Baba-kız TTK’yı anlattılar

Vergi uzmanı Prof. Dr. Şükrü Kızılot’un kızı Şükran Kızılot da babasının uzmanlık alanını seçti. Türkiye’de Başkent Üniversitesi’ni, İngiltere’de Westminister Üniversitesini bitiren ve Kent Üniversitesi’nde uzmanlık eğitimini tamamlayan Şükran Kızılot, “Babam Maliye kökenli, ben avukatım. Ama vergide tabii ki ondan etkilendim” dedi.

Prof. Dr. Şükrü Kızılot da, “Kızımın bu mesleği devam ettirmesinden gayet tabii ki çok mutluyum” diyerek, şunları söyledi:

“Kızılot soyadının devam etmesi çok önemli. Bugüne kadar 58 cilt kitap yazdım. Bu kitaplar da benim diğer çocuklarım. Bunların yaşaması, devamlılığı için kızımın da ilgilenmesi gerekiyordu. O da gerek burada, gerek yurtdışında bitirdiği üniversitelerle bu olaya yeterince hakim olacağını fazlasıyla gösterdi.”

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (ÖHSAD) tarafından düzenlenen yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) konulu toplantıda Prof. Dr. Şükrü Kızılot ve Şükran Kızılot, kanunun şirketlere getireceği yeni düzenlemeleri anlattılar.

Yönetmeliklere Anayasa engeli

Yeni TTK’nın reform düzeyinde düzenlemeler getirdiğini belirten Şükrü Kızılot, “Aksayan yönleri de var, dileğimiz aksayan yönlerinin kaldırılması” dedi. Aksayan yönlerin başında ikincil mevzuatın geldiğini belirten Kızılot, şunları söyledi:

“Kanuna bağlı ikincil mevzuat denen tüzük, yönetmelik ve tebliğlerin çıkarılması gerekiyor. Bu kapsamda 3 tüzük, 6 yönetmelik ve 11 tebliğin yayınlanması gerekiyor. Bunların en geç 14 şubat 2012’ye kadar yayınlanması gerekiyordu. Bunlar yayınlanmadı ve yayınlanmayacak. Çünkü Anayasa’nın 115’inci maddesi tüzük, yönetmelik ve tebliğlerin yayınlanması için Danıştay onayını şart koşuyor. Danıştay Kanunu’na göre ise bunların yayınlanması için TTK’nın yürürlükte olması gerekiyor.

Danıştay’a gitmiş bunlar, ama kanun 1 Temmuz’da yürürlüğe gireceği için geri çevrilmiş. Böyle amatör bir hata yapılmış. Mevzuat kanun yürürlüğe girene kadar yayınlanmayacak.”

56 model kanun yetmiyordu

Türk Ticaret Kanunu’nun 1956 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatan Kızılot, “Bu kanun, 56 model otomobilin günün ihtiyaçlarına cevap veremediği gibi yetersiz kalıyordu. Şimdi 2012 modelle değiştiriliyor. Günün ihtiyaçlarına, teknolojisine daha uygun” dedi.

TTK’ya iyimser ve kötümser bakışların olduğunu kaydeden Kızılot, şöyle konuştu:

“Bardağın yarısının dolu ya da yarısın boş olduğu şeklindeki bakış açısıyla bakıldığında TTK’nın bütününde dolu tarafı çok fazla. Çok önemli düzenlemeler var. Boş taraflar da var. Esas olan boş ve dolu tarafına birlikte bakmak. Ama kanunun bu şekliyle çıkmasında ısrarcı olanlar da var. Onların bakış açısı Nasreddin Hoca gibi. Hoca’ya yaşını sormuşlar, ‘60’ demiş. 10 yıl sonra sorduklarında, yine ‘60’ demiş. 10 sene önce de 60 demiştin diye hatırlattıklarında, ‘Erkek adam sözünden dönmez’ demiş.”

Babasının kızı

Şükrü Kızılot’tan sonra söz alan Şükran Kızılot da konuşmasını babası gibi fıkralarla renklendirdi. Şükran Kızılot sadece yeni TTK’yı değil, ilgili tüzük, yönetmelik ve tebliğleri de bilmek gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Bağlantılı mevzuatları bilmek ve onlarla ilgili değişiklikleri de takip etmek gerekiyor. Daha doğrusu değişen mevzuatı sürekli takip etmek gerekiyor. Arka arkaya değişen mevzuattan iyice bunalan muhasebecinin birine, ‘Bir daha dünyaya gelsen hangi mesleği seçerdin’ diye sormuşlar. ‘İmam olmak isterdim’ demiş. ‘Niye’ diye sorduklarında, ‘Mevzuatları 2 bin yıldır hiç değişmiyor’ diye yanıtlamış.”

‘Mevzuat okumaktan şaşı olduk’

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (ÖHSAD) Başkanı Reşat Bahat, “Yönetmelik okumaktan şaşı olduk” diyerek, şöyle konuştu:

“Sağlık sektöründe yasaların değişmesine alışığız. İki yılda 600 yönetmelik değişti. 1.5 günde bir yönetmelik geldi. Yönetmelik okumaktan şaşı olduk. Mevzuat takibinden hekimlik yapamıyorum.”

‘Sağlıkta ciddi suistimal var’

“Sağlıkta ciddi bir suistimal var, buna kaynak dayanmaz” diyen Bahat, şunları söyledi:

“Türkiye’de geçen yıl 560 milyon adet muayene yapılmış. Bunun 90 milyonu acil. Acil hastayı ambulans getirir. Ambulanslar 2.7 milyon acil taşımış. Acile gelen hastaların sadece yüzde 3’ünü... 75 milyonluk Türkiye’de, 1.5 milyon özel sağlık sigortası var. 1.5 milyar liralık bir hacmi var. Bunun yüzde 90’ını 25 tane özel hastane alıyor.”