuyor fakat her geçen gün bu işe olan talep artmaya devam ediyor.
Uzmanlar, iki çeşit gübre olduğunu belirtiyor. Kimyasal gübreler içeriğinde hangi besin elementinin hangi formda, hangi saflıkta ve hangi miktarda olduğu kesin olarak bilinen, doğrudan bitkiye yarayışlı formda sentetik olarak üretilen maddelerken, organik gübreler ise ölü bitkisel veya hayvansal atıkların çoğunlukla kompostlanmasıyla elde edilen, içeriğinde kimyasal bulunmayan materyaller olarak biliniyor. Solucan gübresi de organik gübre çeşitlerinden biri.
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi F. Şüheda Hepşen Türkay, solucan gübresinin üretildiği hammadde olan organik materyallerin çoğunlukla mama yapım süreci olan önkompostlama işleminden geçtiğine ve dolayısıyla solucana yedirilen materyalin zaten organik gübre olma özelliğine sahip olduğuna altını vurgu yaptı.
'1 GÜNDE KENDİ AĞIRLIKLARI KADAR BESİN TÜKETİYORLAR'
“Geleneksel kompost ile süre 1 yıl civarındayken, vermikompostlama sürecinde her birim organik materyal için solucan başına yalnızca 1 gün” diyen Dr. Öğr. Üyesi F. Şüheda Hepşen Türkay, "Her bir solucan (solucanın türüne ve yaşına, ekolojik koşullara, mamanın özelliğine göre değişmekle birlikte) bir günde ortalama kendi ağırlığı kadar besin tüketir ve yaklaşık bunun yüzde 70'ini dışkılar. Bu gübrenin diğer organik gübrelerden en büyük farkı veya üstünlüğü ise içerdiği zengin yararlı mikroorganizma sayısı" detayını verdi.
'AVRUPA'YA GÖRE ÇOK ZENGİNİZ AMA KULLANILMIYOR'
Günümüzde kimyasal gübrelerin uzun yıllar bilinçsiz kullanımı sonucu toprak kirliliğinin oluştuğunu, toprak sağlığının bozulduğunu, sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliğinin de ortadan kalktığını söyleyen Türkay, “Gelişmiş ülkeler hızlı bir şekilde kademeli olarak organik gübrelemeye geçti. Organik gübre eldesi için organik atık varlığı olmalı ve organik gübre yapım teknikleri bilinmeli. Bu açıdan Avrupa ülkelerine bakarak ülkemiz organik atıklarca çok zengin ancak organik atıklar tarımda ayak bağı olarak görüldüğü için değerlendirilmiyor. Bazı bölgelerde yakacak, bazı bölgelerde hayvan altlığı, çoğunlukla ise çöp olarak düşünülüyor” sözleriyle organik gübre elde edebilecek zengin bir altyapımızın olduğuna dikkat çekti.
Solucan gübresinin Türkiye'deki kullanım alanlarını anlatan Dr. Öğr. Üyesi F. Şüheda Hepşen Türkay, tüm topraklarda kullanılabildiğini ancak toprakların ihtiyacı, eldeki miktar, ekonomik durum ve kullanma amacına göre değişiklik göstereceğinin ekleyip, “Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu ülkelerinde uzun yıllardır üretildiği ve devamlılığı sürekli olduğundan artık tarla koşullarında geniş alanlara dahi uygulama yapabiliyor. Ancak ülkemizde henüz yeni bir teknik olduğundan elde olunan miktarla örtü altı yetiştiriciliğinde, sebzecilikte veya bahçecilikte daha yaygın kullanılıyor" bilgisini paylaştı.
'ÜRÜN MALİYETİ DÜŞÜK, KÂR MARJI ÇOK YÜKSEK'
Solucan gübresinin son yıllarda ülkemizde hızla popüler olmasını değerlendiren F. Şüheda Hepşen Türkay, “Hızlı bir şekilde popüler olmasının çok kolay, üretim maliyeti çok düşük, kâr marjı çok yüksek ve bitkisel verimde yüzlerce kat verim artışı sağlıyor gibi lanse edilmesinden kaynaklandığı kanısındayım. Çok kıymetli bir teknik ve üstün nitelikli bir son ürün olduğu şüphesiz ancak doğru şekilde yapılmadığında, uygulanmadığında hem üretici de hem kullanıcı da hayal kırıklıklarına da sebep olabiliyor” yorumunda bulundu.
'HEM ÜRETİCİ HEM DE KULLANICI EĞİTİLMELİ'
Türkiye’de hem üreticinin hem de kullanıcının eğitilmesi gerektiğine vurgu yapan ve popülariteyle birlikte bilimsel veriden uzak, az sayıda ve münferit bazı eğitimlerin konunun uzmanı olmayan özel kişiler veya çoğunlukla eğitim almamış yetersiz bilgiye sahip teknik personel tarafından düzensiz şekilde verildiğine değinen Türkay, bu konuda verilen eğitimlerin yetersiz olduğu kanaatinde.
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi AESEM merkezinde “Vermikültür Eğitimi” verildiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi F. Şüheda Hepşen Türkay, “Eğitimler üniversite tarafından veriliyor. Bir sebeple üniversitemize ulaşan katılımcılar eğitim ve devlet destekleri için sertifika alıyorlar. Katılımcılar bir tesis kurmayacak olsa bile ürünü tanımak ve doğru şekilde kullanmak amacıyla da eğitime katılabiliyorlar” dedi.
'GÜBRE İÇİN TÜRKİYE'DE TEK BİR TÜR KULLANILIYOR'
Solucan gübresinin üretim aşamalarını detaylandıran Dr. Öğr. Üyesi F. Şüheda Hepşen Türkay, ilk aşamanın standart ve son ürün kriterlerine uygun üretim yapılması için son derece önemli olan ‘mama hazırlama’ süreci olduğunu belirtti. Üretim aşamalarından ikincisi ise, solucan gübresi için en iyi sonucu verecek olan solucanın seçilmesi. Her türün solucan gübresi için uygun olmadığını söyleyen Türkay, “Dünyada yaygın olarak 5 tür kullanılıyor ancak ülkemizde bu 5 türün içinde en hızlı sonuçlara ulaşılan tek bir türün (Eisenia fetida L.) kullanımı yaygınlaştı. Halk arasında 'kırmızı kaliforniya solucanı' olarak tanına tür ülkemizde kırsalda pek çok organik atık yığınında doğal olarak koloni halinde yaşıyor. Bu solucanların başlangıçta bir maliyeti oluyor ancak çok hızlı ürüyorlar. Başlangıç maliyeti işletmecinin alım gücü ile ilgili" şeklinde ifade etti.
“Üçüncü aşama ortam ve yığın içi ekolojik şartların sağlanmasıyken, dördüncü aşama solucanların doğru şekilde beslenmesi ve solucan gübresinin doğru zamanda hasat edilmesi oluyor. Beşinci ve son aşama olarak hasat edilen solucan gübresinin taşıması gereken kalite kriterlerine sahip şekilde paketlenip depolanması” diyen Şüheda Hepşen Türkay, solucan gübrelerinin aşamaları konusunda bilgiler verdi.
'ORGANİK GÜBRELERDEN ÜSTÜN ÖZELLİKLERE SAHİP'
“Üretim maliyetleri düşük, kullanım alanları ve faydaları çok geniş olduğundan ekonomik değere sahip bir ürün. Organik gübre sınıfında ancak organik gübrelerden üstün niteliklere de sahip olduğundan toprak sağlığı ve sürdürülebilir tarım açısından son derece önemli” diyen Dr. Öğr. Üyesi F. Şüheda Hepşen Türkay, “Ülkemizde organik tarım üretimi henüz çok kısıtlı olsa da organik tarım üretici için önemli bir alternatif gübre. Toprak ıslahı ve gübreleme özelliğinin yanı sıra organik atık yönetimi için etkili ve alternatif bir yöntem” dedi.
KURUMSAL HAYATI BIRAKTI, 5 YILDIR ÜRETİYOR
Solucan gübresi işine 2017 yılının aralık ayında başlayan Destina Yağmur Genç, kurumsal sektörü bırakarak Muğla’ya yerleşmiş ve 5 yıldır da solucan gübresi üretiyor. “Solucan gübresini yaklaşık 8 ayda kasalar içerisinde baktığım solucanların, sabah akşam yiyerek benim için yaptıkları gübreyi kasalarını boşaltarak elde ediyorum. Gübreyi çiçeklerde, bostanda, fidan ekiminde, meyvelerde yani kısacası toprakta yetişen her bitki için kullanıyorum” diyen Genç, “Bu gübrenin diğer gübrelerden farkı kırmızı kaliforniya solucanının sindirim sırasında solem adında sıvı salgılaması. Bu sıvı topraktan bitkilere geçerek bitkinin gelişimini ve ürünün verimini artırmaya yarar ayrıca bitkiyi hastalıklara, soğuğa ve sıcağa karşı korumaya yarar. Solucanlar yanmış inek gübresi ile beslenirler ve bu gübreyi yiyerek kendi gübrelerini elde etmemizi sağlarlar" diyerek süreci aktardı.
4 MİLYON SOLUCANDAN 1 TON GÜBRE ELDE EDİYOR
Yaklaşık 4 milyon solucanı olduğunu ve 8 ayda dolan kasalarından 1 tona yakın gübre elde ettiğini dile getiren Destina Yağmur Genç, “Bu gübre solucanların salgıladıkları sıvı sayesinde normal gübrelerden çok daha verimli oluyor. Solucan gübresinin kullanıldığı alanlarda yabani ot bile kalmıyor zaman içerisinde. Bunun sebebi de solucanların en küçük yabani ot tohumunu bile öğütüp çıkarmaları” şeklinde yaptığı yorumla, kullanılan gübrenin hem toprak hem de ürünler için oldukça değerli olduğunun altını çizdi.
Solucanların, üzeri kapalı bir alanda ve sabaha kadar yanan bir ışık altında belli nem dengesinin sağlanması gerektiğine vurgu yapan Destina Yağmur Genç, “Gece sabaha kadar ışıkların açık olması şart. Çünkü solucanlar gece de çalışırlar. Ayrıca nem dengelerinin de iyi olması zorunlu çünkü kuru toprakta yaşamazlar, bu nedenle yazın her gün kışın ise 3 günde bir sulanmalı. Bunların haricinde ufak tefek malzemelere ihtiyacımız oluyor, gübreyi elerken taşırken kullanılan şeyler gibi” diyerek sözlerini noktaladı.