01.01.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Tüm eğitim kademlerinde her yıl birçok değişikliğin yaşandığı eğitim sektörüne, 2020 yılında koronavirüs salgını nedeniyle uzaktan eğitim damga vurdu. Yüz yüze eğitimin, öğretmenin canlı ders anlatmasının, okul ortamında öğrencilerin sosyalleşmesinin öneminin anlaşıldığı bir yılı geride bırakan sektör, tüm umutlarını 2021’e erteledi. MEB’den ÖSYM’ye, eğitim derneklerinden sendikalara, öğrencilerden velilere herkesin yeni yılda en büyük temennisi sağlık.
Aşıyla normalleşme sürecinin bir an önce başlaması, okullarda kayıp günlerin telafi edilmesi, üniversitelerde uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitimin iç içe olduğu hibrit eğitim modelinin yaygınlaşması ise öncelikli beklentiler arasında. Eğitimin önemli aktörlerinin 2021 beklentileri şöyle:
‘YENİ MÜFREDAT HAZIRLANMALI’
Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu: Sağlık öncelikli olmak üzere, k12’de ve yükseköğretimde ikinci dönem okulların yüz yüze açılması en büyük temennim. Öğrencilerimizin akademik, sosyal ve psikolojik kayıplarının bir an önce telafi edilmesi en önemli unsurların başında gelmektedir. Bu süreçte oluşan uzun soluklu kayıpların tespit edilerek, 2, 3 yılı kapsayacak yeni bir müfredat hazırlanmasının gerekliliğini de vurgulamak isterim.
‘BÜYÜME BEKLENMİYOR’
Türkiye Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Öztürk: 2020’ye damga vuran COVID-19 pandemisi, 2021’de de etkisini sürdüreceğe benziyor. Dolayısıyla her alanda arzulanan iyimser beklentiyi eğitim alanı için de umuyoruz. Eğitimde bir yıla yakındır yürütülen uzaktan öğretimde kazanılan deneyim ve becerilerin, öğrencilerimizin 2021’deki eğitimlerinin aksatılmadan ve daha etkin şekilde devam edeceği yönünde güven vermekte. Çünkü 2020’deki uygulamalar sonucu öğretmenlerin görev ve tanımlamaları daha da güçlenerek çeşitlenmiştir. Sektörün bu süreçte ayakta kalmak için büyük özveride bulunduğunu belirtmek isterim. MEB’in kararlı tutumu da 2020’nin eğitimde ciddi aksamalar yaşanmadan atlatılmasında etkili olmuştur. 2021’de de Bakanlığımızın aynı kararlılıkla gelişmeleri yakından izleyeceğine inanıyoruz.
2021’de sektörde kayda değer bir büyüme beklemiyoruz. KDV oranının yüzde 1 olarak devam edip etmeyeceği, velilere verilen eğitim desteğine başlanıp başlanmayacağı hususları da sektörün gidişatında etkili olacak. Özel okulların yaygınlaşmasını arzu etmekteyiz ancak okul açılışlarıyla ilgili kuralların belirli bir planlamaya bağlanmasına ihtiyaç bulunmakta.
‘MESLEK KANUNU ÇIKARILMALI’
Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım: 2021’de öncelikle salgının kontrol altına alınıp tüm çocuklarımızın, okullarıyla, arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle yüz yüze gelerek eksik ve uzak kaldıkları eğitim öğretim ortamına kavuşmasını diliyoruz. Bu süreçte Türkiye’deki eğitim öğretimdeki yaşanan aksaklıkların, plansızlıkların giderilip ülkemizin Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği gibi muasır medeniyetler seviyesine çıkabilmesi noktasında çocuklarımızın çağdaş, bilimsel, laik bir eğitimi tüm ülke coğrafyasında eşit ve adil bir şekilde fırsat eşitliğine kavuşarak almasını istiyoruz. Yıllardır mağdur edilen, ekonomik olarak baskılanmaya çalışılan öğretmenlerimizin alması gereken maaşların bir eğitimcinin insanca yaşayabileceği, ekonomik gelire ulaştırılmasını, bunun için de öğretmenlik meslek kanunun bir an önce uygulamaya geçilmesini talep ediyoruz.
‘SAĞLIK TEMENNİ EDİYORUM’
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün: 2020 tüm dünyada etkili olan Covid-19 nedeniyle bizler için de kolay bir yıl olmadı. Kurum olarak böylesi hassas bir dönemde, büyük sınav organizasyonlarında, dezenfekte işlemlerinden maskeye kadar alınan önlemlerle ilgili her konu, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun görüşleri alınarak, titizlikle incelendi ve sınavlar bu önlemler doğrultusunda başarıyla uygulandı. Yeni yılda aşılama çalışmalarıyla öğrencilerin yüz yüze eğitime, okullarına, dersliklerine, öğretmenlerine yeniden kavuşmasını diliyorum. Eğitim ve tüm alanlarda 2021’in pandemiden kurtulduğumuz bir yıl olmasını hepimiz için sağlık içerisinde geçmesini temenni ediyorum.
‘OKULLAR AÇILSIN’
ÖĞRENCİ, ÖĞRETMEN VE VELİLERİN YENİ YIL DİLEKLERİ ŞÖYLE:
- Yüz yüze eğitimin başlamasını, arkadaşlarıma kavuşmayı diliyorum.
- Ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik uygulaması kaldırılsın, öğretmenlik mesleği itibarını yeniden kazansın.
- 60 bin öğretmen atama müjdesi duymak istiyorum.
- Çocuğumun iyi bir eğitim almasını, mezun olduğunda da iş kaygısı yaşamamasını diliyorum.
- Dileğim: Herkes adaletli bir şekilde eğitim alsın.
‘TOPARLANMA YILI OLACAK’
Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Latif Selvi: 2021’de salgının devam edeceği öngörülüyor ama aşıyla ilgili ete kemiğe bürünmüş çalışmalar önümüze geldi. Bu çerçevede salgınla mücadelede çok daha etkin olacağımız bir dönemi ümit ediyoruz. Yüz yüze eğitime geçeceğimizi, çocuklarımızın da eğitimden kopmadan bir ortamı gerçekleştireceğimizi öngörüyorum. Çocuklarımız güvenli bir şekilde okula gelebildiğinde, toplumu çok büyük oranda etkileyecek olumsuzluklar olmadı. Tabii hekimlerin tavsiyeleri ve kararları etkiledi. Buna rağmen 40 bin öğretmen alımı gerçekleşti. Bu önemliydi. Meslek liselerinin önemi anlaşıldı. EBA altyapısı ne işe yarar diyenlere şahit oluyorduk ama EBA’nın imkânı olmayan çocukların eğitime erişiminde verdiği katkıyla önemli faydalar sağladığını gördük. Bu yıl birçok hususta yeni reformlara imza atılacağını, başarılı bir yıl olacağını ümit ediyorum.
‘HİBRİT MODEL ARTIK KALICI’
MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin: Dünyada dijitalleşme pandemi öncesi başlamıştı ancak çok yavaş ilerliyordu. Pandemi her kurumu zorunlu ve acil olarak hızlıca ve kontrolsüz bir şekilde dijitalleştirmeye başladı. 2021’de ise taşlar yerine oturacak ve dijitalleşmede kalite standartları ve süreçleri ön plana çıkacak. Bu alanda en büyük dönüşüm ve en büyük yol gösterici eğitim sektörü olacak. Eğitim sistemleri tümden değişecek, içerik ve ölçme değerlendirme sistemleri yeniden tasarlanacak. Öğrencilerin sınıflara daha çok problem çözme, grup çalışması yapma için geleceği modeller ortaya çıkacak. Hibrid eğitim modelleri kalıcı ve yaygın hale gelecek. Dünyada eğitim sektörü ve kalitesi pandemiyle birlikte daha çok sorgulanır hale geldi. Her şeyin temelinde eğitim olduğu net bir şekilde görüldü. 2010’dan bu yana bir milyar doların üstünde piyasa değerine sahip 500 civarında unicorn şirketi kuruldu. Pandemi öncesi eğitim alanında toplam 13 unicorn şirketi varken, sayı 20’ye ulaştı. Gelecekte bu alan daha da büyüyecektir.
‘AŞIYLA NORMALE DÖNÜLECEKTİR’
Beykoz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman: 2020’nin başında dünyayı etkisi altına alan Covid-19, yükseköğretimde de çeşitli zorlukları beraberinde getirmekle birlikte dünyadaki tüm üniversitelere geleceğe hızla uyum sağlama fırsatını da sundu. Üniversiteler ve öğretim elemanları hızlı bir şekilde değişime ayak uydurdu, salgın uzaktan eğitimin, hibrit ve blended modellerin gereğini, yükseköğretimde dijital dönüşümün ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Uzaktan eğitim deneyimi her geçen gün iyileşti ve gelecekte kendisine örgün eğitimde daha çok yer bulacak şekilde yerini sağlamlaştırdı.
Küresel olarak aşılamaların başlamasının normalleşme sürecini de beraberinde getireceğini düşünüyoruz. Buna paralel olarak 2020-2021 bahar yarıyılında kısmen de olsa örgün öğretime dönülebilecektir. Ancak tamamen dönüş, 2021-2022 güz ve bahar yarıyıllarında olabilecek. Örgün öğretime dönülmesi durumunda da uzaktan eğitim artık her kademede eğitim sistemlerinin önemli bir parçası olarak kullanılmaya devam edecek.
‘AR-GE TEŞVİK EDİLECEK’
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz: 2021’de Ar-Ge’nin, ürün odaklı olarak teknoloji transferi mekanizmaları sayesinde üniversiteyle buluşan sanayi aracılığıyla tasarım, yatırım, üretim, pazarlama ve ihracat süreçlerinin tamamını içerecek şekilde gerçekleşmesi desteklenecek ve teşvik edilecek. Üniversitede, öncelikli sektörler ve kritik teknolojiler gözetilerek kurulacak araştırma altyapılarının ve mükemmeliyet merkezlerinin bir kısmı da 6550 sayılı Kanun kapsamına hazırlanacak. Üniversitenin laboratuvar altyapısının kritik teknolojilere yönelik Ar-Ge çalışmalarının ihtiyaçlarına göre geliştirilmesi sağlanacak. Eğitim modelleri, günümüz gereksinimleri gözetilerek sanayi işbirliği odaklı olarak iyileştirilecek ve geliştirilecek. YTÜ, toplumun da çağa ayak uydurma anlamında gereksinim duyduğu yaşam boyu öğrenme, girişimcilik gibi alanlarda ihtiyaçlarını belirleyerek, derinliğini toplumun sürekli gelişmesi ve iyileşmesi için değerlendirecek.
‘BURS DESTEĞİ ARTACAK’
Türk Eğitim Vakfı (TEV) Genel Müdürü Yıldız Günay: Pandemi mağduriyetlerini göz önünde bulundurarak bursiyer sayımızı 7 binden 7 bin 500’e çıkardık ancak hâlâ binlercesinin desteğe ihtiyacı var. Virüs sebebiyle vefat eden bireylerin ihtiyaç sahibi çocukları 2021 yılı boyunca burs başvurularını yapabilecekler. Pandemi ve uzaktan eğitim süreci, öğrencilerimizin teknoloji yoksunluğu konusundaki bilgimizi ve farkındalığımızı artırdı, eğitimde fırsat eşitsizliğinin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Okullarına geri döndükleri takdirde bilgisayarı olmayan, internete erişimde sıkıntı yaşayan öğrencilerin bu durumu sosyal ve ekonomik hayatlarını olumsuz yönde etkilemeye devam edecek. Bu doğrultuda teknolojiye erişim imkânı olmayan öğrencilerimiz için yeni yılda da Uzaktan Eğitimde Eşit Fırsat Hareketimiz sürecek. Öğrencilerin acil ihtiyaçlarını dikkate alarak burs imkanının yanı sıra aylık kitap-kırtasiye, ulaşım, yemek ve sanatsal faaliyetler gibi destek paketleriyle ayrıca yardım sağlıyoruz.
‘EĞİTİM REFORME EDİLMELİ’
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Üstün Ergüder: ERG’yi kurduğumuz günden bu yana farklı sürprizlerle karşılaştık elbette. Yıllar içinde hiç beklemediğimiz değişiklikler oldu. Hızlıca adapte olmaya, anlamaya çalıştık. Salgın hiçbirimizin bilmediği tahmin edemediği ve özellikle eğitime etkilerinin ne olacağını tam bilemediğimiz bir gelişme oldu. Süreç içinde de mevcut bazı eşitsizliklerin derinleştiğini ve yeni sorunların ortaya çıktığını gördük. 2020’deki deneyimler ışığında söyleyebilirim ki eğitimin önemi, bu dönemde de birçok kesimin uzlaştığı bir konu oldu. ERG olarak 2003’ten bu yana karşılaştığımız her konuda, şartlar ne olursa olsun toplumdaki herkesi eğitimin değerli birer paydaşı olarak görüyor, her paydaşın eğitimin gelişimine katkıda bulunabilmesinin önemini vurguluyoruz. 2021’de de eğitimin siyasi çekişmelerden kurtarılıp, aklın ve bilimin gösterdiği şekilde reforme edilmesini diliyorum. Nitelikli eğitimi, farklı görüşlerden ortak akıl yaratmaya olan inancımızla mümkün kılacağımızı umuyorum.