12.07.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
AYSEL BOZAN YILMAZ - Okullarda bir yandan telafi eğitimi sürüyor, diğer taraftan liselerde yerleştirmeler yapılıyor. 6 Eylül’de okullarda 2021-2022 eğitim-öğretim yılı başlayacak ve yeni yıl için hazırlıklar da hız kazandı. Bu yoğun dönemde, önceki gün Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile Sabancı Öğretmenevi’nde öğle yemeğinde bir araya geldik. Yapılanlar ve yapılacaklar üzerine bir sohbet gerçekleştirdik. Röportajdan öne çıkanlar şöyle:
- Telafi eğitimi yoğun şekilde sürüyor. Hangi kademelerde ilgi daha çok?
İlkokul ve ortaokulda yüksek. Ortaokul son sınıf ve liselerde daha az. Çünkü 8 ve 12. sınıflar Destekleme ve Yetiştirme Kursları’na (DYK) gidiyorlar. 8 milyon öğrencimiz başvurdu, 321 bin öğretmenimiz yer alıyor. Sayı, her geçen gün artıyor. 22 bin okulda, her ilçede “Telafide Ben de Varım” kapsamında etkinlikler sürüyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kampları ve diğer tesisleri; paydaş belediyelerin ve bakanlıkların yüzme havuzları, spor tesisleri, müzeleri, kütüphaneleri devrede. İllerde valilerimiz bir koordinasyon ekibi oluşturdu. Aile ve Sosyal Hizmetler, Gençlik ve Spor, Kültür ve Turizm, İçişleri, Sağlık ve Millî Eğitim bakanlıkları il müdürleri, valilerimizin koordinasyonunda toplandı. Çocuklarımız ve gençlerimiz için sporla, sanatla, müzikle, doğayla, kültürle iç içe, dolu dolu bir yaz programı hazırlandı.
- DYK’lar açık değil mi?
Evet, destekleme ve yetiştirme kurslarımız açık. Bayram tatilleri haricinde, her hafta açıktı, hiç kapatmadık. Dolayısıyla, uzaktan eğitim döneminde sınavlara hazırlık sürecindeki bütün çocuklarımız için yüz yüze kurs alabilme imkânını ücretsiz ve kesintisiz olarak sağladık.
- Okullar açıldığında telafi eğitimleri sürecek mi? O kapsamda takvim belli oldu mu?
Bir okuldaki öğrencinin ihtiyacını o okuldaki öğretmeni, müdürü bilir ve biz genel bir çerçeve çizmekten ziyade, şunu yapalım diyoruz: Mesela ilkokulda 5.5 milyon çocuğumuz var. İlk hafta rehberlik uyum çalışması olacak. ‘Öğretmen sorunu nasıl çözer?’ noktasından bakıp uygulamaya yönelik ek kaynak vereceğiz. Mesela, 3. sınıfa geçen çocuğa yönelik tarama setimiz olacak. Tamamsa 3. sınıfın konusuna geç. Tamam değilse geçmeyelim çünkü çocuğun desteğe ihtiyacı var. O nedenle Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımız her bir ders için ‘Kritik Kazanımlar Tablosu’ hazırladı.
- Herkes sınıf geçti, bunun sıkıntıları yaşanacak mı?
Bizim çocuklarla ilgili birinci derecede sorumluluğumuz, onların ruhsal ve fiziksel sağlığını korumak. Akademik telafiyi bir şekilde sağlarız ve sağlıyoruz. 1.5 yılı kapsayan Ulusal Destekleme Programı’mızda yoğun bir akademik destek olacak. 1’den 2’ye geçen öğrencilerimiz için okuma yazma taraması başlatacağız, bu taramaların sonuçlarına göre ihtiyacı tespit edilen öğrencilere ek ders ve ek materyal desteği sağlayacağız. Ayrıca 3 ve 4. sınıf öğrencilerimizi ise İlkokullarda Yetiştirme Programı (İYEP) uygulamasıyla destekleyeceğiz. Liselere gelecek olursak... DYK’lar, kapsamlı bir şekilde çalışacak.
- Bazı ülkeler isteğe bağlı sınıf tekrarı kararı aldı. Türkiye’de de olacak mı?
İlkokullarımızda veli isteğine bağlı olarak yapabiliyoruz.
- Yerel yerleştirmede, kendi kayıt alanındaki okula kayıt yaptıracak iki öğrencinin Okul Başarı Puanı (OBP) da aynı olursa son kalan kontenjana müdür kimin kaydını yapacağını nasıl belirleyecek?
Bu durumda şu ana kadar bir istisna yaşanmadı. Olması durumunda da her iki öğrencinin de kaydı yapılacak. Öğrenci mağdur edilmeyecek.
- Öğretmenlere 3. doz olacak mı, aşı zorunlu tutulacak mı?
Bizde zorunlulukla ilgili bir çalışma yok. Öğretmenler, sağlıkçıların hemen ardından öncelikli gruptalar. Sağlık Bakanlığının uygulama takvimine bağlı olarak süreç devam edecek.
Tarlalara mobil okullar kuruluyor
- Gezici EBA araçlarıyla köy okullarına ulaşmayı düşünüyor musunuz?
Elbette ki... Zaten ulaşıyoruz… EBA Mobil Destek araçlarımız hem erişim desteğine ihtiyaç duyan köylerimizde hem de mevsimlik tarım çalışanlarımızın çocukları için tarlada… Mobil okullar kurmaya başladık. Bunların programları, gönüllü öğretmenleri hazır. İlk model uygulamalar, Ankara’da yapıldı. Antalya, Şanlıurfa, Adana gibi yoğun tarım işçiliği olan illerde bu uygulama başlayacak. Bunu, yaz boyunca yaygınlaştıracağız. Çocukların ayağına okul götürme yöntemi, MEB tarihinde bir ilk. EBA’ya katılım oranı en az olan ve imkânsızlıkları bulunan 1001 köy okulunu tespit ettik. İlk adımda onlarla ilgileneceğiz. Öğretmenlerimiz, özel olarak tasarlanmış bir program çerçevesinde yetiştirilecek. Yeni eğitim öğretim yılına köy öğretmenleri hazırlanmış olacak. Aynı zamanda o bölgedeki çocukların temel okuma yazma becerileri ve temel matematik becerilerini de izleyip öğretmenlere belli destekler ve materyaller göndereceğiz. Ve tabii ki bütün süreci izleyeceğiz. Her dönem, o 1001 okula yeni 1001 okul eklenecek.
İş garantili liseler
- Bir de herkes üniversite okumalı mı tartışması var…
Biz niye mesleki eğitim diyoruz, niye yüzlerce iş garantili okul kurduk? Bunun temel sebebi, gençlerimizi ilgi ve yetenek alanlarında erken yaşta uzmanlaşmalarını sağlamak ve hayalini kurdukları alanda istihdam kapılarını açmak.
Bu yıl İngiltere’de yükseköğretime geçen öğrenci oranı yüzde 48’di, öğrencilerin yüzde 52’si meslek okullarında. İsviçre’de yüzde 38 çıktı. Türkiye’de şöyle bir yanılgı var: Siz herkesin üniversite okumasını nasıl engellersiniz? Ben engellemiyorum ki… Diyelim ki uluslararası gemilerde çalışacak teknisyen lazım. O zaman lise seviyesinde bunu hâlletmem gerekiyor. Denizcilik meslek liselerinde yeni bir dönem başlattık. Gemiadamı İstihdam Ofisleri ile proje okullar arasında koordinasyon ve iş birliği sağlıyoruz. Bu sene 6 okul kurduk. Denizcilik sektörü ‘Bu okullardan mezun olanların tamamını işe almayı garanti ediyoruz’ dedi. Otellerdeki, Organize Sanayi Bölgeleri’ndeki (OSB) okullarımızın tamamı doldu.
- Meslek liselerinde yeni alanlar açılacak mı?
Sahne sanatları; su altı kaynakçılığı okulları açılıyor. TÜBİTAK’ın Gebze’ye okulunu açıyoruz.