EğitimBetimleyici Anlatım Biçimi Nedir? Örnek Cümleler İle Betimleyici Anlatım

Betimleyici Anlatım Biçimi Nedir? Örnek Cümleler İle Betimleyici Anlatım

08.05.2021 - 03:42 | Son Güncellenme:

19. yüzyılda literatüre girmiş olan betimleme kelimesi, genellikle roman ve öykü gibi olay yazıları için kullanılır. Bunun dışında özellikle pastoral şiirlerde de doğa tasvirlerine sıklıkla yer verilir. Yazarların bu tür anlatım biçimini tercih etmesinin en büyük nedeni, şiir ve öykülerde anlatılan mekanların daha kolay tasavvur edilmesini sağlamaktır. Betimleyici anlatım biçimi nedir? İşte, merak edilen tüm detaylar.

Betimleyici Anlatım Biçimi Nedir Örnek Cümleler İle Betimleyici Anlatım

Betimleme ile tasvir aynı anlama gelir. Her iki kelime de anlatılan bir manzarayı ya da mekanı gözünde canlandırmak demektir.

Betimleyici Anlatım Biçimi Nedir?

Karakterlerin ve mekanların genel özelliklerini okurların zihninde canlandıracak biçimde aktarmaya, betimleyici anlatım biçimi denir. Rus edebiyatında Fyodor Dostoyevski ve Ivan Turgenyev, Fransız edebiyatında ise Emile Zola ve Honore De Balzac, bu anlatım biçiminin öncüleri sayılır.

Şiirde ise Federice Garcia Lorca'nın kaleme aldığı pastoral şiirlerde betimleyici anlatım ön plandadır.

Örnek Cümleler ile Betimleyici Anlatım

1- Salih, hastaneden çıktıktan sonra hızla kilo verdi. Avurtları çökmüş, rengi adeta sonbaharda ağaçlardan düşen yapraklar gibi sararıp solmuştu.

Yukarıdaki cümlede benzetmeye dayalı betimleyici anlatım biçimi vardır. Salih'in sararıp solması sonbahar mevsiminde ağaçlardan düşen yapraklara benzetilmiştir. Bu sayede okurun Salih karakterini çok daha kolay bir şekilde gözünde canlandırması amaçlanmıştır.

2- Sena Hanım'ın yanakları al aldı. Adeta yüzünden yaşam sevinci fışkırıyordu. Kim Sena Hanım'ın yüzüne baksa gözlerinin ışıl ışıl parladığını görürdü. Konuşması hızlı ama kibar, hareketleri ise vakurdu.

Yukarıdaki paragraf sanatsal betimleyici anlatıma örnek olarak gösterilebilir. Sena karakterinin fiziksel özellikleri ile hal ve hareketleri bir arada okura anlatılmıştır.

3- ''Artık dayanacak takatim ve sabrım kalmamıştı. Ben dişlerimi sıktıkça içimdeki volkan biraz daha alevleniyor, her geçen saniye patlamaya biraz daha yaklaşıyordu.''

Bu paragrafta ise yazar karakterin içinde bulunduğu psikolojik durumu betimlemiştir. Birinci kişi ağzıyla anlatılan öyküde, karakterin artık gücünün ve sabrının kalmadığı ''volkan'' benzetmesiyle okura aktarılmış.

4- ''Ev o kadar eskiydi adımızı atar atmaz bir yığın toz havaya kalktı. Sanki içeriye sis bombası atılmış gibiydi.''

Yukarıdaki cümlelerde ''ev'' teşbih sanatı ile birlikte betimlenmiştir.