Deprem planınız hâlâ yok mu?
29.04.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
Geçen haftaki 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından annem beni aradı. Kaygılıydı, dikkat etmemi ve önlem almamı istiyordu. “Ben Naci Görür’e inanıyorum; dikkatli ol,” dedi. Hafta sonu yürüyüş yaptığım yakın bir arkadaşım ise “Bence Şener Üşümezsoy haklı. Stres azaldı” diyordu. Bir de Celal Şengörcüler ve Ahmet Ercancılar var. Abartılı gelebilir ama Türkiye yine bölündü. Bir yanda Naci Görürcüler, diğer yanda Şener Üşümezsoycular ve diğer tarafta Celal Şengörcüler ve Ahmet Ercancılar. Aslında listeye başka isimler de eklenebilir.
Servet Yıldırım - Burada adı geçen ve geçmeyen isimlerin hepsi değerli bilim adamları. Yer bilimi, deniz jeolojisi, deprem bilimi ya da tektonik gibi disiplinlerde uzun yıllar emek vermiş; çalışmalarıyla profesörlük mertebesine ulaşmış hocalar. Onların bilimsel yeterliliklerini tartışmanın çok ötesineyiz artık. Bu değerli hocaların hepsi zaten kendilerini kanıtlamış.
Aslında deprem gibi karmaşık ve çok boyutlu bir konuda fikir ayrılıklarının olması da gayet normaldir.
Burada bize düşen en kötü senaryoya göre tedbirleri almaktır. Bu noktada yetki ve sorumluluk kamuda ve merkezi yönetimdedir.
Ancak, iş dünyasına da ciddi görevler düşmektedir. Şirketleri yönetenler, şu kritik soruyu sık sık kendilerine sormalıdır: “Depreme hazır mıyız? Sağlam ve uygulanabilir bir deprem ve acil durum planımız var mı?”
Burada kastedilen şey, en açık ve en basit haliyle bir iş sürekliliği planının hazırlanmasıdır. Yani, temel faaliyetlerin belirlenmesi ve kriz anında bunların nasıl sürdürüleceğinin tasarlanmasıdır.
Bu plan kapsamında;
- Risk faktörleri belirlenir.
- Bu riskin yani depremin gerçekleşmesinin kritik operasyonları, kritik varlıkları ve çalışanından tedarikçisine kadar kritik paydaşları nasıl etkileyeceği analiz edilir.
- Kurumsal yönetişim ayağından finansman ve üretim sürecinin yedeklenmesine kadar olan unsurlar dahil edilir.
- Fiziki tesislerin güçlendirilmesinden deprem sonrası çalışanlarına ulaşabilmek için ağların oluşturulmasına kadar tüm unsurlar içerilir.
Bu çalışmalar, yalnızca kağıt üzerinde kalmamalı. Yapılacak düzenli tatbikat ve talimlerle planlar yeterince test edilmelidir. Deprem sonrasında ihtiyaç duyulacak malzeme ve ekipmanların tedarikine başlanılmalıdır.
Hazırladığınız belge ister bir kriz yönetim planı, ister prosedürlerin detaylandırıldığı bir acil eylem planı olsun fark etmez. Önemli olan, şirketin yönetim kurulu ve icra komitesi tarafından sahiplenilmesidir.
Kısacası, hangi hocanın görüşüne inanıyorsanız inanın fark etmez; yapılacak olan şey bellidir: Deprem planı olanlar süratle bu planlarını gözden geçirmeli, henüz hazırlamayanlar ise acilen bir deprem ya da iş sürekliliği planı hazırlamalıdır.
