21.09.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Zirve, müşteri deneyimi uygulamalarından dijital pazarlamaya, global perakendeyi şekillendiren tüm konuların geleceğine ışık tuttu. Zirvede, şirketin son 1.5 yılda 80 milyon ‘Made in Türkiye’ etiketli ürünü yurt dışı pazarlarla buluşturması, küresel ticarete yön veren markalara ilham verici örnek olarak gösterildi.
Zirvenin ana konuşmacılarından Trendyol CEO’su Erdem İnan, Trendyol’un 14 yıllık hikayesini ve uluslararası dönüşüm sürecini katılımcılarla paylaştı. İnan, şirketin Türkiye, Almanya, Azerbaycan, Körfez ve Doğu Avrupa bölgesinde sergilediği yüksek performansın hikayesini izleyicilere aktardı.
Tek tıkla e-ihracat
Türkiye’nin üretim, tedarik, lojistik ve teknoloji açısından sınır ötesi ticarette bölgenin önemli aktörlerinden biri olmak adına büyük potansiyel barındırdığını belirten İnan, Trendyol olarak bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek istediklerini söyledi. İnan şunları aktardı:
“14 yıllık yolculuğumuz şu anda dünyanın farklı yerlerinde 40 milyona yakın müşterimiz ve yaklaşık 250 bin satıcımızla devam ediyor. Bu başarının arkasında da ülkemizin üretim gücü ve sahip olduğu potansiyel bulunuyor. Ülkemiz dünyanın en önemli tekstil üreticilerinden biri. Üreticilerimiz ve KOBİ’lerimiz bu anlamda tüm dünyayla rekabet edecek güçteler. Türkiye, e-ihracatta önemli avantajlara ve potansiyele sahip. Odağımızda her zaman Türk ürünleri ve satıcıları bulunuyor. Bu da bizi diğer küresel pazar yerlerinden farklı kılıyor. İhracatına olanak sağladığımız ürünlerin yüzde 98’inden fazlası da ‘Made in Türkiye’ etiketli. 2 bin kişinin üzerindeki teknoloji ekibimiz satıcılarımızın tek tıkla e-ihracat gerçekleştirmelerine olanak tanıyor.”
İnan, sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını da şöyle anlattı:
“Türkiye’de sektörün ilk ve en kapsamlı sürdürülebilirlik yol haritası olan Sürdürülebilir Etki Planı’nı üç senedir başarıyla uyguluyoruz. Bu kapsamlı sürdürülebilirlik stratejisi ile sürdürülebilir üretim, insan haklarının korunması, karbon azaltımı, sorumlu paketleme ve atık yönetimi yanı sıra kadınların güçlendirilmesi gibi konularda çalışıyoruz. Bu bağlamda da ekosistemimizi de dönüştürmeyi önceliklendiriyoruz. Satıcılarımıza ve tedarikçilerimize sürdürülebilirlik dönüşümü süreçlerinde de katkı sağlıyoruz.”