11.12.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Kovid-19 krizinin dikkatleri yeniden yapısal reformlar üzerinde odaklandırmak için önemli bir dönem olduğuna dikkat çekerken, “Aynı zamanda Türkiye’yi yüksek gelirli ülkeler grubuna dahil olma yolunda yeniden dayanıklı bir ekonomik sistemi oluşturmak için bir fırsat sunmaktadır. Ticaret entegrasyonunun derinleştirilmesi ve küresel değer zincirlerine katılımın güçlendirilmesi, işgücü piyasası reformlarına hız verilmesi, yenilikçiliğin teşvik edilmesi, uzun vadeli finansmana erişimi arttırmak için finansal sektörün çeşitlendirilmesi, rekabetin sağlanması; ekonominin uzun vadeli büyüme potansiyelinin canlandırılmasına yardımcı olabilecek birkaç öncelikli alandır. Bu reformların birçoğu ‘Yeni Ekonomik Program’da ve Onbirinci Kalkınma Planı’nda da öngörülmektedir” dedi.
‘Uçurum azalmalı’
Kadınların tüm dünyada Kovid-19 salgını sürecinden daha fazla etkilendiğini vurgulayan Kouame, bu nedenle pandemiye yönelik politika müdahalelerinin ‘cinsiyet körü olmaması’ gerektiğini söyledi.
Kouame, “İstihdamı ve beceri geliştirmeyi, eğitimi, finansal tabana yaymayı ve girişimciliği desteklemeyi amaçlayan politikalar, Kovid-19 öncesinde mevcut olan ve pandemi sonucunda daha da açılan toplumsal cinsiyet uçurumlarını azaltmayı hedefleyebilir ve hedeflemelidir. Ev tabanlı çalışma yöntemlerinin daha geniş bir şekilde kabul görmesi ve kullanılması da kadınların iş fırsatlarını artırabilir” diye konuştu.
Stratejik sektörde katma değerli ürün
Toplantıda konuşan TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut, finans piyasaları ve üretim sürecinin pandemi dönemiyle birlikte hızlı bir değişime itildiğini vurgularken, “Dolayısıyla teknolojinin daha da öne çıkacağı yeni sanayileşme modelleri ile tedarik zincirinde yeni arayışlar gündemimize gelecektir. Türkiye’nin üretimde stratejik sektörleri belirleyip katma değerli ürünlere etkin bir şekilde yönelmesi gerekiyor. Özel sektöre bu yönde planlı teşviklerin verilmesi, inanıyorum ki, süreci hızlandıracaktır” dedi.
Kadınların finansa erişiminde yaşamakta oldukları güçlüğün Kovid-19 süreciyle birlikte daha da zorlaştığına dikkat çeken Nilüfer Bulut, kadınların yönetimde olduğu şirketlerin çeşitli projelerle ekonomik olarak desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Bulut ayrıca, “Geleceğe güçlü biçimde hazırlanmak için pek çok başlığı, pek çok perspektiften ele alıp tartışmamız gerekiyor. Ancak tüm bunların merkezine ‘insan’ın alınması, küresel olarak yaşadığımız bu sürecin aşılmasında bizi başarıya ulaştıran yöntem olacaktır” diye konuştu.