EkonomiEkonominin itici gücü madencilik

Ekonominin itici gücü madencilik

04.12.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:

Türkiye neden hâlâ gelişmekte olan bir ülke konumunda? Uzmanlar bu sorunun cevabının madencilikte olduğunu belirterek 105 milyar dolarlık cevher ve 45 milyar dolarlık hurdadan yılda yılda 3.8 trilyon dolarlık katma değer yaratan ABD’yi örnek gösteriyor.

Ekonominin itici gücü madencilik

Doğal kaynaklarını etkin bir biçimde kullanan gelişmiş ülkeler, var olan ekonomik güçlerini büyük oranda buna borçlular. Bu konuda en iyi örneğin ABD olduğunu belirten madencilik sektörü temsilcileri ABD ekonomisinin yıllık 105 milyar dolarlık cevher ve 45 milyar dolarlık hurdadan yılda 3.8 trilyon dolarlık katma değer yarattığına dikkat çekiyor. Maden Mühendisi Dr. Muhterem Köse’nin yaptığı bir çalışmaya göre Türkiye 2023 yılında enerji, maden, metal ve ara ürün ithalatına toplam 145.2 milyar dolar ödedi. Dış açığımızın 106 milyar doları bu ürünler nedeniyle oluştu.

Haberin Devamı

Kaynaklar dışarıya

Dışarıdan aldıklarımızın 69.1 milyar doları petrol ve doğalgaz. 30,5 milyar doları ise altın. Demir çelik ve hurda ithalatına ise 24.1 milyar dolar ödeyen Türkiye kömüre ise geçen yıl 5.5 milyar dolar ödemek zorunda kaldı. Bu noktada “Niye hâlâ gelişmekte olan bir ülke konumundayız?” sorusunu soran Muhterem Köse 2023 yılında Türkiye’nin ihraç ettiği madenlerin ortalama kilogram değerinin sadece 0.2 dolar olduğuna dikkat çekiyor.

Köse “Dünyanın en büyük bor rezervlerine sahip bir ülke olabilirsiniz ama bor teknolojileri konusunda Ar-Ge seviyeniz, nitelikli insan gücünüz ve yatırım düzeyiniz hangi seviyede ise o kadar katma değeri yüksek ürünler üretip satılabilirsiniz” diyor. Madenciliğin ABD’deki gibi ekonominin itici gücü haline gelebilmesi için ortak vizyona sahip bir madencilik stratejisinin şart olduğunu belirten Köse çalışmasında öncelikle ruhsat güvencesi, izin güvencesi, vergi ve hukuki güvence gibi yatırım ortamında iyileştirmeler gerektiğini belirtiyor. Köse yapılacak iyileştirmeler sonrasında madenciliğin sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınma sağlanacağına dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

Negatip algı sorunu

Geçtiğimiz yıllarda TOBB Türkiye Madencilik Meclisi başta olmak üzere TMMOB Maden Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Türkiye Madenciler Derneği, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, Altın Madencileri Derneği, Türk Çimento, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı ve Türkiye Kömür Üreticileri Derneği’nin de aralarında bulunduğu sektörel kurumlar başlıca sorun ve talepleri derlemiş ve bunlar arasında ruhsat güvencesi, izin süreçleri, maden arama ruhsatlarına erişim, madenciliğe karşı olan artan negatif algı ve iş gücü gereksini ön plana çıkmıştı.

Bayraktar da kararlı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da bir süre önce yaptığı açıklamada madencilikte yeni dönemin ipuçlarını vererek “katma değerli madencilik” için adımlar atılacağını belirtmişti. Bayraktar “Hedeflerimiz belli, ideallerimiz belli, inancımız tam. Üzerinde önemle durduğumuz diğer bir önemli alan da tabii kaynaklarımız, yani madenlerimiz. Zira ülkemizin ciddi bir maden potansiyeli var. Maden çeşitliliğinde dünyanın önde gelen 10 ülkesi arasındayız. Önümüzdeki süreçte bu rezervleri daha hızlı şekilde ekonomiye katmamız, sanayimizi daha da geliştirmemiz ve sadece ham madde değil, daha fazla nihai ürün üretmemiz yani katma değerli madencilik anlayışıyla hareket etmemiz gerekiyor. Bu ürünleri üretim ve ihracat odaklı büyüme modeli çerçevesinde uluslararası pazarlara sunmak istiyoruz" demişti.

Haberin Devamı

Ekonominin itici gücü madencilik

Neden geliştirilmeli?

- Yer altı zenginliklerinden faydalanmayan hiçbir ülke kalkınamıyor. Mevcut mineral kaynaklarının optimum kullanımı, ulusal sanayiye hammadde girdisi için yeterli arzı sağlar. Bu da beraberinde ülkeye döviz geliri, istihdama katkıyı beraberinde getirir.

- Sanayinin ihtiyacı olan mineral ve metallerin temini ülke güvenliği ve savunma sanayii bakımından da önemli. Özellikle nadir toprak elementleri günümüzün yeni teknolojilerinde her geçen gün öne çıkıyor.

Haberin Devamı

- Hammaddesi olmayan ülkeye yatırım gelmez. Dünyada her türlü madenin alıcısı ve satıcısı olan Çin bu sayede 25 yılda 3 trilyon dolar yatırım çekti.

- Özetle madenciliğin hayatımızda yeri büyük. Basit anlatımla maden olmasa bugün birçok araç ve gerece sahip olamazdık.

Ekonominin itici gücü madencilik

Madensiz hayata ABD bile 3 ay dayanır

Madencilik, modern dünyamızı şekillendiriyor. Öyle ki bugünkü modern hayatımızda, mineral ve metaller olmadan hayat durma noktasına gelir. İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin uzmanların araştırmalarına dayanarak yaptığı çalışmaya göre madencilik biterse dünya en fazla üç ay dayanır.

ABD'de Nevada Üniversitesi'nden Simon Jowitt’e göre "Bugünkü modern hayatımız, minerallere ve metallere yoğun bir şekilde bağımlı. Onlar olmadan hayat durma noktasına gelir. Daha fazla maden açmaya ihtiyacımız var. Madencilik biterse hayat hemen felç olmaz. Ama en fazla üç ay dayanır. Stoklar bittiğinde otomobilden elektroniğe ilaçlardan yapı malzemelerine kadar her alanda faaliyetler sona erer. Petrolde dünyanın en geniş stoklarına (730 milyon varil) sahip ABD bile üç aydan fazla dayanamaz”

Haberin Devamı

Yine yapılan araştırmalara göre madenciliği sona erdirmek demek, bu sektörde çalışan dört milyon kişinin işsiz, aileleriyle birlikte 12-14 milyon kişinin aç kalması demek. Gayriresmi rakamlarla madenci sayısının kaç olduğu bilinmiyor. Madencilikle ilgili yan sanayilerde çalışanların sayısı, Avustralya Queensland Üniversitesi araştırmacısı Eleonore Lebre'e göre yüz milyondan fazla. Madenlerden çıkarılan metallerin alım-satımı, Londra ve New York'ta yoğunlaşıyor. Bir metalin fıyatı roket hızıyla yükseldiğinde, suç dalgasını da beraberinde getiriyor. Örneğin bakır. Bakır fıyatı 2010'larda arttığında pek çok ülkede hırsızlık artmıştı.

AB’den kritik hammadde atağı

Avrupa Birliği (AB) kurumları, sanayinin ihtiyaç duyduğu kritik hammaddelerde dışa bağımlılığı azaltmak için hazırlanan yasa çıkardı. Bu yılın mart sonunda çıkarılan yasaya göre, AB ülkeleri kritik hammaddeleri sürdürülebilir biçimde tedarik edecek.

Toplam 34 ürün kritik hammaddeler listesinde yer alacak. Ayrıca bu listedeki 17 ürün stratejik kritik ham maddeler olarak sınıflandırılacak. Stratejik kritik hammaddeler listesinde Avrupa'nın yeşil ve dijital hedeferiyle savunma ve uzay sektörleri için önemli olan teknolojilerde kullanılan madenler bulunacak. Alüminyum, bor, kobalt, bakır, galyum, lityum, magnezyum, titanyum ve nikel stratejik kritik ham maddeler arasında yer alacak. AB, söz konusu hammaddelerde yıllık tüketimin en az yüzde 10'unu çıkaracak, en az yüzde 40'ını işleyecek ve en az yüzde 25'ini geri dönüştürecek. Ayrıca, AB, herhangi bir stratejik hammaddede tüketimin yüzde 65'inden fazlasını tek bir dış ülkeden sağlamamak için tedarikini çeşitlendirecek önlemeler alacak.

Avrupa Birliği (AB) yasanın gerekçesini ise şöyle duyurdu: “Bu yasa, Yeşil Mutabakat Sanayi Planı ile birlikte, Komisyonu'nun karbon nötr teknolojilerin üretimini artırmayı amaçlayan Net Sıfır Sanayi Yasası’nın uygulamasını desteklemektedir.”

Ekonominin itici gücü madencilik

Gelişmiş ülkeler madenle devleşti

ABD ve İngiltere gibi ülkelerin gelişimi ile Avrupa Birliği’nin temelinde madenle kalkınma var. Bilindiği gibi Almanya, Fransa, İtalya, Belçika, Lüksemburg ve Hollanda 1951 tarihli Paris Anlaşması’yla ekonomik büyüme açısından anahtar konumda bulunan kömür ve demir kaynaklarını birleştirerek, kendi aralarında ortak bir demir-çelik topluluğu oluşturdular. Böylece bugünkü Avrupa Birliği’nin temeli atılmış oldu.

İngiltere buhrandan çıktı

İngiltere, ikinci dünya savaşından sonra Avrupalı rakiplerine ayak uyduramadı. Ekonomide geride kalmaya başladı. 1970 yılında British Petroleum’un Kuzey Denizi’nde petrol ve doğal gaz keşif İngiliz ekonomisi için büyük umut oldu. Kuzey Denizi’ndeki petrol ve doğal gaz keşif İngiltere’nin ve Norveç’in büyük ekonomik darboğazdan çıkmasına vesile oldu. İngiltere enerjide kendi kendine yeterli hale geldi.

Ülkelerin kişi başına düşen milli geliri arttıkça enerji maden ve metal tüketimleri de artıyor. Bu durum gelişmiş ‘gelişmiş ülke’ ligine yükselişi de beraberinde getiriyor. Nitekim bugün milli geliri en yüksek ilk 20 ülke madenlerin yüzde 75’ini tüketiyor. Kişi başına gelirini 13 bin dolara taşıyan Türkiye bu gelirini 30 bin dolar taşıdığında bugünkü tüketiminden 3 kat daha fazla enerji, maden/metal ihtiyacı doğacak.