22.09.2014 - 11:34 | Son Güncellenme:
Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, yeni Türkiye'de yeni üniversite hastaneleri yapısının oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, ''Toplumda üniversite hastanelerinin devlet hastaneleri gibi bir misyona sahip olduğu yönünde yanlış bir algı bulunuyor. Üniversite hastaneleri;sağlık hizmeti ile eğitim-araştırma-bilim arasına sıkışıp kalmıştır'' dedi.
Memiş, Türkiye'de sağlıkta dönüşüm çalışmalarıyla gerek Sağlık Bakanlığı bünyesindeki hastanelerin fiziki koşullarında, gerekse vatandaşa hizmet sunumunda önemli atılımlar gerçekleştiğini ancak üniversite hastanelerinin bu süreçte çeşitli sorunlarının olduğunu belirtti.
Üniversite hastaneleri ve çalışanlarının sorunlarının çözülmesi, mağduriyetlerinin giderilmesi ve çözüm önerilerinin sunulması amacıyla çalıştay düzenlediklerini hatırlatan Memiş, buradan ortaya çıkan en çarpıcı sorunun ''üniversite hastanelerinin akademik bir kurum mu, sağlık hizmeti sunan birhastane mi olduğu konusu'' olduğunu söyledi.
Memiş, toplumda üniversite hastanelerinin devlet hastaneleri gibi bir misyona sahip olduğu yönünde yanlış bir algı bulunduğunu anlattı. Metin Memiş, aslında üniversite hastanelerinin bir hizmet hastanesi değil, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'na göre araştırma ve uygulama merkezi konumunda olduğunu belirtti.
Bu hastanelerin temel amaçlarının da eğitim, araştırma ve sağlık hizmeti sunmak olduğunu dile getiren Memiş, ''Ancak toplumda Sağlık Bakanlığına bağlı diğer hastaneler gibi asli görevinin sağlık hizmeti sunmak olduğu düşünülmekte. Yani, üniversite hastaneleri; sağlık hizmeti ile eğitim-araştırma-bilim arasına sıkışıp kalmıştır. Üniversite hastanelerinin asli görevine dönmesi çok önemlidir'' dedi.
Afiliye hastaneler
Üniversite hastaneleri ile Sağlık Bakanlığının tesislerinin ortak kullanımı anlamında çeşitli illerde afiliasyon (işbirliği, ilişki) uygulamalarının yapılandırıldığını ve devam ettiğini belirten Memiş şunları kaydetti:
''Mevcut afiliasyon uygulamalarındaki temel sorunun bu hastanelerde üniversite hastanesi niteliğinden çok hizmet hastanesi niteliğinin öne çıkarılmaya çalışılmasıdır. Afiliasyon konusunda mevcut yaklaşımlara ve anlayışason verilerek yeni bir yapılanmaya gidilmelidir. Sağlık sistemimizde üniversite hastanelerinin misyonu netleştirilmeli, araştırma ve eğitim rollerine zarar vermeyecek şekilde ileri derecede sağlık hizmeti üreten referans kurumlar olarak yapılanmaları sağlanmalıdır. Bugünkü haliyle üniversite hastanelerine hem birinci basamak, hem ikinci basamak, hem de üçüncü basamak hastaları herhangi bir engel olmadan başvurabilmektedirler. Oysa, asıl görevleri ve rolleri üçüncü basamak bir kurum olmanın gereği olarak ileri düzeyde bilgi, beceri ve yaklaşımlar gerektiren, ikinci basamakta karşılanamayan sağlık hizmeti taleplerinin karşılanması olmalıdır. Sağlık Bakanlığının işi eğitim vermek olmamalı, eğitim işi üniversitelerde olmalı''
"YÖK bünyesinde üniversite hastaneleri birliği oluşturulmalı"
Üniversite hastanelerinin YÖK bünyesinde sahipsiz olduğunu savunan Memiş, YÖK bünyesinde üniversite hastanelerinin sorunlarının ele alındığı, tartışıldığı ve izlendiği, çözüm arandığı, ilgili kamu kurumları nezdinde bu hastaneleri temsil eden ''Üniversite Hastaneleri Birliği'' oluşturulması gerektiğini vurguladı.
''Tam Gün'' düzenlemeleri ile kamudan özele geçen üniversite hocalarının yeniden sisteme dahil edilmesinin amaçlandığını hatırlatan Memiş, '' Ancak uygulamada özelde çalışmasına izin verilecek hocaların nasıl belirleneceği ve bu hakkın verilmediği diğer hekimlerle eşitliğin nasıl sağlanacağı konusu belirsiz kalmıştır. Öbür taraftan tam gün ve performansa dayalı ek ödeme ile üniversite hastanelerinde yeni kurulan dengeyi, hastane içinde üretim ve verimlilik artışını olumsuz etkileyebilme potansiyeli de söz konusudur'' görüşüne yer verdi.
Üniversite hastanelerinde yönetsel hiyerarşiye de değinen Memiş, üniversite hastanelerinin yönetiminde mevzuat boşluğunun söz konusu olduğunu, hiyerarşiye yönelik hususların YÖK bünyesinde oluşturulacak ''Üniversite Hastaneleri Kurulu''nda tartışılarak yasal bir çerçeveye kavuşturulması gerektiğine inandıklarını kaydetti.
Finansman sorunları
Üniversite hastanelerinin dikkat çekici finansman sorunları bulunduğuna da dikkati çeken Memiş, şunları kaydetti:
''Bunlardan ilki, borç miktarlarının fazla olması, çalışanlara ödenen ek ödemenin güçlükle karşılanmasıdır. Borçların ödenmemesi veya geç ödenmesi ise mal ve hizmetlerin pahalıya alınmasına yol açmaktadır. Finansman sorunlarının sebepleri olarak; Sağlık Uygulama Tebliği'nde (SUT) hasta profiline uygun ödeme yapılmaması, SUT'da parasal karşılığı olmayan hizmetler nedeniyle zarar oluşması gibi konular öne çıkmaktadır. SUT'tan kaynaklı sorunları çözümü için, SUT fiyatlarında üniversite hastanelerinin hizmet bedellerini en az yüzde 30 artırımlı olarak faturalandırılması ve üniversite hastaneleri ile ortak bir çalışma yapılarak bir an evvel SUT'ta karşılığı olmayan hizmetlerin faturalandırılması sağlanmalıdır''
'Mevzuat düzenlemesi yapılmalı''
Üniversite hastanelerinin her türlü iş ve işleminin 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'na dayandırıldığını anlatan Memiş, ''Ancak 2547 sayılı kanun yetersiz kalmaktadır. Üniversite hastanelerinin tamamının işleyişini düzenleyen ve üniversite hastaneleri ile istişare edilerek mevzuat düzenleme çalışmalarına bir an evvel başlanmalı ve hayata geçirilmelidir'' şeklinde konuştu.
Üniversite hastanesi çalışanlarının sorunlarının da bir an önce çözülmesi gerektiğini vurgulayan Memiş, özlük haklarıyla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılması ve sağlık çalışanlarının şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini belirtti. Memiş, ''Dolayısıyla yeni Türkiye'de yeni üniversite hastaneleri yapısının oluşturulması gerekiyor'' dedi.