EğitimHem öğrenci, hem öğretmen mutsuz

Hem öğrenci, hem öğretmen mutsuz

03.01.2011 - 12:11 | Son Güncellenme:

Eğitim- Sen: "YİBO'larda hem öğrenci, hem öğretmen mutsuz"

Hem öğrenci, hem öğretmen mutsuz

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim- Sen) Adana Şube Başkanı Güven Boğa, ülke genelinde 574 Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'nda (YİBO) eğitim gören 265 bin öğrencinin beslenme ve barınma sorunları ile 13 bin 571 öğretmenin ağır çalışma koşullarından kaynaklanan sıkıntılarının görmezden gelindiğini ileri sürerek, “YİBO'larda öğrenciler aç ve üşüyor, öğretmenler mutsuz” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın YİBO’ları ‘üvey evlat’ gibi gördüğünü öne süren Güven Boğa, Eğitim Sen’in 5 yıl önce ortaya koyduğu çözüm önerilerinin dikkate alınmamasından yakındı. YİBO’ların, kırsal kesimde okulu olmayan köy ve köy altı yerleşim birimlerinde bulunan çocuklar ile maddi imkanlardan yoksun ailelerin çocuklarının ilköğretim hizmetlerine kavuşturulmasını sağlamak amacıyla açıldığını hatırlatan Boğa, “Yatılı ilköğretim okullarında okuyan çocukların yiyecekleri, giyecekleri, ders kitapları, defterleri, harçlıkları, ders araç ve gereçleri ile her türlü giderleri devlet tarafından karşılanmasına rağmen, YİBO’larda yaşanan sorunlara bugüne kadar kalıcı çözümler üretilememiştir. Esas olan her çocuğun kendi ikamet ettiği yerde okul, derslik ve öğretmen açığı sorununun giderilmesi ve bu yolla çocukların kendilerinin ve ailelerinin ikamet ettikleri yerlerde eğitim görmelerinin sağlanmasıdır. Bu sürecin bir an önce gerçekleştirilmesi için acil düzenlemeler yapılmalı ve YİBO’ların en kısa sürede kaldırılması hedeflenmelidir” diye konuştu.

Haberin Devamı

ÖĞRENCİLER ‘AÇIK CEZAEVİ’ DİYOR

Öğrencilerin öğretmenleri rütbeli, kendilerini de vasıfsız birer asker olarak gördüğünü savunan Güven Boğa, YİBO’larda yaşanan sorunlarını şöyle sıraladı; “Yatakhanelerin koğuş olarak adlandırılması, YİBO’larda askeri mantığın yürütüldüğünü göstermektedir. Öğrencilerin derslerinden arta kalan boş zamanlarında, özellikle cumartesi ve pazar günleri pansiyonda kalmaları okulların ‘açık cezaevi’ olarak tanımlanmasına yol açmaktadır. Yemekhane şartları hijyenik olmayıp, personel yetersizliğinden dolayı öğrencilere temizlik yaptırılmaktadır. Yemekler, 6- 14 yaşlarındaki çocukların dengeli beslenmesi açısından uygun değildir, çoğu aç kalıyor, derslere yeterince beslenmeden başlanıyor. YİBO’lara atanan öğretmenlerin rehberlik ve danışmanlık alanlarında yetersiz oldukları görülmüş, öğrencilerin eğitim teknolojilerinden yeterince yararlanamadıkları görülmüştür. Özellikle kış şartlarının ağır geçtiği Doğu bölgelerinde öğrenci okul içinde hapis kalmakta, sosyal faaliyetlerde bulunabileceği spor salonu gibi yerler bulunmamaktadır. YİBO öğrencilerinde fazlaca ezilmişlik psikolojisi vardır. Öğrenciler kendisini değersiz hissetmekte ve ciddi sosyalleşme sorunları yaşamaktadır. Dolayısıyla bir özgüven eksikliği bütün öğrencilerde hakimdir. YİBO’lar rehberliğe en fazla ihtiyaç duyulan okullar olmasına rağmen birçoğunda rehber öğretmen bulunmamaktadır.”

Haberin Devamı

BAŞARISIZ OLUYORLAR

Eğitim- Sen Adana Şube Başkanı Güven Boğa, YİBO öğrencilerinin aile özlemi duyduğunu ve birçoğunun bu yüzden okuldan kaçtığını, tatillerde de okulu erken terk edip, tatil sonrası okula geç geldiğini söyledi. 180 iş günü olan eğitim- öğretim yılının YİBO’larda 120 iş gününe kadar düştüğünü kaydeden Boğa, “Bu durum öğrencilerin başarısını olumsuz etkilemektedir. Yurtta, büyük yaştaki öğrenciler ile küçük yaştaki öğrencilerin aynı odalarda kalması çeşitli istismarlara neden olmaktadır. Yurtlardaki banyolar yetersizdir ve ortak kullanımlar çeşitli sorunlar yaratmaktadır. Küçük öğrenciler günlük temizliklerini tam olarak yapamamaktadırlar. Bu yüzden bitlenme ve uyuz gibi sağlık sorunları yaşanmaktadır. Öğrencilere verilen kırtasiye malzemeleri yetersizdir. Öğrenciler velilerine istedikleri zaman ulaşamama sorunu yaşamaktadır. Özellikle Türk- İslam sentezi öğrencilere empoze edilmeye çalışılmaktadır. Tüm bu ağır çalışma koşulları da YİBO’larda görev yapan 3 bin 571 öğretmeni mutsuz ediyor” diye konuştu.