16.09.2017 - 04:44 | Son Güncellenme:
Kaçar, “İlaç tedavisi mide asidini başarıyla düşürmekle beraber yukarı kaçan sıvının diğer tahriş edici özelliklerine mani olamaz. Yutma borusu alt ucunda ileri derecede tahriş ve darlık gibi komplikasyonlar ilaç tedavisi ile daha az önlenebilmektedir. İlaç tedavisi ile reflüye bağlı geniz, akciğer problemlerinin giderilmesi daha zordur” dedi. Dr. Kaçar, şu bilgileri verdi:
Yeni bir çığır açıldı
“Cerrahi tedavi, direkt olarak reflüyü, yani yukarı doğru kaçağı yok etmeye yöneliktir. Başarılı cerrahi tedaviden beklenen sonuç kişinin yutma borusu ve mide bileşkesindeki anormalleşmiş mekanizmaların düzeltilip yukarı mide sıvısı kaçağının tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Anti-reflü cerrahisine gelince... 50 senelik, olumlu sonuçları bilinen cerrahi yöntemdir. Ameliyat artık karnı kesmeden yani laparoskopik olarak yapılabilmektedir. İlk olarak 1991’de yapıldı ve çığır açtı. Anti-reflü cerrahisi genel anestezi altında uygulanır. Ameliyat 1 saat civarı sürer.” Doç. Dr. Serdar Kaçar, anti-reflü cerrahisinin çok önemli avantajları olduğunu sözlerine ekledi.