16.12.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Okuma, yazmayı öğrenmek, bazı öğrenciler için sancılı bir süreçken koronavirüs nedeniyle uzaktan eğitime geçilmesiyle tüm öğrenciler için zor hale geldi. Yüz yüze eğitimde harflerin yazımı, sesleri konusunda öğretmenler öğrencilerine anında destek olabiliyorken uzaktan eğitimde hesap edilemeyen pek çok sorun yaşanabiliyor. Bu noktada öğretmenlerin ailelerle işbirliği yapması şart. Ancak her ebeveyn, çocuklarına okuma, yazma konusunda destek olabilecek yetkinlikte değil. Öte yandan çalışan ailelerin yanı sıra bilgisayar, internet gibi teknik altyapıya sahip olmayanlar da var. Bu nedenle ortaya çıkan sorunlar, öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklarda katlanıyor. Çocukların, harfleri yanlış öğrenmesi nedeniyle temelin yanlış kurulacağını düşünen öğretmen ve veliler endişeli.
Görevin büyüğü ailede
Bu konuyu uzmanlara sorduk. Okuma yazma öğrenmenin çocuğu zihnen zorlayan bir süreç olduğunu belirten MEF Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Özcan “Bütün öğretmenler çok iyi olsa, aynı yöntemleri uygulasa ve okullarda fırsat eşitliği sağlansa bile okuma-yazma öğretmek uzaktan eğitimle daha da zorlaşmıştır” dedi. Çocuklar arasında gelişim, öğrenmeye hazır oluş, öğrenme tarzı gibi farklılıklar olduğunu ve bunun öğretmenin ve anne-babanın işbirliğiyle aşılacağını ifade eden Özcan, bu noktada aileye birçok görev düştüğünü aktardı ve ekledi: “Çocuğun eğitimi evde de devam ettiği için anne-babanın öğretmenin hangi yöntemlerle okuma yazma öğrettiğini bilmesi ve farklı alıştırmalar yaptırarak çocuğun kafasını karıştırmaması gerekir.”
Uzaktan eğitimde çocuğun okuma yazma öğrenmesinde aileler arasındaki eşitsizliğin etkisinin de çok büyük olduğuna dikkat çeken Özcan, “Eğitimi ve geliri iyi olan aileler, öğretmenle iletişim halindedir, ev ödevlerine yardım eder, gerekiyorsa çocuklarına ders çalıştırır, o da olmazsa özel ders aldırır. Özetle bu aileler okulda başarılı olmak için ne yapmak gerektiğini bildiği için ne gerekiyorsa onu yapar” ifadelerini kullandı.
Özcan, geçim sıkıntısı çeken, başarılı okul deneyimi olmayan, ev ödevlerine yardım edemeyen, öğretmenle iletişim kurmayan ailelerin çocuklarının ise zorluk yaşadığını sözlerine ekledi.
Yanlış öğretiyorlar
İlgisiz ya da yanlış öğreten velilerin işlerini daha da zorlaştırdığını belirten öğretmenlerin yorumları şöyle:
Ebru Türk: Velilerimin çoğu eğitimli ama okuma yazma konusunda bilgileri yetersiz. Bazısı destek oluyor, bazıları yanlış öğreterek aksine engel oluyor. Sürekli yazarak ya da arayarak bilgilendirme yapıyorum. Bazı öğrencilerimi görüntülü arayıp birebir okuma yaptırıyorum. Bu öğrencilerin bir dezavantajı da geçen yıl yarım dönem okul öncesi eğitim de almadılar. Onun eksikliğini de kapatmaya çalışıyoruz.
Yurttaş Yıldırım: Sesin sağlıklı şekilde öğrenci tarafından duyulması ve ağız şekillerinin gözükmesi açısından, eğitimin yüz yüze olması elzem. Öğretmen gerektiğinde kalemi tutmayı da gösterir. Ancak bu şu an teknik olarak çok zor. 1. sınıf öğrencileri için önümüzdeki yıl telafi eğitim gerekebilir.
‘Verimli değil’
İlkokul 1. sınıf velileri de uzaktan eğitimden dertli. Çocuklarının okuma yazmayı öğrenmekte zorlandığını belirten velilerin görüşleri şöyle:
- Bu çocuk, uzaktan eğitimle nasıl alfabeyi çözüp okuma yazma öğrenecek. Ben ve eşim çalışıyoruz. Bizim çocuğumuza kim online eğitimde yardımcı olacak?
- Daha okuma yazma bilmeyen minicik çocuklara online eğitim olmuyor. Öğretmenlerine ihtiyaçları var. Seyreltilmiş onar kişilik sınıflarda maskeli eğitimlerine devam etsinler.
- Birinci sınıflarda online eğitim hiç verimli değil. Sadece ezberlemeye çalışıyorlar.
- Okuma yazmayı online eğitimle öğrenmek çok zor. Elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum ama beceremiyorum. Umarım ileride bir sorun yaşamayız.
- Neden ilkokullar kapalıyken anaokulları açık? Kimse anaokulu çocuğu özel bakım demesin, çünkü 6-7 yaşındaki çocuğu da evde tek başına bırakamazsınız. Okuma yazmayı online öğrenmeye çalışıyorlar, en önemli eğitim dönemi evde geçiyor.