28.09.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Hanife Baş - Startup’lara yatırım geniş kitlelere yayılıyor. İlk etapta melek yatırımcı ve fonların yatırım yapabildiği bu ekosistem, halka da açılıyor. Yeni nesil girişimlerin gelişmesi için kuruluş aşamasında ve sonraki aşamalarda küçük yatırımcılar da artık yatırımcı hissedar olabiliyor. Kitle fonlaması, girişimin internet üzerinden çok sayıda insan tarafından küçük tutarlarda finanse edilmesi anlamına geliyor. Bu yatırım yöntemi son beş yıldır gelişiyor. Girişimlere, 1-100 TL arasında bile yatırım yapılabiliyor. Türkiye’de de bu alanda lisans alan 8 platform var, bunların 4 tanesi aktif. Kitle fonlaması mevzuatı da düzenlendi ve bu alanda faaliyet gösteren platformların açılmasına da imkan sağlandı.
Yatırımcı ilgisi yüksek
Paya dayalı kitle fonlaması şirketlerinden biri Fonbulucu. Kurucusu ve CEO’su Hakan Yıldız, kitle fonlamasının hem finansmana ihtiyaç duyanları hem de birikimini değerlendirmek isteyenleri buluşturduğunu söyledi. Yıldız, “2022 ilk yarısında tohum aşamasında 124 yatırım yapıldı. Bunların 17’si paya dayalı kitle fonlama platformları sayesinde gerçekleşti. Böyle bir hızla yükselen grafik, Türkiye’nin son derece yüksek bir girişimcilik iklimine sahip olduğunu kanıtlıyor. Yine aynı şekilde büyük kurumsal firmaların da ekosisteme dahil olması, çok daha fazla paydaşın aktif bir şekilde ekosistemi büyütmeye çalışması gelecek açısından umut veriyor. Paya dayalı kitle fonlamasında yasa gereği sadece teknoloji geliştiren ve/veya üretim yapan girişimci/girişim şirketi başvuruları kabul edilebiliyor ve bu alanda fonlama yapılabiliyor” dedi.
Yıldız, her alandan yatırımcı adayının sisteme kaydolarak güven içinde yatırım yapabildiğini dile getirerek, “Tebliğe göre nitelikli yatırımcı olmayan gerçek kişiler, bir takvim yılı içinde paya dayalı kitle fonlaması yoluyla azami 68 bin 200 TL yatırım yapabilir. Ancak bu sınır 272 bin 400 TL’yi aşmamak kaydıyla, yatırımcının platforma beyan ettiği yıllık net gelirinin yüzde 10’u olarak uygulanabiliyor. Alt sınıra bakacak olursak ise 1 TL olduğunu söyleyebiliriz. Bu da herkesin startup yatırımcısı olabilmesini teşvik eder nitelikte” ifadelerini kullandı.
Yeni nesil finansman modelinin Türkiye ile tanıştırılması sonucu girişimcilik ve yatırımcılık ekosisteminin yeni bir boyut kazandığına dikkat çeken Hakan Yıldız, şunları söyledi: “Bu model hem girişimci hem yatırımcı hem de bu ekosisteme yeni dahil olan ciddi bir kitle tarafından rağbet görüyor. Platformumuz 2 bin 800’den fazla girişim projesi talebine ulaştı. Topluluğumuzla buluşan 53 girişimin 41 tanesi başarıya ulaşırken, 6 tanesi aktif olarak devam ediyor. Girişimlerimize, toplamda 127 milyon TL’nin üzerinde yatırım tutarı toplandı. Bizim dışımızda aktif olarak yatırım turu kampanyası düzenleyen 4 platform bulunuyor. Dünyada pazar büyüklüğü 2018 itibariyle 84 milyar dolardı. Sistem 2020’de 400 milyar doları aşan bir hacim yakaladı. Forbes’in tahminine göre ise 2023’de 1 trilyon dolar hacme ulaşması bekleniyor.”
Herkese imkân tanıyor
Re-Pie Portföy Yönetim Kurulu Başkanvekili Mehmet Ali Ergin de, 2022 yatırım raporlarına göre dünyada melek yatırımcıların liderlik ettiği tur sayısının tüm yatırımların yüzde 9’uan denk geldiğini, bu oranın Türkiye’de yüzde 25 olduğunu anımsattı. Ergin, “Bu da aslında Türkiye’nin startup ekosisteminde oldukça yeni olduğunu gösteriyor. Ancak kitlesel fonlamaya olan ilgi de artıyor. Paya dayalı kitlesel fonlamada yatırılan minimum tutar nedeniyle yatırımcı olmak isteyen herkese bu imkan tanınıyor. Dijital platformlar aracılığıyla kitlesel fonlamaya katılan yatırımcılar için aranılan nitelikler asgari düzeyde. Bunun da kendi içinde avantajları ve dezavantajları var. Gelir beyanı nitelikli yatırımcı için 270.000 TL civarı iken diğer yatırımcılar için azami rakam 62.000 TL seviyesinde. Minimum tutar ise platformdan platforma değişmekle beraber 1 TL ile 100 TL arasında” bilgisini verdi.
Talep daha da artacak
Mehmet Ali Ergin, paya dayalı kitlesel fonlamanın yatırımcı olmak isteyen, sektöre yeni giriş yapan yatırımcıların daha çok ilgisini çektiğini aktararak, şöyle konuştu: “Dijital bir platformdan üyelik oluşturarak Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) nezdinde onay alınması yeterli bir koşul olduğu için birkaç adımdan oluşan bir sürecin sonunda herkes yatırımcı olabiliyor. Kitle fonlaması, özellikle kredibilitesi düşük, birçok fon için riskli durumda olup kapsam dışında kalan proje aşamasındaki işlerin fonlanması açısından oldukça fark yaratabilecek bir yöntem. Sermayenin gelişen ekonomi için daha efektif kullanabilmesi potansiyelini taşıyor. Bu açılardan oldukça umut verici. Fakat denetleme mekanizmasının önemi çok büyük. Yapılan yatırımların takibi ve yatırımcıların tasarruflarının korunması bu yöntemin geleceğini şekillendirecektir. Kitlesel fonlamanın Türkiye’de henüz çok yeni olmasından dolayı birçok soru işaretini barındırıyor. Yatırımcıyı ve girişimciyi koruyacak noktaların netleşmesiyle talep daha artacak. Yatırımcısının aynı zamanda kullanıcısı da olabileceği girişimler için ideal olduğunu söyleyebilirim, fakat her iş modeli veya sektöre uygun olmayabilir. En önemlisi ise kitle fonlaması aşamasındaki girişimlerin yüksek riskli olduğunun dikkate alınması gerekiyor.”