07.12.2022 - 20:31 | Son Güncellenme:
CNN TÜRK'te Ahmet Hakan ile Tarafsız Bölge'nin konuğu Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci. Tarımsal üretim ve gıda güvenliğinde hangi stratejiler, planlamalar ve politikalar gündemde? Kuraklık tehlikesine karşı hangi tedbirler alınıyor? Dünyanın gelecekteki sorunu gıda ve su savaşları mı olacak? Gıda fiyatlarındaki artışın önüne nasıl geçilecek? Ahmet Hakan moderatörlüğünde Hakan Bayrakçı ve Melik Yiğitel sordu, Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci yanıtladı. Bakan Kirişci'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Yusufeli Barajı Çoruh Nehri üzerinde kurulu biliyorsunuz. Çevrede sulamaya ilişkin değil de elektrik üretimine yönelik barajlar yapılıyor. Türkiye'nin en yüksek barajı. Dünyada ise 5. büyük baraj. Bu barajın bir özelliği var. Taşkın önleme kapasitesi olarak da muazzam bir baraj.
Mühendisliği tamamen bizim mühendislerimize ait. Yusufeli halkına buradan bir kere daha teşekkür edelim buradan. 34.2 milyar TL'lik bir proje bu. 800 bin metreküp barajın altında kalacak toprağı taşıyoruz, taşımaya da devam ediyoruz. Toprak dediğiniz şey milyonlarca yılda elde edilen bir şey. Verimli tarım yapılan toprağı taşıdık. Ağaçlar sökülüp, yeniden ilgili yerlere taşındı. Çevreci bir yaklaşımla yapıldığını ısrarla dile getiriyoruz.
2,5 milyon kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacak güçte elektrik üretiyor bu baraj. 275 metre gövde yüksekliğinde bir bina. Buradan anlaşılmıyor gidip görmek lazım aslında orayı. 2,1 milyar metreküp su depolayacak. Suya ihtiyacımız olduğunda bizim burada suyumuz var. Bu baraj şu anda kendini 2 yılı biraz geçecek zaman diliminde finanse edecek. 375 milyon dolarlık bir yıllık getirisi olacak. Maaliyetini düşündüğümüzde 2 yılı biraz geçe kendini finanse etmiş oluyor. İftihar edilecek bir proje. Bu ülke için çok önemli olan su rezervi var. Bu beni heyecanlandırıyor.
Kimsenin mağdur edilmediği 69. günde eski yerleşim yeri su altında kalacak. 189. günde ise 660 m kot olacak. Biz 110 kilometre yol yaptık yeni Yusufeli için. Burası önemli. 2002 yılına kadar Türkiye genelinde yapılan tünel uzunluğu 50 kilometre. Biz sadece bu baraj için 62 kilometre tünel yaptık. Tünel yapmak kolay bir iş değil. Burayı yapmak zorundaydık erişim için. Adeta Formula 1 icra edilebilecek tünelleri göreceksiniz.
GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞIN SEBEBİ NE?
Pandemi dönemi gibi bir salgınla insanlarımız mücadele etti. Sonra insanların olmaz dediği bir savaş patlak verdi. Bu savaş her şeyin tuzu biberi oldu. İklim değişikliği gibi sorunlar da pandemi ile beraber zirve yaptı. Savaşta gösterdiğimiz duruş, yani iki ülke de bizim dostumuzdur duruşu dünyada takdir topluyor.
ÇİFTÇİYE DESTEKLER
Mart ayında bir anda Türkiye'de bir fırsatçılık yapıldı ayçiçeği ile alakalı. Biz zeytinyağına bile ihraç yasağı getirdik. Üreticinin elinden çıkma sürecini dikkatli takip ediyoruz. Patatesten narenciyeye kadar aklınıza ne gelirse. Bulunmayan ürünün fiyatını konuşmanın bir anlamı yok. Bizim mazot ve gübreden kaynaklı olarak üretim maaliyetlerimizde bir artış var. Ancak bakanlık olarak bununla ilgili adımlar atıyoruz. Biz Mart ayındaki desteği Ekim'e çekerek 6 ay öne çekerek çiftçiye destek sağlıyoruz. Çiftçimize dedik ki sen gübre ve mazot alacaksın. İşte sana destek. Derdimiz üreticimizin maaliyetlerini aşağı çekmek. 1 yılda tarıma verilen destek tam 40 milyar TL.
KENT TARIMI PROJESİ
Antalya'dan çıkan bir domatesin İstanbul'a gelene kadar katettiği bir yol var. Uzun bir mesafe. İstanbul'a 76 ilden gıda taşınıyor. 270 bin araç yılda 140 milyon kilometre yol kat ediyor. Buda 117 bin ton karbondioksit demek. Yerinde üretim, yerinde tüketim diyoruz. Silivri, Beykoz, Şile... İstanbul'da tarım yapılabilecek alanlar. İnsanları doğduğu yerde doyurmamız lazım. İzmir Dikili'de bunun temelleri atıldı. Bu seralar hayata geçtiği zaman şu an üretilen domatesin yüzde 50'sinden fazlasını üretilecek. Gönen konum itibarıyla çok önemli bir konumda örneğin.
Ürettikleri ürünü ihraç etmelerine bir mani yok. Tarım milli güvenlik meselesidir, önemlidir diyoruz hep. Şu an bizim elimizdeki ürünün alıcısı var. Biz sadece ihtiyaç olan ürünlerin ihraç edilmesine mani oluyor. Biz 16 yıldan beri Türkiye'de tarım sigortacılığını getirdik. Önümüzdeki yıl bu zamanlar seralarla ilgili müjdelerini paylaşmış olacağız.
SÜT FİYATLARI
Sütte şöyle bir parite var, süt fiyatı, yem fiyatı. Şu anda bizim paritemiz, üreticimiz 1 kilo süt verdiğinde, 1 kilo 400 gram yem alacak. Şu an süt yok bulamıyoruz diyen var mı, yok.
'EKMEKTE UN REGÜLASYONU UYGULUYORUZ'
Mesela ekmekle ilgili de un regülasyonu uyguluyoruz. Ekmekte unun maliyeti, %27. Vatandaşlarımız, pahalı ekmek yemesin diye. Ekmek bizim temel gıdamız. 7.450 liradan buğday alıyoruz, un sanayicisine 4.500 liradan veriyoruz. Niye? Ekmek yapan fırıncı ucuz etmek satsın diye.
SAHİPSİZ HAYVANLARA İLİŞKİN ÇALIŞMALAR
Türkiye'nin bu konuyu ciddeyetle yapılması gerekiyor. Birilerini hayvansever, birilerini hayvan düşmanı ilan etmek doğru değil. Şimdi biz bir kimliklendirme işlemi yapıyoruz. Sene sonuna kadar devam edecek işlem. Bilim camiası başta olmak üzere birçok paydaş bir araya geldik. 29-30 Kasım'da Bolu'da bir çalıştay düzenledik. Duyuracağız, yol haritamızı belirleyeceğiiz.