06.05.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
“Kararla üniversiteler, bu tarihten itibaren bu ve gelecek senenin eğitim öğretim süreçlerine ilişkin akademik takvimlerini yapabileceklerdir” değerlendirmesinde bulunulan açıklamada, şu bilgiler yer aldı:
“Devletin ilgili kurumları tarafından 1 Haziran 2020’den itibaren 14 gün boyunca Kovid-19 salgınının kontrol altına alındığının ve kesin düşüşe geçtiğinin beyan edilmesi koşuluyla, 15 Haziran’dan sonra üniversitelerimizde de normale dönüşün ilk aşaması tedrici olarak başlayacaktır.”
Öğrenci sayısına sınırlama
Yürürlükteki mevzuata göre de üniversitelerin akademik takvimlerine ilişkin katı kurallarla tayin edilmiş başlangıç ve bitiş tarihleri bulunmadığı, belli bir çerçevede üniversitenin kendi yetkili kurulları tarafından belirlendiğinin altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Üniversitelerimizde akademik takvimler bu tarihten sonra belirlenebilir ve bahar döneminde uzaktan öğretimle verilemeyen özellikle uygulama derslerine ilişkin süreçler, kademeli ve koruyucu önlemler alınarak makul düzeyde öğrenci sayısıyla 15 Haziran’dan itibaren yukarıda geçen ön koşulun gerçekleşmiş olması şartıyla kurgulanabilir. Üniversitelerimizin senatoları kendi koşullarını dikkate alarak en uygun takvimi belirleyebilecektir. Dönem sonu sınavları ve öğrenci başarısının değerlendirilmesi, ilgili yükseköğretim kurumunca belirlenen hukuki açıdan şeffaf, denetlenebilir ilkeler doğrultusunda yapılacaktır.”
Açıklamada, akademik takvim belirlenirken öğrencilerin önemli bir kısmının yurtlarından ayrılmış olması, seyahat imkânları, psikolojik durumları ve derse uyum sağlayabilmenin sosyal koşullarının hazır olup olmaması gibi etkenlerin yanı sıra eğitim öğretim süreçlerinin büyük kısmının dijital imkânlarla yürütülüyor olması ve yeniden örgün öğretime döndürülmesinin zorlukları gibi hususların da göz önünde tutulması gerektiği belirtildi. Üniversitelerin öğrenci merkezli bir yaklaşımı benimsemesi gerektiği kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “YÖK olarak, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da öğrenciyi merkeze alan bir yaklaşımla bu sürecin sürdürülmesini önemsiyor ve kararlarımızda buna dikkat ediyoruz. Dolayısıyla bu normalleşme sürecinin aşamalarının da YÖK ve üniversiteler tarafından, öğrencilerimizi tedirgin etmeyecek tarzda sürdürüleceğini açıklamak isteriz.”
Aşıya katkı için hazırlar
YÖK Başkanı Saraç, yaptığı yazılı açıklamayla, ‘YÖK 100/2000 Doktora Projesi’ kapsamındaki 800 doktora yapan beyin gücü, Türkiye’de koronavirüs salgınına karşı yürütülecek Ar-Ge, aşı, ilaç çalışmalarına katkı vermek üzere hazır” dedi. Saraç ayrıca YÖK 100/2000 Doktora bursiyerlerinin Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı koordinasyonunda kurulacak ‘Covid-19 Tanı Merkezleri Projesi’ne de katkı vereceğini söyledi. Burs kapsamındaki öğrenciler, YÖK’ten aldığı 2 bin 450 TL’nin yanı sıra bu projeden de aylık 3 bin 700 TL burs alabilecek.
Afazi ve demans hastalığıyla mücadele eden ABD’li ünlü aktör Bruce Willis 70 yaşına girdi. Eski eşi Demi Moore bu süreçte Bruce Willis'i yalnız bırakmadı ve son halini paylaştı.