16.11.2023 - 15:53 | Son Güncellenme:
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Azerbaycan’ın Zengilan şehrinde düzenlenen, Transit Koridorların Oluşturulmasıyla ilgili “Avrasya'nın Potansiyelinden Faydalanmak” konulu panele katıldı.
Panelde konuşan Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin 2053 vizyonu doğrultusunda, Asya, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu arasında artan ticarete paralel olarak ulaştırma bağlantılarını artırmayı hedeflediklerini söyledi.
Doğu-Batı bağlantısının geliştirilmesi kapsamında gerçekleştirilen Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı ile Asya ve Avrupa arasındaki Orta Koridorun demiryolu bağlantısını sağlamlaştırdıklarını ifade eden Bakan Uraloğlu, “2053 vizyonumuz doğrultusunda, Asya, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu arasında artan ticarete paralel olarak ulaştırma bağlantılarını artırmayı hedefliyoruz.” dedi.
“DEMİRYOLU ALTYAPI YATIRIMLARINA CİDDİ PAY AYIRDIK”
Bakan Uraloğlu, “Demiryolu altyapısını geliştirmeye ciddi bir pay ayırdık. Gerek Asya’dan gerekse Orta Doğu’dan gelecek yüklerin akışını sorunsuz bir şekilde sağlamak için, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Asya ve Avrupa kıtaları arasında, Marmaray’dan sonra, ikinci demiryolu bağlantısını tesis ediyoruz. Bulgaristan ile artan demiryolu potansiyelini de dikkate alarak, ikinci bir demiryolu geçiş noktası kurulması konusunda Mutabakat Zaptı imzaladık. Komşu ülkeler ile ulusal demiryolu ağımız arasındaki bağlantıları da geliştirmek için çalışmalarımız devam ediyor. Türkiye olarak hem ülkemizin doğusunda, batısında ve güneyinde yeni bağlantı noktaları tesis etmek için var gücümüzle çalışıyoruz hem de bu bağlantıları Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz’deki limanlarımızla destekliyoruz” diye konuştu.
“ORTA KORİDORUN DEMİRYOLU BAĞLANTISINI SAĞLAMIŞ OLDUK”
Bakan Uraloğlu, “Doğu-Batı bağlantısının geliştirilmesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı ile Asya ve Avrupa arasındaki Orta Koridorun demiryolu bağlantısını sağlamış olduk. Orta Koridoru destekleyici eylem planlarını bölge ülkeleri ile birlikte belirliyoruz. Aldığımız kararları uygulamaya aktaracak adımların da takipçisiyiz. Ülkemizin doğusunda yeni bir bağlantı olarak, Zengezur Koridoru’nu ulusal ağımıza bağlamak için yeni bir demiryolu inşa edeceğiz. Azerbaycanlı kardeşlerimizle yakın bir şekilde Zengezur’un bölgemizin barış güzergahı olması için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
İHTİYAÇ DUYDUĞUMUZ İKİ ŞEY; SAMİMİYET VE İŞ BİRLİĞİ
Bakan Uraloğlu, “Ticaretin tüm gerekliliklerine uyan ve ihtiyaç duyulan ulaştırma altyapısı ile ilgili sorun yaşamayan taşıyıcı, rahatça taşımacılık yapabiliyor mu? Maalesef hayır, peki neden? Karayolu taşımacılığında ikili ve transit taşımaları serbestleştirmediğimiz, sürücülerimizi vize zorlukları altında ezdiğimiz ve demiryollarında karşılıklı işletile bilirlik konusunda gerekli adımları yeterince atmadığımız için. Bu zorlukları ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyduğumuz iki şey; samimiyet ve iş birliği” diye konuştu.
ULAŞTIRMA BAKANLARI KONSEYİ’NİN ALDIĞI İLK KARAR DEMİRYOLU ÇALIŞMA GRUBUNU KURMAK OLDU
Bakan Uraloğlu, “Bizler ülkemizin doğusunda ve güneyinde demiryolu ile yapılacak transit taşımalar için ağlarımızı hızla geliştirirken, sevk edeceğimiz yüklerin batı sınırlarımızda sıkışmasını istemiyoruz. Bu amaçla geçen sene Türkiye, Bulgaristan, Macaristan ve Sırbistan olarak Ulaştırma Bakanları Konseyi’ni kurduk. Bu konseyde ilk aldığımız karar demiryolu çalışma grubunu kurmak oldu. Türkiye’den sonra yüklerin devam etmesi için muhataplarımızla ortak eylem planı üzerinde çalışıyoruz. Söylemek istediğim, ticaretin hızına yetişmek için yeni zorluklar çıkaracak uygulamalardan sakınmak ve mevcut zorlukları ivedilikle ortadan kaldırmak gerekiyor. Türkiye olarak, bölgesel planlamalara ve düzenlemelere çok önem veriyoruz. Ulaştırma sektörüne milyarlarca dolar yatırım yapılıyor, ama biliyoruz ki tüm bölgenin ulaştırma altyapısı gelişme hızı aynı oranda olmazsa planlamalardaki koordinasyonsuzluk sebebiyle ortaya çıkacak darboğazlar bu yatırımlardan verimli olarak faydalanmayı engelleyecektir. Bu yüzden, yatırımlarımızı birbirimizden haberdar olarak yapmalı ve birlikte planlamalıyız” diye konuştu.
Bakan Uraloğlu, paneldeki konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.
KALKINMA YOLU SÜVEYŞ KANALININ BİR ALTERNATİFİ DEĞİLDİR, BİZLER BİR RAKİP DEĞİL FARKLI BİR GÜZERGAH OLUŞTURUYORUZ
“Türkiye, Irak'ın Basra ilinden kendi sınırına kadar uzanan, Asya ile Avrupa arasındaki seyahat süresini kısaltarak ülkeyi transit merkez haline getirebilecek bir kara ve demiryolu ulaşım koridorunu, Irak ile birlikte inşa edeceğini duyurdu. Türkiye’nin bu koridordaki vizyonu nedir ve siz burayı Orta Koridorun bir uzantısı olarak mı görüyorsunuz? Süveyş Kanalı'na rakip olacak mı? Şeklindeki soruya Bakan Uraloğlu şöyle yanıt verdi;
“Ulaştırma koridorlarına verdiğimiz büyük önem çerçevesinde yeni bağlantı noktaları tesis etmek ve bu bağlantıları Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz'deki limanlarla desteklemek için çalışmaktayız. Ülke olarak, sadece doğu-batı güzergahında değil, aynı zamanda kuzey-güney aksında da planlamalarımıza devam ediyoruz. Sizlerin de bildiği gibi, Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve Orta Asya’ya bağlayacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Irak Başbakanı bu konuda gerekli iradeyi 2023 yılı başında ortaya koymuşlardır. Bizler, bu amaçla gerek Irak ile gerekse diğer bölge ülkeleri ile yakın iş birliği içerisindeyiz. Öncelikle belirtmek isterim ki Kalkınma Yolu Süveyş Kanalının bir alternatifi değildir, bizler bir rakip değil farklı bir güzergah oluşturuyoruz. Kalkınma yolu olarak adlandırılan bu yeni güzergâh Irak tarafında yaklaşık 1200 km’lik hem çift hat demiryolu hem de otoyol yapımını içeriyor. Türkiye tarafında ise ulusal demiryolu ve karayolu ağımıza yaklaşık 130 km’lik demiryolu ve 300 km’lik otoyol ile bağlamak için gerekli teknik çalışmaları tamamladık.”
KALKINMA YOLUNU NEDEN BU KADAR ÖNEMSİYORUZ?
“ORTA KORİDOR’U DESTEKLEYECEK VE BÖLGENİN ULAŞTIRMA BAĞLANTISALLIĞINI VE TRANSİT TAŞIMACILIK POTANSİYELİNİ GÜÇLENDİRECEK BİR ÇALIŞMA OLARAK GÖRÜYORUZ”
Bakan Uraloğlu, Kalkınma yoluna verilen önemin, Orta Koridoru destekleyecek bir proje olduğunu belirterek, şunları ifade etti;
“Çünkü, Batı Afrika’dan Güney Asya’ya ve Ortadoğu’yu da içine alan bölgedeki yüklerin Avrupa ve Orta Asya’ya erişiminde ciddi kolaylıklar sağlayacaktır. Kalkınma yolu ile, Güney Asya’daki bir yük Irak’ın Faw Limanı’ndan sonra tek gümrük noktası geçişi ve mod değiştirmeden Avrupa sınırlarına ulaşacaktır. Bu kolaylığın alternatifi yok, diğer seçeneklerle gelen ilave gümrük geçişleri ve mod değiştirme zorunlulukları, maliyet ve süreyi ciddi olarak artırmaktadır. Keza, Kalkınma yolu sayesinde Körfez Ülkeleri ile Orta Asya arasında da elverişli bir yeni hat oluşacaktır. Bu güzergahı da çok önemsiyoruz. Kısacası, bu koridoru, Orta Koridor’u destekleyecek ve bölgenin ulaştırma bağlantısallığını ve transit taşımacılık potansiyelini güçlendirecek bir çalışma olarak görüyoruz. Şunun altını çizmek isterim ki, taşıma koridorlarının kesişiminde olduğumuzun bilinciyle, en verimli çözümleri ortaklarımız ile hayata geçirmekte kararlıyız.”