08.02.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
Duygu Erdoğan / İSTANBUL - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan adrese dayalı nüfus verileri, son yıllarda sürekli bir azalma gösteren köy ve belde nüfusunda geçen yıl önemli bir artış yaşandığına işaret ediyor. Buna göre, Türkiye’de 2022 yılında yüzde 93.4 olan il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı 2023 yılında yüzde 93 olarak görüldü. Diğer yandan belde ve köylerde yaşayanların oranı yüzde 6.6’dan yüzde 7’ye yükseldi. Belde ve köy nüfusu 5 milyon 973 bin olarak ortaya çıktı.
Konuyla ilgili uzman görüşler, kentten köye göçte iki kitleye dikkat çekiyor. Bunlar; emekliler ve gençler. Özellikle büyükşehirlerde artan yaşam maliyeti, kırsala göçte önemli bir etken olarak gösteriliyor. Gençler de yeni üretim modellerini uygulamak için merkezi bölgelerdeki köylere yöneliyor. Teknolojik imkanların geliştirdiği çalışma koşulları da bu göç hareketinde azımsanamayacak bir güce sahip.
Katma değerli üretim
Civar köylere yeni taşınmalarda büyükşehirlerde yaşam koşullarının zorlaşmasını ana etken olarak gözlemlediğini belirten Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, pandemiyle birlikte daha sakin bölgelerde yaşamaya geçiş için başlayan hareketin de etkisini göstermeye devam ettiğini söyledi. Soylu, “Konya gibi önemli bir üretici ilden örnek vermek gerekirse; dağlık alanlardaki ilçelere bağlı köylerde küçük alanlarda katma değerli ürün yetiştirerek üretime katılanlar var. Ovalarda ise daha geniş arazilerde özellikle mekanizasyon imkarlarını kullanarak yapılan üretim artık kazançlı hale geliyor. Sosyal imkanlar gelişmemiş olsa da başta emekliler olmak üzere köylerde yeniden bir yaşam kuranların sayısının arttığını görüyoruz” dedi. Bu ‘tersine göçün’ sürmesi için bir de öneri sunan Soylu, “Bir köyde ev yapmak tıpkı şehirdeki gibi yüksek maliyetli ve prosedürü çok. Bunları destekleyip düzenleyerek katkı verilebilir” diye konuştu.
Afetler de etkili oldu
Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, saha gözlemlerine göre köye göçenlerin sayısındaki artışın belirgin olduğunu ifade etti. En çok emeklilerin ve yeni üretim modellerini kullanmak isteyen gençlerin dönüşünü gördüğünü dile getiren Yıldırım, bu göçteki etkenlere yönelik görüşlerini şöyle sıraladı:
“1- Pandemi sonrası gelişen süreçte köy ve beldelerin sunduğu sakin ve sağlıklı koşullar.
2- Şehirlerde ekonomik koşullar sonucu artan maliyetlerin sorunlar oluşturması.
3- Teknolojik gelişmelerin artık uzaktan çalışmaya daha fazla imkan yaratması.
4- Deprem başta olmak üzere afetlere karşı artan müstakil yaşam beklentisi.
5- Gençlerin teknolojik gelişmeleri kullanarak üretime katılma isteği.”
Nüfusa oranı sürekli azaldı
2012 yılında yürürlüge giren ‘büyükşehir yasası’ ile pek çok kentin büyükşehir olmasıyla bazı köyler mahalle oldu. Ve bu gelişme, bir gün içinde köy nüfuslarında yüksek bir düşüş olarak verilere yansıdı. Bu tarih itibarıyla düşüş sürdü. Belde ve köylerde yaşayanların oranı 2013’te yüzde 8.7; 2014’te 8.2; 2015’te 7.9; 2016’da 7.7; 2017’de 7.5; 2018’de 7.7; 2019’da 7.2; 2020’de 7.0; 2021’de 6.8; 2022’de 6.6 olarak ortaya çıktı.
Teşvik edilmeli
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kırsal kalkınma destekleri kapsamında bugüne kadar gerçekleştirdiği kadın ve genç çiftçilere; alanında uzmanlığı olanlara sağladığı destekler de yeniden köylerde üretim yapanların sayısında artışı teşvik ediyor. Konunun uzmanları, şehirlerde son yıllarda daha hissedilir olan ‘hayat pahalılığının’ fırsata çevrilerek; genç nüfusun köylere yönlendirilmesi için yeniden ciddi sosyal ve ekonomik teşviklerin sağlanması gerektiğini ifade ediyor.
Çiftçi yaşı artıyor
Türkiye nüfusu sınırlı olsa da artmaya devam ediyor ancak azalan doğum oranı ve nüfustaki yaşlanma dikkat çekici. Kırsalda da üretici nüfusta yaş ortalaması yüksek. Geçen yıl verilerine göre, çiftçilerin yaş ortalaması 58’in üzerine çıktı. Tüm dünyada olduğu gibi yaşlanan köy nüfusu, gıdanın geleceği için en büyük risk olarak görülüyor. TÜİK verilerine göre, belde köy nüfuslarında 50-69 yaş aralığında 1 milyon 625 bin kişi var.