04.08.2010 - 00:25 | Son Güncellenme:
Hochberg, geleneksel olarak eletrik ve ulaştırma sektörüne kullandırılan kredileri otomotiv, uçak sanayii, endüstriyel tarım, sağlık hizmetleri, güvenlik ve telekomünikasyona da genişletmek istediklerini vurguladı. İşte Hochberg’ün makalesi:
9 fırsat ülkesinden
Başkan Obama ve Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz Aralık ayında bir araya geldiklerinde, Türkiye ve ABD için ticari işbirliği ve istihdam yaratacak yeni bir döneme öncülük etmek amacıyla tasarlanan bir stratejik çerçeve başlattılar.
ABD’nin dünyanın en büyük ekonomisi, Türkiye’nin de bir G-20 üyesi olduğu düşünülürse, ortada henüz kullanılmayan büyük bir potansiyel bulunmaktadır.
Geçtiğimiz hafta, Türkiye’nin güçlü altyapı büyümesi gündemine Amerikan şirketlerinin sağlayabilecekleri katkılar ile ilgili görüşmelerde bulunmak amacıyla, Ankara ve İstanbul’da Türk hükümet yetkilileri, iş dünyasının liderleri, ve bankacılar ile biraraya geldim. Bankamız, beş yıllık büyüme stratejisinin bir parçası olarak Türkiye’yi, ABD-Türkiye arasındaki iş ilişkilerinin daha da geliştirilmesinde olağanüstü fırsatlara sahip dokuz ülkeden biri olarak belirledi. Türkiye, küresel ekonomik durgunluk karşısında gösterdiği güçlü büyüme ve mali yönetim sayesinde, 180 ülke arasından seçildi.
Türkiye, son çeyrekteki yüzde 11.7 büyüme oranı ile, Avrupa’nın gelişmekte olan en güçlü ekonomilerinden biridir. Pek çok kilit sektörde uzmanlığa sahip Amerikan şirketleri, süregelen ekonomik genişlemeyi hızlandırmak için Türk sanayicileri ile ortak çalışmaktan heyecan duymaktalar. Ex-Im Bank, Türk işletmeleri ile bankalarının ABD’nin yenilikçi mal ve hizmetlerini satın almalarını kolaylaştırmak için cazip finansman seçenekleri sunmak suretiyle yardımcı olabilir. Ayrıca, alacakların ABD hükümetinin tam güveni ve kredisi ile desteklendiği konusunda da garanti verebiliriz. Böylece yerel Türk şirketleri en rekabetçi fiyatlandırmadan yararlanırken, Amerikan ihracatçılarına da destek sağlanmaktadır.
Elektrik projelerinin yüzde 20’sine kredi verdi
Ex-Im Bank’ın Türkiye’deki şu anda mevcut iş portföyü 1.6 milyar dolar tutarındadır, ancak hedefimiz, bu rakamı iki katına çıkarmaktır. Özel kredi olanaklarının kısıtlı olduğu bir dönemde, sağladığımız altyapı finansmanı, Türk halkı için daha iyi bir yaşam standardı oluşturmaya yardımcı olabilir. Ex-Im Bank’ın bugüne kadar Türkiye’deki çalışmaları elektrik enerjisi ve ulaştırma sektörleri üzerinde odaklanmıştır. Ex-Im Bank tarafından son 14 yılda desteklenen elektrik projeleri, Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin yaklaşık %20’sine karşılık gelmektedir.
Söz konusu sektörlerdeki faaliyetlerimizi artırmak istiyoruz ancak, yenilenebilir enerji, ulaşım altyapısı, otomotiv, uçak sanayi, endüstriyel tarım, sağlık hizmetleri, güvenlik ve telekomünikasyon alanlarında da yeni işbirliği kanalları oluşturmanın zamanı da gelmiştir.
22 Temmuz günü Sayın Bakan Taner Yıldız ile bir araya gelerek, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörünü desteklemek amacıyla, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bir anlaşma imzaladım. Türkiye şu anda petrol, kömür ve doğalgaz ithalatının çoğunu ülke dışındaki enerji üreticilerinden yapmaktadır. Türk ve Amerikalı liderler, yenilenebilir enerji kaynaklarının yurt içi gelişimini desteklemenin önemini anlamaktadır. Bu, çevre için, ekonomik güvenlik için ve ulusal güvenlik için faydalıdır.
İleriye dönük olarak, Türk liderleri, 2023 yılına kadar ülkenin elektrik ihtiyacının yüzde 30’unu yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı hedefleyen, 5 milyar dolarlık iddialı bir planlama içindeler.
1 milyar dolarlık teklif
Ex-Im Bank, şu anda Türkiye’deki borç veren kuruluşların, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konusunda uzmanlaşmış Amerikan şirketleri ile çalışmalarına yardımcı olmak üzere, 1 milyar dolarlık bir kredi teklifi üzerinde çalışmaktadır. Ex-Im Bank olarak 18 yıl vadeli, ve yerel maliyetlerin yüzde 30’a kadarını karşılayan finansman olanağı sunabilmekteyiz.
Başkan Obama, küresel terör çağında Amerika’nın Türkiye ile ilişkilerinin kritik önem taşıdığını sık sık dile getirdi. Aramızdaki ittifak, güvenlik konusunun ortak bağımız olduğu, Soğuk Savaş’ın en hararetli döneminde başladı. O yıllardan bu yana, Türk askerleri Kore’den Kosova’ya ve Kabil’e kadar uzanan pek çok cephede Amerikan askerlerinin yanında yer aldılar.
Aramızdaki güvenlik ilişkisi uzun süreli dostluğumuzun mihenk taşı olmaya devam ederken, artan ticaret ilişkisi de, 21. yüzyılın ekonomik zorluklarını karşılamamıza; Ankara’dan Anchorage’a iş olanakları ve ekonomik büyüme yaratmak için ortak çalışmamıza yardımcı olacaktır. Bu, 60 yıllık dostluğumuz için önemli bir zamandır daha güçlü ticari ilişkilerin, daha da güçlü bir ABD-Türkiye ittifakı anlamına geleceği zamandır.