Rüzgârın efendisi

Dora Derinler, denizdeki gururumuz oldu. 5 yaşında windsurf’e başladı. 9 yaşında ilk derecesini aldı. 13 yaşında Milli Takım’a girdi. 18 yaşına geldiğinde 7 kez Türkiye Şampiyonu olarak kırılması güç bir rekorun sahibi oldu. Son olarak İtalya’da iQFOiL sınıfında Avrupa ikincisi olarak kürsüye çıktı. Bu sınıfta kupa alan ilk Türk unvanını da aldı. Rüzgârla uçan, yelken sporundaki centilmenliğiyle anılan Dora Derinler’in hedefi hem Avrupa hem Dünya şampiyonluğu. Başarının ardında ise hem bir aile hem bir kulüp var. Dora ile denizde başarının sırrını konuştuk.

- Nasıl başladın?

Denizi çok seviyorum. 5 yaşındaydım ve denizde sörf yapanları ilk kez gördüm. Anneme “Beni buraya götür” dedim. Annem de götürdü ve hemen o gün sörfe başladım.

- Ne kadar zamandır sörf yapıyorsun?

Tam 13 yıl oldu. 9 yaşındayken, Tekno 293 Olimpik Sınıfındaki yarışlara girdim ve Türkiye 3.sü, 13 yaşımdan beri de Milli Sporcu olarak Türkiye’mizi temsil ediyorum.

- Son madalya diğerlerinden farklı sanırım. Nedir bunun özelliği?

Evet, Windsurfte tüm dengeleri değiştiren iQFOiL sınıfına geçildi. Dünya Yelken Federasyonu, 2024 Yaz Olimpiyatları için RS:X’in yerine bu sınıfı uygulayacak. Yine formula yelken yarışına benziyor ama sporcular sadece bir yelken kullanabiliyor. Ben de İtalya’da İtalya’da düzenlenen iQFOiL Youth & Junior International Games’de bu dalda yarıştım. U19 yani gençler kategorisinde Avrupa ikincisi oldum. Bu dalda madalya alan ilk Türk sporcuyum.

- Deniz ve yelken senin için neyi ifade ediyor?

Bunu tek kelimeye sığdırabilirim. Benim için hayat demek. Denizi, sörfü seviyorum. Sevdiğim bir alanda kendimi geliştiriyorum. EMR Windsurf and Sailing Club sporcusu olarak Urla’da, hedeflerim için de her gün çalışıyorum.

- Hedef nedir?

Tabiki hedef, Avrupa ve Dünya’da rüzgâr sörfü sıralamasında ilk 5 arasında yer almak. 7 kere Türkiye şampiyonu olan bir sporcu için asıl hedef elbette Avrupa ve Dünya şampiyonluğudur. Yaz, kış demeden bunun için çalışıyorum. Önümüzde yine İtalya’da bir yarış var. Sonrasında İsviçre’de olacağım. Eylül, Ekim gibi ise Prag’da Avrupa Şampiyonluğu için yarışacağım.

- Peki ya dersler?

Onlarda da bir sorun yok. İstediğim üniversite İzmir Ekonomi Üniversitesi. Bugünlerde sonuçlar belli olacak. Kararımı vermiştim. Seçimimi yaptım. Aslında spor disiplinin insana kattığı en önemli değerlerden biri, karar verebilmek ve doğru seçimi yapmaktır.

ŞAMPİYONLAR KULÜBÜ

Dora Derinler, EMR Windsurf and Sailing Club sporcusu. Urla İçmeler’deki kulüp, 100 lisanslı sporcusu ile bu alanda bir rekorun da sahibi. Buradaki sporcular, 2024 ve 2028 Olimpiyatları için çalışıyor. Altyapı çok güçlü. Türk Milli Takımı’na en çok sporcu veren kulüp ünvanını da elinde bulunduruyor. Antrenör Emirşah Polat, sporcularını hobi için değil spor için gelenlerden, bu işe gönül vereceklerden seçiyor.

- Kulübün önemi nedir?

Başarı için sadece kulüp yetmez. Üç tane önemli sac ayağı var. Başarı bu üç sac ayağının birlikte çalışmasının ürünüdür.

- Nedir bunlar?

Kaçınılmaz başarının öyküsünü sporcu, aile ve kulüp birlikte yazar. Ailenin desteklemediği bir kulüp, kulubün desteklemediği bir sporcu, sporcunun desteklemediği bir kulüp ve aile kombinasyonu olmadığı sürece başarı gelmez.

- Milli Takım’a en çok sporcu yetiştiren kulüpsünüz. Bu nasıl oldu?

Burası disipline önem veren bir kulüp. Disiplin dediğimiz şey ise kendinize, yaptığınız spora olan saygıyla ilgilidir. Burada birlikte özgüveni yüksek, kendisine saygısı olan, doğa ile barışık gençler yetiştiriyoruz. Aileler, sporcularımız ve kulüp olarak hepimiz birlikte çalışıyoruz. Son derece mutlu bir ortamdayız ama bir o kadar da çalışıp, çok ter döken bir ekibiz. Böyle olunca da milli takımın sporcularının yüzde 80’i bizden oluyor, geri kalanının da zaten bizim eski sporcularımız olduğunu herkes biliyor.

- Sporcuların desteklenmesi için sponsorlar ile ilgili çalışmalar var mı?

Bu çocuklar, denizciliğe adlarını altın harflerle yazmak üzere. Onları destekleyecekler de tarihe adını altın harfle yazdıracak.