17.12.2024 - 15:03 | Son Güncellenme:
Türkiye savunma sanayiinin milli ve yerli yapısı ile güçlenmesine katkı sunmak amacıyla SAHA İstanbul'un da desteğiyle düzenlenen Savunma Sanayii Buluşmalarının 6'ıncısı gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, SAHA İstanbul Başkan Yardımcısı ve Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe, İstanbul Vali Yardımcısı Yücel Gemici, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Gökhan Uçar ile İSO Meclis ve Meslek Komitesi Üyeleri ve savunma sanayi ana tedarikçi firmalarının yöneticileri katıldı. 18 ana yüklenici firmanın 70 masa ile katıldığı programda 500'den fazla firma hazır bulundu. 2 binden fazla ikili görüşme gerçekleştirildi. Programda “Teknoloji, Gelişim ve İş birliği Perspektifinden Türk Savunma Sanayisine Bakış” başlıklı panel de yapıldı.
“5-10 yıl içerisinde dışa bağımlılığımız tamamen ortadan kalkacak”
Programda konuşan Savunma Sanayii Başkan Yardımcı Gökhan Uçar, “Bizim süreci size şöyle anlatabilirim, ihtiyacı olan kurum bu TSK olabilir, Emniyet olabilir, Sahil Güvenlik ve Jandarma olabilir. Bize ihtiyaçlarını bildiriyor. O anda bir ortak çalışma grubu kuruyoruz. O ekip ihtiyaçların şartname haline gelmesinde, ihalede, ihale komisyonunda her aşamada beraber çalışıyor. Son aşamada ürün teslim ediliyor. Garantisini takip ediyoruz. Bu süreci yaklaşık 1500 çalışanımız ve 5-10 bin arası devlet çalışanıyla idare ediyoruz. Şirketlerimiz ve başkanlığın desteği ile yılda 3 milyar dolar Ar-Ge'ye yatırım yapıyoruz. Geçen yıl ise sektörün cirosu 15 milyar doları buldu. İhracat ise bu yılı 6-7 milyar dolar arasında kapatacağımızı düşünüyoruz. 3 bin 500 üzerinde şirketimiz ve 100 bin üzerinde çalışanımız bu alanda hizmet ediyor. Bu zamana kadar 85'ten fazla ülkeye 250'nin üzerinde farklı kalemde ürün ihracatı yapıldı.
Verdiğimiz her 100 liranın yaklaşık 50 lirası özel sektöre ödeniyor. Örnek vermek gerekirse KAAN projesinde bizim ana yüklenicimiz TUSAŞ biliyorsunuz. Burada ödenen her 100 liranın 30 lirası TUSAŞ'ta kalıyor. 100 liranın yaklaşık 30 lirasını ASELSAN'a veriyor. ASELSAN, KAAN'ın radar gibi çok gelişmiş elektronik cihazlarını üretiyor. ASELSAN bu 30 liranın 15 lirasını kendi alt yüklenicileri olan özel sektöre dağıtıyor. Geri kalanın 20 lirası TÜBİTAK'a. 20 lirası ise TAİ tarafından diğer alt yüklenicilere dağıtılıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın çok büyük desteği ile özgün tasarım ve yerli üretim projelerimiz hayata geçer oldu. Hava araçlarında TB2, ANKA, HÜRKUŞ ve GÖKBEY'i yaptık. Deniz araçlarında kendi fırkateynimizi yapar olduk. Kara araçlarında ise personel taşıyıcılarımızı ve nihayetinde kendi tankımızı yaptık. Yaşadığım bir örneği anlatmak isterim. 9 ay önce Güney Kore'nin Savunma Sanayii Fuarı'na katıldım. Kore de bizim rakiplerimizden. Gelecek sene biz ihracatımızı 7-8 milyar dolar seviyelerine koyduk. Umarım bu hedefi başaracağız. 10 milyar dolar ihracatın ardından 1. lig seviyesine çıkıp oranın güçlü bir üyesi olacağız. Kore'nin de güçlü bir savunma sanayisi var. Fakat ABD tarafından çok büyük destekler alıyor.
Biz projemizin adını söylüyoruz, altındakiler nereden diye soruyorlar onlar da Türkiye'den. Sistemin seviyesi de yerli, onun da altında yer alan bileşenler de büyük oranda yerli. Halihazırda insansız hava uçaklarımızın motorlarını geliştiriyoruz. F-16'nın yaptığı hemen hemen bütün görevleri yapacak olan KIZILELMA ve ANKA-3'ün motorlarını yerleştiriyoruz. KAAN'nın motorunu yerleştiriyoruz, ALTAY tankımızın motorunu yerleştiriyoruz. Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde bunlar tamamen yerlileşecek ve dışarı bağımlılığımız tamamen ortadan kalkacak. Çünkü Azerbaycan-Ermenistan savaşında gördük ki bize çöp bile vermiyorlar. Vida bile verseler o savaşta vermez oldular. Önceliğimiz hakkaniyetli olmak. Hakkaniyetli olmayan hiçbir iş sürdürülebilir olamaz” diye konuştu.