18.10.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
MİTHAT YURDAKUL-Ankara
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, üçüncü nükleer santral ile ilgili yer tespit çalışmalarına başlandığı açıklaması, Kırklareli’ne bağlı İğneada’nın adını öne çıkardı. İğneada deprem riskinin çok düşük olması ve deniz kenarında bulunması gibi özellikleriyle öne çıkarken, ithal edilecek santral ekipmanlarının kara yoluyla taşınmasının zorluğu, iç bölgelere santral yapılması olasılığını düşürüyor. Yıldız, ikinci nükleer santralle ilgili müzakerelere üçüncü santralin yer tespit çalışmalarının da eklendiğini, yeri henüz belli olmayan üçüncü santralin Akkuyu büyüklüğünde olacağını söyledi.
Bakan Yıldız’ın bu açıklamalarının ardından, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın nükleer santral için yola çıkarken belirlediği üçüncü yer olan İğneada gündeme geldi. Deprem açısından güvenli bir yerde bulunan İğneada, deniz suyundan soğutma yapılabilecek olmasıyla da tercih edilen bir alan haline geldi. Nükleer santralin, Ankara civarında, iç bölgelere yapılabileceği iddiası da bir başka olasılık olarak ortaya atıldı.
‘İncelemeler sürüyor’
Milliyet’e konuşan bir enerji yetkilisi, “Gelişme aşamalarına göre üçlü seçim yapıldı. Akkuyu ve Sinop’un yanında İğneada eski incelemelerden beri gündemdeydi” dedi. Deprem riskinin önemli bir faktör olduğunu belirten yetkili, seçilecek bölgenin sanayileşme durumu, işletme maliyeti, soğutmada kullanılacak su kaynakları ile tüketim alanlarına dağıtım olanaklarının da yapılan değerlendirmelerde dikkate alındığını kaydetti.
Nükleer santral inşaatında taşıma maliyeti yüksek olan büyük parçalar kullanıldığına işaret eden yetkili, “350-400 tonluk reaktör kabının taşınması var. Böyle bir yükü karadan taşımak zor” diyerek iç bölgelerde santral inşaatının bu açıdan zor olduğunu söyledi. Yeni seçilecek bir yer ile ilgili incelemelerin 2-3 yıl süreceğini belirten yetkili, daha önce gündeme alınmayan İçanadolu’da santral olasılığının bu açıdan da zor olduğunu ifade ederek, “İç bölgeler daha önce ihtiyaç olmadığı için gündeme alınmadı” diye konuştu.
Sadece su kaynakları açısından bakıldığında herhangi bir zorunluluk bulunmadığını ifade eden yetkili, “Nehir, göl, baraj ya da deniz kenarında olması santrale engel değil. Fransa ve Almanya’da nehir kenarında, Finlandiya ve İspanya’da deniz kenarında, ABD’de deniz ve nehir kenarında santraller var” dedi.
10 milyar $’lık aksiyon
* Türkiye, Mersin Akkuyu santral işini Rusya’ya verdi. 4 reaktör kurulacak buradan 4800 MW’lık güç sağlanacak.
* 4 ülke ile (Japonya, Güney Kore, Kanada, Çin) görüşmelerin sürdüğü Sinop santralı ile Türkiye’nin yine 4 reaktör daha kurması ve 5600 MW gücü de buradan sağlaması öngörülüyor.
* Bu iki noktadan yılda 80 milyon kWh elektrik üretilecek.
* Hükümetin önünde bu iki kurulumla birlikte Türkiye’nin şu anki fiyatlarla 7.2 milyar dolarlık doğalgaz ithalat bağımlılığından kurtulacağı hesabı bulunuyor.
* Üçüncü bir santral ile birlikte bu rakamı 10 milyar doları bulacağı tahmin ediliyor.
* 2011 yılında Türkiye’nin enerji faturasına bakıldığında 54 milyar dolarlık ithalat yapıldığı görülüyor. 2012’nin ilk 8 ayında bu rakam 39 milyar dolara işaret ediyor.