30.08.2021 - 12:01 | Son Güncellenme:
AA
Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Senih Yazgan, AA muhabirine, 2021 sezonunda Bursa siyahında önemli ölçüde dökümler yaşandığını söyledi.
Çok yüksek sıcaklıkların ardından havaların bir anda aşırı soğumasının ağaçlarda sıkıntıya yol açtığını anlatan Yazgan, "Bursa siyahını döllemede kullanılan ilek incirlerin ve bölgede var olan çeşitlerin de dondan büyük ölçüde zarar görmesi, bizleri ikinci derecede etkiledi. Meyve, ilek incirlerinde yaşanan polen ve arıcıkların yetersizliği, dölleme dönemlerinde havanın yağışlı, sisli ve soğuk gitmesi, arıların yeterli çalışamamasından da olumsuz etkilendi." dedi.
"Fiyatlar çok iyi gidiyor"
Küresel ısınmanın etkisiyle yaz mevsiminin uzama ihtimalinin incir sezonunu da uzatabileceğini belirten Yazgan, bu yıl yüzde 15-20 verim kaybının söz konusu olduğunu aktardı.
Yazgan, şunları kaydetti: "Fiyatlar çok iyi gidiyor. Hem dış pazarda hem iç pazardaki fiyatlar üreticiyi son derece memnun ediyor. İç piyasaya satış 40-45 liradan başladı. Şimdi ürünün bollaşmasıyla 20 ila 25 lira arasında değişiklik gösteriyor. Ürün biraz daha bollaştığında belki daha aşağı gelebilir ama geçen yıl 27-28 lira olan kapanış fiyatını hatırladığımızda bu yıl fiyatın belki daha da ilerilere gitmesi söz konusu olabilir. İnciri üreticisi, Bursa'da para kazanan bir üretici haline geldi."
Meyvenin istenen kalibrede olduğunu dile getiren Yazgan, kalite sorunlarını büyük ölçüde aşmış, istedikleri kalibrasyona ulaşmış bir üretimin oluştuğunu vurguladı.
Yazgan, organik üretim seviyesine ulaştıklarını kaydederek "Güvenilir bir üretim yapıyoruz. Bunun sürdürülebilirliğini sağlamalıyız. Bursa siyahını, üreticinin katkıları, ihracatçının aracılığıyla sadece Avrupa pazarına değil, çok daha uzak pazarlara taşıyacağız." ifadelerini kullandı.
"Tonaj olarak geçen yılki rakamların altında kalabiliriz"
Yazgan, incirin başta Almanya olmak üzere ağırlıklı olarak Orta Avrupa ülkelerine gönderildiğini belirtti. Ürüne çok yoğun bir talebin olduğunu söyleyen Yazgan, şöyle devam etti:
"Ürünü iyice öğrendiler. Tüketim alışkanlıkları çok gelişti. Birçok ülkede incirin nasıl yenileceği dahi bilinmez halde. Bunların öğretilmesi, öğrenilmesi zaman alıyor. Geçen yıl Bursa'dan ihraç ettiğimiz ürün miktarı yaklaşık 7 bin 700 ton civarındaydı, bu da 22 milyon dolarlık bir ihracata karşılık gelmişti. Türkiye genelinde bu, 21 bin ton ve toplam 60 milyon dolarlık bir ihracata karşılık gelmişti. Bu yıl biraz tonaj olarak geçen yılki rakamların altında kalabiliriz ama FOB değeri (gemide teslim fiyatı) açısından bunu geçebiliriz çünkü ürünün az olması nedeniyle fiyatlar, iç piyasada da dış piyasada da yükseldi."
Senih Yazgan, Bursa siyahının çok özel bir iriliğinin bulunduğunu söyledi. Özellikle pazara dayanımı ve aromatik özelliğinin fazla olduğunu ifade eden Yazgan, "Estetik açıdan, besin değeri açısından çok güzel. Diğer incirlere hiç benzemiyor. Eş değeri yok. Bugün incir ihracatı yapan bir ülkenin, Güney Amerika ülkelerinin ürünleri, fiziksel olarak incirle alakası olmayan, kestiğinizde çıkan renkten tutun büyüklüğüyle de bizim incirimizle örtüşmüyor ama tanıtım stantlarında Bursa siyahının görselleri kullanılıyor." diye konuştu.
Hedef ABD ve Çin pazarı
Henüz ABD'ye incir satışı olmadığını, komşusu Kanada'ya az miktarda ihracat yapıldığını aktaran Yazgan, "Kanada'ya girmek demek, ABD'ye dolaylı ihracatın kapısını açmak demek ve eğer bunu başarırsak bizleri mutlu eden bir noktaya geleceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Yazgan, Bursa siyahında en büyük ihracat hedefinin başta Çin olmak üzere Uzak Doğu'ya satış olduğuna dikkati çekti.
"Çin'in yan kapısı" olarak nitelendirdiği Hong Kong'a ihracata devam ettiklerine değinen Yazgan, "Çin'e Bursa siyahının satışını başlatırsak çok eminim ki Avrupa'ya arkamızı dönüp Çin'e doğru koşarız. Çünkü nüfus ve ekonomi açısından Avrupa'nın neredeyse 1,5 katı." dedi.
Uzak Doğu hedefine ulaşmak için yapılan çalışmalara değinen Yazgan, şunları kaydetti: "Bursa siyahının Uzak Doğu pazarına taşınması konusunda zararlı karantina etmenlerinin elimine edildiğinin bu pazara deklare, beyan edilmesi gerekiyor. Biz, pazarın daha kapısını çalmadan 3 yıl süren bu projeye başladık. Bornova'daki Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarım AŞ ve Uludağ İhracatçı Birlikleri ile Uzak Doğu'ya ihracattaki karantina zararlılarının elimine edildiği uygulamaların denemelerine bu yıl itibarıyla başlıyoruz. Maksimum 3 yılın sonucunda bunu yaptıktan sonra Güney Kore, Çin, Tayvan'ın kapısını Bursa siyahı incirle çaldığımızda bu beyanı verip ihracatı başlatma şansımız olabilecek."