28.04.2022 - 00:01 | Son Güncellenme:
Bülent Buda: Sekizinci hafta yenilmezliği bir rekor. Bir başka güzellik. Kucaklarındaydı adeta. Rakibinin baskılı sayılabilecek oyunlarını akılcı eylemlerle eriterek, yumuşatarak ve de çok sık olmasa da ulaştıkları akışkan oyunla son saniyeye değin taşıdılar maçın yükümlülüğünü. Rakibi şaşırtacak kadar hiç beklenmedik anda gole de ulaştılar. Ve o avantajı ilerleyen dakikalara taşıyamadan eşitlik golünü yediler. İkinci yarıda taraftarına haftalardır galibiyet yaşatamayan, cılız ataklarla baskın görünen ve de beceri yoksunu şutlarla Altınordulu gençlerin beklentilerini aşan kıvamdaydılar. Kaptanın yokluğu ileri uçlarda buram buram tüterek kendini özletirken Kubilay’ın akılcı katkılarını bekler olduk arayan gözlerimizle. Kazanılacak bir puan ve ulaşılacak sekiz haftalık yenilmezlik neredeyse kucaklarda sevilmeyi, okşanmayı beklerken yön değiştiren sevincin oluşturduğu hüzün. Canım çok sıkılıyor.
Fatih Tanfer: ‘Futbolda adalet yoktur’ derler ya. Altınordu’nun Samsun deplasmanındaki maçı sonrası bu sözü bir daha hatırladım. Son dakikada gelen gol sonrası Altınordu camiasının ve futbolcularının üzüntüsüne tüm kalbimle katıldım. Bırak galip gelmeyi berabere kalsan bile kümede kalma yolunda inanılmaz avantajlı olacaksın. Ne diyelim? Futbolun içinde bunlar var. Altınordu bu hafta bay. Sonra Kocaeli deplasmanından üç puan şart. ‘Hiçbir şey olmaz’ denilen Altınordu müthiş bir başarı grafiği yakaladı. Kalan maçlarda da hak ettiği galibiyetleri alarak bu ligde kalmalıdır. Türk futbolunun Altınordu’ya ihtiyacı var. İzmir’in ise çok daha fazla. Altınordu’nun gücüne inanıyorum.
Mehmet Demirtaş: Keçiören-Bandırma arasındaki 7 maçlık sevinç karesini erteleyen ve deplasmanda Menemen ile başlayıp son olarak lider Ankaragücü deplasmanı arasına sıkıştıran Altınordu, pazartesi akşamında Samsunspor’a saniyelik bir kayıp yaşadı. Teknik biriminde değişime gitmiş, en etkili oyuncusu Yasin’den noksan rakibi karşısında Ahmet İlhan’ın süre alamaması can yakarken, tabelada öne geçti kırmızı lacivertliler. İlk yarıda başarılı istasyonlar, pas kanalları bulan ve oyunu hızla değiştiren Şeytanlar, kendi alanında geçirdiği ikinci 45’te topu Samsun’a teslim etmiş, kendisine belki de yetecek eşitlik puanı için kalesini müdafaa ederken, son saniye kafa dokunuşu ile güzel bahar akşamında müthiş seriye ‘tamam’ dedi. Cadı kazanı misali kaynayan düşme potasından uzaklaşma fırsatı olarak nitelenen mücadeleyi kayıpla kapatmak mı, yoksa gelecek hafta sonunu maç yapmadan geçecek olmaları mı daha üzücü bilmem ancak ağızlarda acı bir tat bırakan 90 dakika umarım yerini daha kötü bir sona bırakmaz.
Başa gelen çekilir
Bülent Buda: Sol stoper Ömer daha uçta, sol bekte. Gerçek sol bek Emre Batuhan kulübede. Sağ kanat, hücumcu ve orta alan Muhammed Himmet sağ bekte. Sağ bek Sinan kulübede. İlk dizilişte seçimler yanlış olunca oyuna hamle aşamasında da saçmalıklar yaşanıyor. Uzatmalarla birlikte yaklaşık 96 dakikalık oyun. Tek bir etkili atak, ‘Bu da kaçmaz’ diyebileceğimiz bir pozisyon olmadan tüketiliyor. Orta alanda, ataklarda bu denli pasif bir Menemen’i ilk kez, şaşkın bir biçimde izliyorum. Takımın golcüsünün o uzun evrede bir tek etkili girişimi, vuruşu, eylemi yok. Pasif bir orta alan, amacı sadece gol yememek olan Batuhan’ın önüne dizilmiş savunma. Önce futbolcular sorgulanmalı. İzlediğimiz görüntülerle hiç umut vermiyor önümüzdeki yaşamsal maçlar için.
Fatih Tanfer: Haftalardır süren puan kayıpları serisi Keçiören maçında da devam edip üç puan Ankara’da bırakılınca Menemen kendini düşme hattında buldu. İşte Keçiörengücü maçında kaleci Batuhan’ın kurtardıkları ve etkisiz bir hücum. Menemen’in kurtuluş formülü belli. Disiplinli, rakibini ısıran, fizik olarak güçlü, asla beraberliğe razı olmayan bir anlayışla oynayıp tüm gücünü sahaya yansıtırsa bu ligde kalabilir.
Mehmet Demirtaş: Bir takımın 90 dakika boyunca rakip üç direk arasına bir kez bile isabetli şut atamaması bana hep ilginç geliyor. Menemen, Başkent’te golü koklayamadı bile. Güzel bir periyot yakalamışlardı ancak şu son randevularda kritik puan kayıpları yaşadı. Her maçını elimden geldiğince takip etmeye özen gösterdiğim Menemenspor’un bu hali gerçekten çok üzüyor. Cenk Hoca elindeki kadroyu en iyi şekilde kullanan başarılı bir antrenör. Bu maç bazında baktığımızda oyuncu seçimlerinde hatalar göze çarpmadı değil ancak ligin bitimine 4 hafta kala yolların ayrılması pek yerinde bir karar gibi durmuyor. Cenk Laleci bugüne kadar Menemenspor’da büyük işlere imza atmış, genç oyunculardan faydalanmış ve altyapıya verdiği önemle dikkat çekmiş bir isim. Bundan sonra çok zorlu günler Menemen’i bekliyor. Uzun lafın kısası güzelleme yapmaya gerek yok. Maalesef bu sezon İzmir futbolu sınıfta kaldı. Ben Menemenspor’un da ligde kalabileceğini düşünmüyorum. İnşallah ben yanılırım.
Manisa FK bir var bir yok
Bülent Buda: Bu ligin en etkileyici taraftar topluluğu önünde zihinsel ve de fiziksel sorunsuz oynamak beceri istiyor. İlk yarının ilk çeyreğinde öne geçip skorun üzerine yatmak sorun mu? Ancak iki farka ulaşıp tribünleri susturup oyun alanının umutlarını kırabilmek olasıydı. Çok iyi bir takım değil Kocaeli. Olayı taraftarı taşıyor. Bu yenilgiyle yeşermiş olan Play Off umutları ciddi bir yara aldı. Aslında daha ilk yılında Manisa FK’nın ligde tutunması başarı sayılmalıdır. Gelecek sezon birkaç nokta transferle ve de daha yoğun taraftar topluluğu önünde daha iddialı bir konuma taşıyabilirler isteklerini. Elbette her şey daha bitmedi. Bizimkisi salt bir öngörü. Lütfen yanlış algılanmasın.
Fatih Tanfer: Manisa FK, Kocaeli deplasmanında 1-0 öne geçiyor. Gol sonrası mutlak golleri kaçırıyor. Kocaelispor, Mehmet Taş’ın şık vuruşuyla beraberliği yakalıyor. Birinci yarının uzatmalarında kullanılan kornerde defans ve kaleci hatasıyla 2-1 yenik duruma düşüyor. Maalesef en az olması gereken Play Off hedefinden uzaklaşıyor. Hiçbir masraftan kaçınmayarak oluşturulan güçlü kadronun elde ettiği sonuç sadece hayal kırıklığı. Söylenecek fazla bir söz yok. Gelecek adına yapılacaklar bu sezon ki hatalardan gerekli dersleri çıkarmaktır. Şahsen ben Manisa FK’dan umutluydum.
Mehmet Demirtaş: Manisa FK’nın, Kocaeli’den eli boş dönmesi yalnızca üst basamakları etkilemedi. Düşme potasındaki takımların altındaki takımlar için kartlar yeniden dağıtıldı. Topla daha fazla oynayan, şut atan, rakip alanda gözüküp rakibine oranla çok daha iyi bir pas merkezi kuran Manisa FK adına bu skor belki beklenmedik bir neticeydi. Oyun içerisinde tabelayı da ele almalarına rağmen ikinci golü atacak son dokunuş eksikliği ve bireysel hatalar kaybın nedenleriydi. Play Off için Eyüp’ü yakalama fırsatı zora girdi.