Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Doğa dostu olan güneş panelleri çevreci olmalarıyla dikkat çekerken, en büyük ilgiyi ise ekonomik açıdan görüyor. Evlerin çatılarına ya da binaların uygun bölümlerine takılan güneş panelleri sayesinde elektrik enerjisi üretmek artık çok kolay. Son yıllarda güneş panelleri yardımıyla enerji ihtiyacını karşılayanların sayısı hızla çoğalıyor. Artan enerji maliyetleri de avantajlı olarak görülen bu sisteme ilgiyi artırmış durumda. Uzun vadede elektrik faturasına son veren ve oldukça ekonomik olan güneş panellerini kullanan mühendis Kerem Çilli ile 3 çocuğu ve eşiyle birlikte karavanda yaşayarak elektriğini güneş panelinden sağlayan Serdar Bilal'le konuştuk.
'TÜKETİM DE ÜRETİM DE AYNI YERDE'
Güneş enerjisinin en önemli faydalarından birinin tüketim yapılan yerde üretim yapabilmek olduğunu söyleyen Kerem Çilli, "Yani evimizin içerisinde bir şeyler tüketiyoruz, elektrik harcıyoruz hemen çatımızda da elektriği üretebiliyoruz. Bugünkü elektrik hatlarımıza baktığımızda bir termik santralde elektriği üretiyoruz. Örnek olarak 100 km öteye kabloyla taşıyoruz, orada voltajları düşürüp evlere veya iş yerlerine dağıtıyoruz. İşte bu 100 km kabloyu taşımak bir verimsizlik oluşturuyor. Kendi evimizin çatısında ya da kendi iş yerimizin, fabrikamızın çatısında elektrik üretip hemen içeride tüketebilmek çok verimli bir yöntem. Zaten ilerleyen dönemlerde de elektrik altyapımız bu şekle bürünecek" diyerek konunun önemine vurgu yaptı.
'HAYATIMIZA GİRMESİNİ KOLAYLAŞTIRACAK'
Kripto paralarda olduğu gibi merkeziyetçilikten uzaklaşan bir yapıya sahip olunacağını söyleyen Çilli, "Bu zaten yeni nesil enerji hatlarımızın, enerji yapımızın temelini oluşturacak. O temeli oluşturmak adına da çatıda güneş enerjisi kurmak oldukça mantıklı ve şebeke altyapımıza çok büyük fayda sağlayacak" dedi. Bu faydanın da elektrikli araçların hayatımıza girmesini hızlandıracak bir faktör olduğuna dikkat çekti.
'2 BİN TL'LİK FATURAYI ORTADAN KALDIRABİLİR'
Herkesi en çok ilgilendiren noktalardan biri de panellerin ekonomik kısmı. Kerem Çilli güneş enerjisinin kurulum maliyetinin dolar üzerinden tekliflendirildiğini söyledi. Her kilovat için yaklaşık bin/bin iki yüz dolar gibi rakamların konuşulabileceğine dikkat çeken Çilli, kullanılacak ekipmanlara göre fiyatın yukarı ve aşağı yönlü hareket edebileceğini de ekledi. "Örnek veriyorum eğer evinize 10 kilovatlık bir sistem kurmak istiyorsanız yaklaşık 10 bin - 12 bin dolar bandında teklifler önünüze gelebilir" ifadelerini kullanan Kerem Çilli, bu yatırımla yıl ortalamasına bakıldığında 2 bin TL'lik bir faturayı ortadan kaldıran bir sistem kurulabileceğini ifade etti.
‘BALKON TİPİ KURULUMLA BAŞLANABİLİR’
Kerem Çilli, güneş enerjisi için çok büyük yatırımlar yapılmasına gerek olmadığının da altını çizdi. "Çünkü mikro inverter dediğimiz çok küçük yapılarla da güneş enerjisine başlanabilir. 50 watt, 100 watt gibi küçük bir güneş paneliyle, küçük bir mikro inverterle bile güneş enerjisine çok düşük limitli bütçelerle başlamak mümkün. Sonrasında bunu kademeli olarak artırmak çok daha faydalı olacaktır. İnsanlar faydasını gördükçe daha da büyütmek isteyeceklerdir" diyen Çilli, yüksek maliyetleri olanlarının hepsinin mühendislik firmalarının dahil olduğu, daha profesyonel yapılarda bulunduğunu belirtti. Çok küçük bütçeyle, basit bir sistemle güneş paneli kurulabileceğinin altını çizen Çilli, "Örneğin balkon tipi bir kurulumla da güneş enerjisine elbette başlanabilir" diye belirtti.
'25 YIL SONRA BİLE YETERLİ GÜCÜ SAĞLAYABİLİYOR'
Güneş panellerinin ömrünün çok uzun soluklu olduğuna da dikkat çeken Kerem Çilli, güneş panellerinin garantilerinin de uzun ömürlü olduğuna vurgu yaptı. Güneş panellerinin fiziki ve performans garantilerinin olduğunu söyleyen Çilli, "İşçilik aşamasında, fabrikasyon bir hataya karşı minimum 10-12 yıl bandında garantiler veriliyor. Performans garantisi olarak da ürünün 25 yıl sonra da yeterli gücü sağlayabileceğine dair garantileri var" diye konuştu. Bu konuya şu şekilde de örnek verdi:
"100 wattlık bir paneliniz var ve 25 yıl geçti. 'Hâlâ 85 watt çıkış verebilecek kabiliyete sahiptir' şeklinde bir garanti de veriliyor. Bu ürüne ne kadar güvenildiğini gösteren bir gösterge aslında. 1990'ların sonunda, 2000'li yılların başında kurulan sistemlere bakıldığında gerçekten böyle olabiliyor. İnternette de bununla ilgili birçok video bulanabiliyor."
'EV ALMAK GİBİ DÜŞÜNÜN'
Uzun ömürlü bir yatırım olduğundan dolayı ilk maliyetinin elektrik faturasından yüksek olacağını belirten Kerem Çilli, bu yatırımı ev alma konusu üzerinden açıkladı. Çilli, "Bunu şöyle düşünebilirsiniz. Kiracısınız ve belli bir kira ödüyorsunuz ama ev sahibi olmaya karar verdiniz. Ev sahibi olmak için ilk etapta ciddi bir yatırım yapmak gerekiyor. O yatırım yıllar içerisinde size geri dönüş sağlıyor. Tabii ki elektrik faturalarının hızlı bir şekilde artması da yatırım maliyetinin geri dönüşünü çok daha hızlandırabiliyor. Bu sebeple bankaların kredi vermesi, yeşil krediler kullandırtması hem vatandaş için hem de büyük fabrikalar için bu tarz kredilerin çok yaygınlaşması oldukça kıymetli. Bu anlamda da fatura ödeme, elektrik faturası öder gibi güneş enerji santrali sahibi olma fikri çok cazip bir fikir olabilir. Bin TL fatura ödemek yerine bin 250-bin 500 TL taksitlerle güneş enerjisi sahibi olmanız mümkün olabilir. 5 yılda ödemenizi yapıp sonrasındaki 15-20 yıllık süreçte bedava enerji üreten bir santral sahibi olabilirsiniz" ifadelerini kullandı.
Bunun finansal olarak çok zorluk yaratmayacağını belirten Kerem Çilli, sadece konuya biraz daha ağırlık vermek gerektiğini söyledi. "O yüzden 'kira öder gibi ev sahibi olmak' diye çok klişe bir laf vardır. Benzerini güneş enerjisi için de bence kullanabiliriz" diye de ekledi.
PERDE ŞEKLİNDE OLANLARI BİLE VAR
Güneş panellerinin sadece çatıya kurulmadığının altını çizen Kerem Çilli, "Sadece çatıya kurulan ya da araziye kurulan bir malzemeymiş gibi gözüken bir algının oluştuğu bir durum söz konusu. Güneş panellerini çatımıza yerleştirebiliyoruz fakat aynı zamanda cephe uygulaması olarak da kullanmamız mümkün. Hatta araç park port olarak adlandırılan araç park istasyonlarının uç kısımlarına bunu kapatabiliyoruz" açıklamasını yaptı.
Kendi evinin balkonunu kırıp güneş paneli yerleştirdiğini belirten Çilli, "Çatı olur, cephe olur, araç park istasyonlarının üstü olur, oturduğumuz parklardaki oturaklar olur, şemsiyelerin üstleri olur hatta yürüdüğümüz zemine dahi güneş paneli yerleştirmek mümkün. Hatta perde olarak bakıldığında perdeyi örttüğünüzde, güneş perdeye vuruyor perdenin üstünde hücreler var ve böylece elektrik üretiyorsunuz. Böyle uygulamalar dahi mümkün" diye konuştu.
ENERJİ FAZLASI SATILABİLİR
Güneş panellerinden elde edilen enerji de aslında farklı şekillerde kullanılabilir. "Enerji fazlasını evimizin içerisindeki kombi sistemine entegre ederek elektrikli bir şekilde ısıtmaya katkı sağlamak da mümkün" diyen Çilli, bu şekilde doğal gaz masrafının dahi düşürebileceğini açıkladı.. Hatta enerji fazlasını satarak gelir elde etme modelinin de mümkün olduğunu dile getirdi.
BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRİYOR
Güneş enerjisinin hayatımıza girmesiyle birlikte mutfak alışkanlıklarının da değişeceğini söyleyen Kerem Çilli, sözlerine şöyle devam etti: "Her şey için 'Elektrikli yapılabilir mi acaba?' şeklinde düşünmenize sevk eden bir durum ortaya çıkmış oluyor. Çünkü kendi enerjinizi kendi çatınızda ürettiğiniz zaman örneğin mutfaktaki alışkanlıklarınız çok net bir şekilde değişiyor. Hep enerji verimliliğiyle ilgili 'Suyu doğal gazda ocak üstünde ısıtalım, biraz yavaş olur ama çok daha uygun fiyatlı olur' derken, çatımızda güneş enerjisi kurduğumuzda biz artık şöyle söylüyoruz: 'Çatınıza güneş enerjisi kurduysanız kettle'da su ısıtın, hem daha uygun fiyatlı olacak hem daha hızlı bir şekilde su ısıtacaksınız.' Aynı mantıktan yola çıkarsak evimizin ısıtma-soğutmasını elektrikli bir hale dönüştürebilir miyiz? İşte yerden ısıtma veya klimayla ısıtma-soğutma gibi bakış açıları ön plana çıkıyor."
BİR VİLLANIN ELEKTRİK TÜKETİMİNE YAKIN
Güneş panelleri yalnızca Kerem Çilli'nin değil, Serdar Bilal'in ve ailesinin de hayatını oldukça kolaylaştırdı. Eşi ve üç çocuğuyla birlikte karavanda bir hayat süren Serdar Bilal de karavanının tepesine güneç paneli yerleştirenlerden. Karavanın aşağı yukarı bir villanın elektrik tüketimine yakın elektrik tükettiğini belirten Bilal, karavanına kurduğu panellerin de gerekli enerjiyi ürettiğini vurguladı.
‘5-6 SAAT KLİMA ÇALIŞTIRABİLİYORUZ’
Karavanının içinde ev tipi buzdolabı, bulaşık makinesi, 10 kg'luk çamaşır makinesi, kahve makinesi, çaycı, televizyon, klima gibi elektronik aletlerin bolca bulunduğunu belirten Serdar Bilal, bu makineleri güneşin en dik olduğu konumlarda çalıştıklarını da ekledi. "Çok elektrik çekecek olan aletlerimizi öğlen vakitlerinde kullanmaya çalışıyoruz" diyen Serdar Bilal, panellerin ürettiği enerjinin akşam saatlerinde de yettiğini, 5-6 saat klima bile çalıştırabildiklerini ekledi.
HAYATINI ÇOK DEĞİŞTİRDİ
Güneş panellerinin birçok şeyi değiştirdiğini belirten Serdar Bilal'in hayatı karavanlarda geçmiş. Babasının da karavancı olduğunu söyleyen Bilal, güneş panelleri yokken akü sistemleri olduğunu anlattı. Buzdolabının bile gaz ile çalışan modelleri olduğuna dikkat çeken Serdar Bilal, "Mesela bir yere gittiğinizde, bir karavan kampa gittiğinizde elektrik alıyordunuz ve gerekli enerjiyi öyle sağlıyordunuz. Yoksa eğer dışarıdaysanız buzdolabını gazla ya da arabanın aküsüyle çalıştırabiliyordunuz. Kısıtlı bir verim alıyordunuz. Çok idareci kullanmanız gerekiyordu" diye konuştu.
'ŞEBEKEYE BAĞLILIKTAN KURTULUYORSUNUZ'
Güneş panelleri yokken dağ evinde kalabilmek için elektrik kaynağına ihtiyaç duyduklarını belirten Serdar Bilal, "Ya karavan kampa gidiyorduk ya da tanıdığımızın, eşimizin, dostumuzun evine yakın bir yere gidip elektrik rica ediyorduk. Tabii ki bu bizim gezme rotamızı, özgürlüğümüzü kısıtlıyordu. Güneş panelleri sistemlerine geçtikten sonra tamamen özgürüz. Hiçbir elektriğe ihtiyacımız yok. Benim aracımın su deposu da fazla olduğu için de bir yerde uzun bir dönem kalabiliyoruz. Bunlar bize özgürlük sağlıyor. Şebekeye bağlılıktan kurtuluyorsunuz" dedi.
'BİR KERE MALİYETİ VAR'
Doğru bir sistem kurulursa yalnızca bir kere maliyeti olduğunu, panellerin uzun bir bakım gerektirmediğini söyleyen Serdar Bilal, "Tek yapacağınız 3-5 günde bir kaldığınız yere göre çıkıyorsunuz panellerinizi siliyorsunuz. Çünkü tozlu ve çamurlu olmamaları gerekiyor" detayını verdi.
‘UZUN DÖNEME BAKILIRSA KÂRLI’
"Kullandığınız panelin büyüklüğü, malzemelerin kalitesi ve harcadığınız enerjiye göre maliyeti değişiyor. İlk başta yüksek bir maliyeti var ama aşılamayacak bir maliyet de değil. Uzun döneme bakarsanız daha kârlı bir hale geliyor" diyen Serdar Bilal, yalnızca bir kere Kaz Dağları'nda hava bozduğu ve 3-4 gün güneş çıkmadığı için sorun yaşadıklarını söyledi. Türkiye'nin de güneş açısında verimli bir yer olduğunu söyleyen Serdar Bilal, "Bir gün yağmur yağsa bir gün mutlaka güneş var. Karlı bir bölgeye gidersek, güneşin olmadığı bir yerde olursak da ekstra jeneratörümüz var. Onu çalıştırıp aracımızın akülerini doldurabiliyoruz. Elektriğimiz devam ediyor. Kullanımda da eksiklik olmuyor" bilgisini paylaştı.
HANGİ ADIMLAR İZLENMELİ?
Peki çatısına veya evine güneş paneli yerleştirmek isteyen bir kişi hangi adımları izlemeli? Çatıya yerleştirilecek güneş panelinde profesyonel bir hizmet alınması gerektiğini altını çizen Kerem Çilli, "Çünkü bu çatılarımızda yüksek voltajlarla çalışan ve aynı zamanda projelendirilmesi gereken bir sistem. O yüzden bir mühendislik firmasıyla anlaşmak oldukça önemli. Kendi başınıza çatıma ben sistem kurdum diyemiyorsunuz" ifadelerini kullandı.
EVRAK SÜREÇLERİ UZUN SÜRÜYOR
Çatıyla alakalı istenen evraklar ve statik olarak çatıya konulacak güneş panelinin kar yükü, buz yükü ile rüzgâr yüküne karşı çatıdan uçmayacağını garanti edecek belgelendirmelerin var olduğunu söyleyen Çilli, "Belediyeden alacağınız uygunluk yazıları var. Bütün bu karmaşık süreçleri vekalet vermiş olduğumuz bir mühendislik firmasının yapması gerekiyor. Bu hem pratik yol hem de sizin zaten yapabilecekleriniz limitli. Belki en başında sadece çatıya güneş paneli yapma iznini alacak belge, 'çağrı mektubu' dediğimiz belgeyi alma konusunda ancak bir şeyler yapabilirsiniz. Ancak biz her zaman şunu tavsiye ediyoruz, en başında bir mühendislik firmasıyla anlaşıp onlara vekalet veriyorsunuz ve sizin adınıza bütün süreçleri onlar yönetiyor, sizden bir evrak istendiğinde mühendislik firması diyor ki "Bize şu evrak gerekir." O yönde evrakları toplayıp işlemlerin hızlı bir şekilde yapılmasını sağlıyorlar" diye konuştu.
'2-3 AYA YAYILAN BİR SÜREÇ'
Panel için çok fazla prosedürün bulunduğunu altını çizen Kerem Çilli, "Her dağıtım şirketinin kendi web sayfasında insansız elektrik üretimi başlığı altında istenen evraklar bulunabilir. Bu izni almak yaklaşık 1 ay kadar sürüyor. Sonrasındaki süreçte bir mühendislik firması ile mecburen anlaşıyorsunuz ve işlerin prosedürel olarak işi projelendirilmesi, estetik uygunluğu, belediyeden yazıların alınması gibi süreçlerin olduğunu söyleyebiliriz" dedi. Toplamda 2-3 aya yayılan bir süreç olduğunu altını çizen Çilli, fiziki kurulumun da bir hafta gibi bir sürede tamamlandığını söyledi.
BAKANLIK: YÜZDE 5'İ YENİLENEBİLİR ENERJİ OLMAK ZORUNDA
Öte yandan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yayınladığı yönetmeliğe göre, 2023'ten itibaren binalar parsel alanlarına göre kullandığı enerjinin en az yüzde 5'ini 'yenilenebilir enerji' kaynaklarından karşılamak zorunda olacak. Yönetmelik değişikliğiyle normal binalara göre enerji verimliliği daha fazla olan ve kullandığı enerjinin belirli bir kısmını yenilenebilir enerji kaynaklarından temin eden "Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar" konseptine geçiş, aşamalı olarak zorunlu hale getirilecek. Buna göre 1 Ocak 2023'ten itibaren, bir parseldeki toplam inşaat alanı 5 bin metrekareden büyük olan tüm binalar enerji performans sınıfı en az 'B' olacak şekilde inşa edilecek.