Bakan Şimşek: Türkiye'de küreselci milliyetçi savaşı yaşanıyor

Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, DEİK Konferansı’nda yaptığı konuşmada Türkiye’nin son yıllarda ekonomik açıdan büyük bir aşama kaydettiğini dile getirdi. Rakamlar ve grafiklerle Türk ekonomisini Amerikalı yatırımcılara anlatan Şimşek, yatırım çağrısı yaptı. AB’ye üyelik konusuna da değinen Şimşek, “Söz verdiğimiz gibi ev ödevimizi yaptığımız sürece Avrupa bizi içine alacak. Buna olan inancım sonsuz. AB üyesi olmanın gereklerini yerine getirmemize karşın AB bizi istemezse bu da çok umrumuzda olmaz. En kötü senaryo, Türkiye’nin tek başına bir pazar olmasıdır” dedi.

‘TÜRKİYE'Yİ ZAMAN ZAMAN HIÇKIRIKLAR TUTAR

Anayasa Mahkemesi’nde AKP’nin kapatılması için açılan davaya da değinen Şimşek, şunları söyledi:
“Türkiye’yi zaman zaman hıçkırıklar tutar. Çok geniş bir demokrasiyiz. Çok partili demokrasi deneyimimiz göreceli olarak kısa sayılabilir. Bunu kişisel olarak normal görüyorum. Partim açısından ise açık toplum politikamız gereği dünya ile entegre olduk. Türkiye’nin ticaret hacmi 3 katına çıktı. Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısı 2 katına çıktı. Yabancı doğrudan yatırım belki 20 kat arttı. Nereye bakarsanız bakın, Türkiye gittikçe daha açık bir toplum oluyor. Böylesine açık bir toplum için Cuma günkü ‘Anayasa Mahkemesi’ne’ başvuru adil değil. Evet ortada bir savaş var. Bu doğru. Türkiye’de bir güçler kavgası var. Küreselleşmeyi anlayanlar ve buna hazırlananlar ile milliyetçiler arasında. Yani dar anlamda küreselciler ile milliyetçiler kavgası. Olan durumu ve bürokratik rejimi korumak isteyenler, en temel insan haklarını öne çıkaranlara karşı çıkıyor. Ve sanıyorum bu mücadele sürecek.”

‘MÜTHİŞ BİR MOZAİĞİZ, LAİKLİĞE İHTİYACIMIZ VAR’

Bunun AKP ile hiçbir ilgisi olmadığını kaydeden Şimşek, “Bu bizim özelleştirme yapmamızla ulusal geliri arttırmamızla ilgili ve statükocular bunlarla başa çıkamıyorlar. Çünkü yeni ortam, verimlilik, üretkenlik ve girişimcilik istiyor. Türkiye’de her türlü özelleştirmeye karşı çıkılması bu yüzdendir. Çok küçük ama marjinal ve sesi yüksek gruplar aslında AK Parti’ye değil, küreselleşmeye karşılar. Biz korumacılıktan yana değil, küreselcilikten yanayız. İşte benim partimin bulunduğu nokta burası. Açık toplumu ve herkes için bireysel vazgeçilmez temel hakları savunuyoruz. Biz laikliği güçlendirmek istiyoruz. Laiklik Türkiye’nin temellerinden biridir. Çünkü biz çok dinli, çok kültürlü ülkeyiz. Müthiş bir mozaiğiz. Bu yüzden buna (laiklik) ihtiyacımız var. Hükümetimiz laikliğin altını kazacak hiçbir şey yapmadı. Bu bir kavga, bir hıçkırık” diye konuştu.