13.12.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
EĞİTİM SERVİSİ
Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün önerisiyle bu üyeliğe seçilen Eryalçın, Türkiye’nin yıllardır mercanlarla ilgili bilimsel çalışmalar yürütüyor. Üniversite bünyesinde farklı araştırmalar da yürüttüğünü söyleyen Eryalçın, üyeliğiyle ilgili “Demek ki sesimiz duyulmuş” dedi.
Mercan zengini
G20’nin sorun olarak gördüğü alanlardan birinin de mercan resifleri olduğunu belirten Eryalçın, üyesi olduğu G20'deki bu platformun beyazlaşma ve toplu ölümün görüldüğü mercanları korumak için fon oluşturacağını söyledi. Platformun bilim komitesinde görev yapacağını aktaran Eryalçın, Marmara Denizi'ndeki mercanları için da çalışmalar yürüteceklerini kaydetti. Marmara'nın mercan yönünden çok zengin olduğunu belirten Eryalçın, "Marmara Denizi’nin izole bir ortam olduğunu ve mercanlar üzerinde büyük bir tehdit, baskı var. Türleri tanımak ve korumak için genetik çalışmalar gerçekleştireceğiz" dedi. Marmara Denizi'nde yaptıkları çalışmalardan da bahseden Doç. Dr. Eryalçın, Türkiye’de daha önce hiçbir yerde görülmemiş mercan türlerini tespit ettiklerini söyledi.
‘Gen alışverişi var’
Doç. Dr. Eryalçın Marmara’da başka türlerle ne kadar gen alışverişi olduğu ve akraba evliliği olup olmadığıyla ilgili çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Marmara’daki mercanlar kendine özgü genleri olan türler. Bu hem iyi hem kötü bir şey” dedi. Marmara Denizi’ndeki mercanların bölgeye çok iyi yerleşip uyum sağlamalarını iyi bir şey olarak değerlendiren Eryalçın, bir tehdit olması durumunda ise gen çeşitliliğinin çok olmaması sebebiyle tükenme tehlikelerinin olacağını ifade etti. Bunu önlemeye yönelik İstanbul Üniversitesi çatısı altında restorasyon çalışmaları yürütüldüğünü dile getiren Eryalçın,G20’deki Bilim Komitesi’nde de hem popülasyonu hem de genetik zenginliği artırmaya yönelik restorasyon çalışmaları yapacaklarını belirtti.