Sosyal Adalet Nedir? İslam'da Sosyal Adalet Nasıl Anlatılmıştır?

Sosyal adalet ile alakalı konuda bilgiye sahip olmak isteyenlerin sayısı her geçen süreç ciddi artış ortaya koymaktadır. Bu anlamda insanların merakını büyük ölçüde uyandırmaktadır.

Sosyal Adalet Nedir?

Sosyal adalet, toplumun bir üyesi olarak kabul giren kişiler ile toplum arasında mevcut olan sosyal ilişkilerin ortaklaşa iyinin gerçekleştirilmesi gayesi doğrultusunda düzenlenmesine verilen addır. Asgari ücret kavramını ilk defa kullanmış olan John A. Ryan tarafından tanımlanmıştır. Sosyoloji, felsefe gibi çeşitliliğe sahip olan bilim dalları da sosyal adalet kavramını kendi dallarında yorumlamış durumdadır.

İslam'da Sosyal Adalet Nasıl Anlatılmıştır?

Sosyal adalet, İslam’da adaletin en önemli yönlerinden biri olma özelliği taşımaktadır. Seyyid Kutub tarafından açıklandığı haliyle, İslamda sosyal adaletin üç temel unsurunun varlığı söz konusudur. Bunlar:

- Mutlak vicdan özgürlüğü
- Bütün insanların eşitliği
- Toplumun üyeleri arasındaki sosyal dayanışma

Vicdan özgürlüğü olan ilk unsur göz önüne alındığı takdirde, sosyal adalete yalnızca, Allah haricinde üstün bir otorite olmadığına inanan tamamıyla özgür bir insan vicdanı ile ulaşılabilir. İktidar ve güç sadece Allah’ın elinde olup kimse, peygamber olsa dahi, O ve kulları arasında arabulucu olamaz: ‘’De ki: “Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim.”[2] Özgür ruh ile yahut irade ile, insan hiçbir varlığın korkusu ile yaşamaz, çünkü Allah’tan başka kimse yaşamına, geçimine ya da pozisyonuna fayda sağlayamaz ya da zarar veremez.

Bunun beraberinde, insanın ruhunu Allah haricindeki herhangi bir nesne yahut varlık korkusundan tamamıyla kurtarmaya yönelik bu girişim, insanlar için hala en büyük önem arz eden gıda, temel içgüdüsel gereksinimlere bağlı olduğundan dolayı tam olarak gerçekleştirilemez. Bundan dolayı, İslam’ın bu ruh yahut irade özgürlüğünü gerçekleştirebilmesi adına, Allah Ademoğlunun temel gereksinimlerini karşılayan sosyal yasalar koymuş ve bu doğrultuda da insan ruhunun özgürleşmesini güvence altına almıştır.

Sosyal yasalar en önemlisi, insanlar arasında var olan tam eşitliktir. Hiç bir birey, damarlarında soylu kan aktığını yahut peygamber soyundan geldiğini söyleyerek diğer insanlara üstünlüğünü iddia edemez. İnsan özgürlüğünü güvence altına alan ikinci önemli yasa ise, sosyal dayanışma olmaktadır. Sosyal dayanışma, insanın topluma karşı sorumluluk ve görev duygusuna sahip olmasıdır.