19.05.2021 - 14:00 | Son Güncellenme:
Eski Türk devletleri ile beraber dünyanın farklı bölgelerindeki ülkeler için iskan politikası büyük bir öneme sahiptir. Özellikle kazanılan topraklar üzerinden daha kalıcı bir etki yaratabilmek adına, iskan politikası her zaman kullanılmıştır. Aynı zamanda merak edilen konulardan biri olarak da iskan politikası ve başlıca amaçları öne çıkıyor.
İskan Politikası Nedir?
Fethedilen toprakların Türkleşmesini sağlamak ve kalıcı hale getirebilmek için gerçekleştirilen göçe iskan politikası denir. Bu politika genel olarak devlet üzerinden hükümet kapsamında gerçekleştirilir. Özellikle Osmanlı Devleti döneminde yaygın şekilde bu gerçekleştirildi. Üstelik bu durum devlet açısından siyasi, askeri ve sosyal yönden de devletin çok daha güçlü hale gelmesine olanak veriyor. Bu sebepten dolayı Osmanlı döneminde gerçekleştirilen fetihlerin ardından, Anadolu üzerinden bölgeye göç gerçekleştirildi. Tabii bu durum zorunlu yapılırdı ve bölgenin her açıdan Türkleşmesi sağlanırdı.
İskan Politikasının Başlıca Amaçları Nelerdir?
En çok merak edilen konulardan biri olarak İskan politikasının başlıca amaçları öne çıkıyor. Tabii çok önemli bir çalışma ve unsur olduğu için, İskan politikasının birçok farklı amacı bulunmaktadır.
- Öncelikle fethedilen bölgenin Türkleşmesi ve Müslümanlaşmasını sağlamaktır.
- Fethedilmiş olan bölgelerin kalıcı olmasını sağlamak.
- Yeni fetihleri daha kolay hale getirmek.
- Askeri ve siyasi olarak merkeze bağlı hale getirilen yeni fethedilmiş yerlerin, kültürel ve sosyal olarak da daha güçlü hale gelmesine olanak vermek.
- Göçebe olan Türkmen topluluklarını bölgede kalıcı hale getirmek.
- Fethedilen bölgede sorun çıkaracak olan aileleri Anadolu'ya getirerek problemleri ortadan kaldırmak.
- Genel olarak fethedilen topraklarda yerleşik hayata geçme olanağı oluşturmak.
Bu şekilde yukarıda yazıldığı gibi birçok önemli yapısı ile beraber iskan politikası büyük bir öneme sahiptir. Günümüzde hala küçük amaçlar doğrultusunda yapılsa bile, bu durum artık hukuki yönden öne çıkıyor. Yani Osmanlı döneminde bu durum zorunlu iken, artık böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır.