27.12.2023 - 10:10 | Son Güncellenme:
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, katıldığı bir TV programında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Bolat açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
YILBAŞI ALIŞVERİŞLERİNDE DENETİM MEKANİZMANIZ VAR MI?
“Kronik bir enerji ithalat gerçeğimiz var. Geçen yıl 98 milyar dolar ödemiştik, bu sene inşallah 66 milyar dolarlarda tutmaya gayret ediyoruz. Ticaretin artması zenginliğin artmasını beraberinde getirecek. Üretim, yatırım ve istihdam da artacak. Covid ile beraber Türkiye’mizin dünyanın hayatına giren korkunç enflasyon süreci yaşandı. 3 senedir bununla mücadele bütün dünyada veriliyor.
Hükümetimiz enflasyondaki artışa karşı işçi, emekli, çiftçi, memur, sabit ücret sahiplerinin gelirleri azalmasın diye en yüksek ücret artışlarını verdi.
Yılbaşı geliyor. Talebin arttığı dönemlerde satıcıların da keyfi zamlara yöneldiği dönemler oluyor. Kimseye hesap vermem basarım zammı anlayışı oluyor. Biz hükümet olarak bu konuda piyasa denetimleri ve piyasaların başıboş olmadığını bu konuda gerekli müdahaleleri yapıyoruz.
‘YOĞUN FİYAT DENETİMİNE ÇIKILDI’
Hafta başından bu yana İl Ticaret Müdürlüğü ekiplerimiz yılbaşı alışverişlerinin, eğlencelerin olacağı mekanlarla alakalı yoğun fiyat denetimlerine çıktılar. Aldatıcı reklamlara karşı cezai uygulamalarımız var. 55 bin TL’den 2 milyon 200 bin TL’ye kadar müessese başına ceza kesebiliyoruz. Ben mekan sahiplerini ve satıcıları uyarmak istiyorum. Kendi bindiğiniz dalı kesmeyin, müşteriyi bir kere aldatabilirsiniz, ikincide o müşteri bir daha size gelmeyecek.
‘DEVLETİN BÜTÜN KURUMLARI HAREKETE GEÇTİ’
Aldatıcı reklamlar, piyasada anlaşmalı fiyat belirleme, hakim durumun kötüye kullanılması vs. gibi durumlarla alakalı devletin bütün kurumları harekete geçti.
1 OCAK’TA FİYAT ETİKET YÖNETMELİĞİ YÜRÜRLÜĞE GİRECEK! HANGİ YENİ UYGULAMALAR HAYATIMIZA GİRECEK?
Covid ile beraber herkesin eve kapanma zorunda olduğu günleri yaşadık, karantinaların kalktığı aşının bulunduğu zaman çılgınca alışveriş, sokağa çıkma dönemi başladı. Türkiye’nin çok iyi bir tedarik üssü olduğunu alıcılar anlayınca Türkiye’den yoğun ithalat yapmaya başladılar. Artan talep azalan arz derken Türkiye’de fiyatlama davranışlarında yukarıya doğru çıkış trendi görüldü. Bu giderek keyfi zam yapma eğilimine döndü. AK Parti’nin göreve geldiği 2002 sonundan sonra 2004’te başarılan tek haneli enflasyon çok uzun süre devam etti. 17-18 sene. Böylesine bir enflasyonist süreç üretici ve satıcılar açısından aşırı kar yapma dönemine dönüştü. Alışkanlıklar kolay kolay terk edilemiyor.
Hizmet sektörlerinde daha yüksek fiyat artışları olduğunu gözlemliyoruz. TÜFE’de yıllık enflasyon yüzde 61.98, gıda fiyatlarında 75’ler civarında, hizmet sektöründe 90’ların üzerinde.
Burada keyfilikler şöyle oluyor artık menülerde fiyatı yazma gereği duymuyor. Müşteri daha sonra gelen hesaplarla tartışmalar meydana geliyor. Biz fiyat etiketi yönetmeliği vardı hükümleri sıkılaştırdık 1 Ocak 2024 başından itibaren cafe, restoran, pastane gibi iş yerlerinde ürünün isimleri ve fiyatları kapının girişinde okunabilir büyüklükte yer alacak. Müşteri onu gördüğü zaman ister girer ister girmez.
"ONLAR DA RAHATSIZ OLUYOR"
İkincisi daha medeni bir anlayışla bu alım satım işlemi gerçekleşecek. Satıcı artık istediği zaman zam yapayım, fiyat artırayım müşteri nasıl olsa gelir öder gibi bir rahatlığa kavuşamayacak. Müşteri gördüğü fiyatı 1 ay sonra zamlı görürse tepki gösterecek.
Otomotiv, emlakta diğer sektörde, marketlerde aldığımız tedbirlerin kısa sürede işe yaradığını gördük. Lokanta, restoran ve pastanelerde de istikrarın, fiyatlarda giderek azalmanın olduğunu göreceğimize inanıyorum.
Gerek yeni yönetmelikler çıkarmak, cezai uygulamalar hazırlarken diğer Bakanlıklarla istişare halindeyiz, Kabine’ye bilgi sunuyoruz. Sektör kuruluşlarından da olumlu tepkiler aldık. Bunun faydalı olacağı noktasında görüşler aldık. Onlar da rahatsız oluyor.
FAHİŞ FİYATLA MÜCADELE FİYATLARA NASIL YANSIDI?
Covid için aşı bulunduktan sonra aşırı talep artışı arz eksiklikleri, ham madde ve girdi maddelerindeki eksikliklerden dolayı nihai ürün bulamama, ihracatın artması ile beraber tüketime sunulan mal arzının eksilmesi ile beraber gıda ürünleri, inşaat malzemeleri, otomotiv ürünleri dahil ciddi çok büyük fiyat artışları oldu. Stokçuluk yapma, karaborsacılık yapma, keyfi fahiş fiyat artışı yapma gibi istenmeyen olayların kimi satıcılardan yaygın olarak gözlemledik. Rusya-Ukrayna savaşının getirdiği arz kaygıları, fahiş fiyat artışını yaşadık. Bu yılın başında yaşadığımız deprem felaketi. Birçok ürün ve sektörde inanılmaz dalgalanmaları beraberinde getirdi. 3 ay seçim belirsizliği yaşandı. Hükümet 5 yıllık istikrarı güçlü bir yapı ile Cumhurbaşkanımız göreve gelince yeni bir ekonomi politikası ile, enflasyonla mücadele politikası başladı. Deprem bölgelerinin yeniden inşası çalışmaları devam ettiriliyor. Her alanda reformist tedbirler alınıyor.
Denetimlerdeki cezaları artırdık. Başta otomotiv olmak üzere gayrimenkul sektöründe, hazır betonda, marketlerin indirim kampanyalarında çok ciddi fiyat azalışları gördük.
Sene başından bu yana özellikle seçimden sonraki süreçte gıda ürünlerinde hiçbir ürünün yokluğunu vatandaşlarımıza göstermedik. Fiyatların fırlamasını engellemeye çalışıyoruz. Zeytin yağında ciddi fedakarlık yaptık. Birçok üründe içeride arz azalması ile spekülatif fiyat artışlarının olabileceğini gördüğümüz noktalarda 100 milyonlarca dolarlık ihracattan fedakarlık ediyoruz.
ARAÇ PİYASASINDAKİ İNDİRİM ORANINI AÇIKLADI
Otomotivin hem birinci elinde hem ikinci elinde yüzde 20’ler civarında bir indirim var. Vatandaşlar bu anlamda çok memnun. Araba stoklayıp fahiş fiyatla zam yapmak isteyenler üzgün. Piyasa normale döndü. İstikrar kazandı. Stoklanmış 600 bin otomobil piyasaya çıktı. 6 ay araba bulunamazken 6 saatte vatandaşımız aracı teslim alır hale geldi.
6 ay 6 bin km sınırlamasını ikinci elde sadece yetkili satıcılar için söz konusuydu bunu bireysel satıcılar için getirdik.
Biz bu önerileri sektör yetkililerinden aldık. Gayrimenkulde emlak denetimleri yaptık. Ağır cezalarımız var. İlan sitelerini sorumlu kıldık. Piyasa bozucu davranışlara müsamaha etmiyoruz.
‘UYGULADIĞIMIZ CEZALAR 1.2 MİLYAR TL OLDU’
Haksız fiyat, fahiş fiyat, stokçuluk, aldatıcı reklam, tüketici korunması, fiyat etiketi ihlali, kasa raf fiyat farkı ihlali gibi uygulamalarda bizim toplam uyguladığımız cezalar 1.2 milyar TL oldu.
Rekabet Kurulu’nun açtığı soruşturmalarda 2 milyar 350 milyon TL ceza uygulaması yapıldı. Paralar tahsil ediliyor.
ARALIK AYI İHRACATI HANGİ RAKAMLARA ULAŞTI, 2023’Ü NASIL KAPATACAĞIZ?
2 Ocak salı günü ihracat, ithalat, genel dış ticaretle ilgili açıklamaları her yıl geleneksel olarak yaptığımız gibi sayın Cumhurbaşkanımız yapacak. Ben bu birkaç gün kala rakamları vermeyeceğim. Sayın Cumhurbaşkanımız bütün rakamları açıklayacak. Ama trendleri söylemek isterim. Yıla iyi başlayamadık. Deprem felaketi baş gösterince biz bugüne kadar 6.5 milyar dolarlık ihracat kaybına uğradık. Tarımsal ürünlerin ihracatında 2 milyar dolara yakın net fedakarlık yaptık sırf temel gıda fiyatlarında içeride fiyatlar artmasın diye.
2023 yılı küresel üretim ve ticaret anlamında kötü bir yıl oldu. Avrupa Bölgesi’nde büyüme oranları yüzde 0’ın biraz üzerinde. Almanya’da üç çeyrek resesyon yaşandı. Bu küresel talebe yansıdı. Fiyat balonu geriye geldi. Biz yeni yılın ilk 2 ayında 26 milyar dolar dış ticaret açığı ilk 3 ayda 25 milyar dolar cari işlemler açığı ile karşı karşıya kalmamıza rağmen ikinci yarıda yaptığımız ataklarla arayı kapattık ve OVP hedefine ulaştık.
Son 6 ay itibarıyla tarihindeki bu ayların en yüksek aylık ihracat rakamlarını elde ettik. İthalatımız son 4 ay azalma trendine girdi. Geçen yılın aynı dönemine göre azalış var. Dış ticaret açığımızda son 4 ay azalış var. Aralık ayında aynı trendi görüyoruz. Bu cari açığımızın gerilemesini beraberinde getirdi. Temmuz ayında 59 milyar dolara yükselen cari açığımız ekim ayında 50.7 milyar dolara geriledi. Kasım, aralık ayında göreceksiniz 40 milyar dolar civarında gerçekleşecek.
2024 için mal ihracatı hedefimiz 267 milyar dolar hizmet ihracatında hedefimiz 110 milyar dolar olarak belirlendi. İnşallah canla başla mücadele edip döviz gelirlerimizi ne kadar çok artırırsak döviz kuru üzerindeki baskı hafifleyecek. Döviz kuru istikrar kazandığında fiyatlara yansıması yolu ile enflasyonu artırması engellenmiş olacak.
ASGARİ ÜCRETE NASIL BİR ZAM POLİTİKASI OLMALI?
2 yıl önce aralık ayında asgari ücret 2850 TL’ydi. Ocakta 4250 TL’ye çıkarılmıştı temmuzda 5500 TL’ye çıkarılmıştı. Bu yılın temmuzunda 11402 TL’ye çıkarıldı. Yaklaşık 4.5-5 katına yakın bir artış sağlandı. AK Parti hükümetleri başta asgari ücret olmak üzere işçi, memur, emekli Hep enflasyonun üstünde refah payı ile gelirini artırmaya gayret etti.
Asgari ücret görüşmelerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız başarı ile yürütüyor. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyecek, işverenler açısından da maliyetler açısından komşu ve rakip ülkelerdeki maliyet şartlarını dikkate alarak dengeleri çok bozmayacak bir rakam mutlaka iki tarafı da memnun edecek rakam çıkacaktır diye inanıyorum.
Özel sektörde asgari ücretteki artışlarla diğer ücretler belirlendiği için kritik öneme haiz. Çalışan, işverenler müsterih olsun, hükümetimiz dengeli bir asgari ücretin belirlenmesini başaracaktır."