CSM: "Türkiye'de büyüme önemli ölçüde yavaşlayabilir"

ABD’deki finansal krizi sürerken yükselen piyasalara yönelik yatırımların durabileceği, böyle bir durumda Türkiye’deki büyümede keskin bir yavaşlama olabileceği öne sürüldü. ABD’nin önde gelen gazetelerinden Christian Science Monitor, Wall Street krizinin yükselen piyasaları kötü vurduğunu belirterek “Türkiye’nin ticaret açığının da kaygı nedeni olarak görülüyorö diye yazdı.
CSM, “Wall Street Krizi Yükselen Piyasaları Kötü Vurduö başlıklı analizinde ABD ve Londra’da yaşanan finansal çalkantıların, yükselen piyasalar üzerindeki etkilerinin hissedilmeye başladığını kaydetti.
Yükselen piyasalardaki borsaların, toplam olarak bu yıl yüzde 33 düştüğüne, bunun Wall Street’in performansından kötü olduğuna işaret edildiği analizde Bush Yönetiminin 700 milyon dolarlık kurtarma paketine ilişkin kaygılar üzerine 23 Eylül’de Türkiye, Hindistan ve Rusya’daki borsaların yüzde 3’den fazla gerilediği belirtildi.
Ancak gazete “Buna karşın sadece az sayıda piyasa analisti, 1997 yılında Asya ülkeleri, izleyen yıllarda ise, Rusya, Brezilya, Arjantin ve Türkiye’ye hakim olan finansal kargaşaya dönüşün olacağını tahmin ediyorö diye yazdı.
ABD’li gazete, büyük cari açıkları olan yükselen piyasaların, kısa vadede kaygı oluşturduğunu vurgularken de bu çerçevede “Türkiye’nin dış ticaret açığının da bir kaygı nedeni olarak görülüyorö diye yazdı.
Gazeteye konuşan Royal Bank of Canada’nın yükselen piyasalar kıdemli stratejisti Nigel Rendell ise, finansal riskin, yatırımcıların yüksek risk oluşturan şeylerden uzak kalmalarına yol açtığını belirterek “Yükselen piyasalar da, çok riskli olabilir ve uzak kalınması gereken yerlerdirö şeklinde konuştu.
Nigel Rendell, yatırım girişlerinin durması halinde bu ülkelerde nakit sorunlarının yaşanacağını, o zaman tek alternatif para birimlerinin değerinin düşmesine izin vermenin olacağını kaydederek “Ya devaluasyon olur, yada para değerinin düşmesine izin verilir aksine ekonomiyi ve ithalatı yavaşlatmanız gerekirö dedi. Bunun da, “Türkiye ve Doğu Avrupa’daki büyüme oranlarında keskin bir yavaşlama anlamına gelebileceğiö belirtildi.