Yazınsal Söylem Nedir? Kısaca Yazınsal Söylem Örnekleri Nelerdir?
28.03.2021 - 03:37 | Son Güncellenme:
Yazınsal söylem Türkçe bir kelimedir. Türkçede edebiyat dersinde konu olarak anlatılmaktadır. Yazınsal kelimesinden de anlaşılacağı gibi yazılı metin ile ilgilidir. Yazınsal söylem konusu bu anlamdan dolayı oldukça önemlidir. Çünkü yazınsal söylem bir metnin edebi içerik olarak algılanmasını sağlar. Yazıda detaylı olarak bu amaçla yazınsal söylem nedir ve yazınsal söylem örnekleri nelerdir detayları ile derledik.
Yazınsal söylem konusu Türkiye'de orta öğretim edebiyat derslerinde ve lise öğretim edebiyat dersi dönemlerinde sıklıkla karşımıza gelmektedir. Bu bakımdan da doğru öğrenilmesi önem arz etmektedir.
Yazınsal Söylem Nedir?
Herhangi bir yazılı metnin, çeşitli türlerdeki söz sanatları sayesinde güzelleştirilmesine ve zenginleştirilmesine yazınsal söylem denir.
Yazınsal söylem bu tanımıyla metinlerin edebi tür olarak ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu durum da Türk edebiyatında yeni eserlerin ortaya çıkması amacıyla oldukça önemli bir yere sahip olmasını sağlamıştır.
Kısaca Yazınsal Söylem Örnekleri Nelerdir?
Türk edebiyatında çok sayıda yazınsal söylem örneği bulunmaktadır. Yazınsal söylem örneklerine daha çok roman, öykü gibi eserlerde rastlanır. Bu yüzden örnekler roman ve öykülerden verilecektir.
1. Örnek: Gözlerini kah yere kah gökyüzüne çevirerek elleriyle işaretler yaparak konuşmaya devam etti. Cümlelerinin arasında gözleri sözünü bitirmiş hissi yaratıyordu. Yine sükuta dalmıştı.
2. Örnek: Derinliklerden gelmiş bir ağaç oldukça yaşlıydı. Kendini toprağın merhametli kollarına bıraktı. Yazın gelişiyle yapraklar ağaçlarla kavuşuyordu.
3. Örnek: Güneş mutluluktan parıldarken bulutlar ağlamak istiyordu. Gökyüzü ise onlara sizin keyfinizi bekleyemem dedi.
4. Örnek: Cennet gibi güzel olan vatanında Barış tıpkı bir aslan gibi vahşiydi. Sanki toprak ile kavuşmayı bekliyordu. Vahşilik ona cennet vatanın güzelliğini yaşamasına izin vermiyordu.
5. Örnek: Deniz dedikleri canavarı gördüm. Adeta bir elbisenin adamı boğduğu gibi boğazlıyordu insanları. Nazlı olan vücut ise bir kemik yığınıyla karşı karşıya kalmamak için direniyordu.
