EgeLidersever Altay

Lidersever Altay

13.03.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

TFF 1. Lig’de Yalçın Koşukavak yönetiminde çıktığı beş karşılaşmadan 11 puan toplayıp çıkışa geçen Altay, son olarak evinde lider Hatayspor’u 2-1 yendi. Doğanlar Stadı’nda çıktığı tüm maçları kazanan siyah beyazlıları değerlendiren yazarlarımız, “Süper Lig’in meşalesi yakıldı. Karagümrük maçı hayati önem taşıyor” dedi

Lidersever Altay

Bülent Buda: Çifte kavrulmuş. Hafta içi maçlarının ikinci bölümü. Yorucu oluyor elbette. Lakin üç günde bir öyle çok da ağır sayılmaz. Neyse, ilk oyunda Menemen’de iki puan bıraktılar mı? Ya da bir puanı kurtardılar mı? İki seçenek de kabul edilebilir. Gelelim ikinciye. Liderle karşı karşıya geldiler Bornova’da. Bir kere şunu vurgulamalıyım, şu rakip futbolcularla sürtüşmeye, hakemle gerekli gereksiz söyleşmeye bir ölçü getirin. Daha dakika sekiz, Tatos sarı kart görüyor. Böyle profesyonellik olmaz. Tam 37 dakika Altay, oyunu rakip alana yıktı. Bastı, gol çıkaramadı. Lider, ilk etkili atağını 38’de yapabildi. Yani demem o ki, Altay o süreçte gole ya da gollere ulaşmalıydı. 44’te Putsila’nın sayılmayan golünde ben bir şey göremedim. Altay, 56’da penaltıdan geriye düşüyor. Santrayı yapıyor. 57’de bu kez penaltıdan eşitliğe ulaşıyor. 65’te Altay, 79’da Hatay, net pozisyonları gole dönüştüremiyor. 82. dakikadaPutsila ile Marco, günün gösterisinde sahne alıyorlar. Putsila, buluştuğu topla ceza alanı içindeki Marco’ya öylesine zarif, şiir gibi yumuşak bir pas atıyor ki o lokum gibi ikramı büyük Marco sağ ayak dokunuşuyla sol ayağının önüne bırakıyor ve sol ayaktan uzak köşeye yönelen top ağlarla öpüşüyor. İki teknik düzeyi yüksek, becerili ustadan üretilen harika bir üç puan golü. Büyük galibiyet, kutlarız.
Fatih Tanfer: Altay, Hatayspor maçının ilk yarısı orta alan mücadelesi şeklinde geçti. Altay, orta alanında harika performans gösteren Putsila, Yılmaz ve Tatos’a görev vermişti. (Tatos oyunun ilk düdüğünden itibaren sarı kart görmek için her şeyi yaptı).Hatay, Altay’ın orta alandaki bu etkisini ve Paixao’nun golcülük özelliklerini bildiği için merkezini kapatarak Altay’a alan vermemeye çalıştı. Her iki takımın da kontrollü oynadığı maçta üretkenlik yoktu. Ancak 44. dakikada Kappel’in ortasında Hatay kalecisi Akın kendi arkadaşıyla çarpıştı ve boşta olan topu Putsila ağlara yolladı. Yardımcı hakem bayrağını kaldırdı. Suat Arslanboğa, golü iptal etti. Kendisi de neden iptal ettiğini anlamamıştır. Çünkü Paixao kaleciden 1 metre uzaktaydı! İkinci yarıya Altay, daha iyi başladı. Hücumda daha etkiliydi. Ancak 57. dakikada Hatayspor, Yılmaz’ın eline değen top sonrası kazandığı penaltıyla 1-0 öne geçti. Santra sonrası Kappel, adeta ışık hızında Hatay kalesine indi. Yusuf’un müdahalesi sonrası kazanılan penaltıyı gole çeviren Marco, durumu 1-1 yaptı. Eşitlik golü sonrası doğru oynayan bir Altay vardı. Orta alanda Putsila, hücumda Marco, müthiş işler çıkardılar. Takımında Marco gibi hem aklını kullanan hem de son vuruş ve gol ustası varsa problem yoktur. Golcü oyuncu, 82. dakikada Putsila’nın müthiş pasında durumu 2-1 yaptı. Çok önemli 3 puanı kazandırdı.Elbette, teknik direktörlerin takımların başarısındaki önemi büyüktür. Yalçın Hoca, göreve geldikten sonra Altay’da müthiş bir atmosfer yarattı. Takımı psikolojik ve taktik olarak maçlara iyi hazırladı. Takımın performansı en üst noktaya çıktı. Büyük Altay, artık umut veriyor.
Mehmet Demirtaş: Altay, ağırladığı lider Hatay’ı yenerek müthiş bir galibiyete imza attı. Siyah beyazlılar ilk yarıda rakibine oranla daha etkili oynadı diyebiliriz. Çok kez ataklar geliştirse de rakip defansın kilidini açamadı. Hatay’ın 56. dakikadaki penaltı golüyle karşılaşma hareketlendi. Bu golün üç dakika sonrası Marco, penaltı noktasına gelerek durumu eşitledi. Bu gol, Altay için milat oldu. Rakibi üzerinde baskı kurmayı başaran siyah beyazlılar, istedikleri atakları geliştirdiler. 64 ve 75’te Putsila çok önemli pozisyonları harcadı. Bu dakikalarda rakip savunma direncini düşüren Büyük Altay, 83’te Marco ile sonuca gitti. Altay adına harika bir zafer. Yalçın Hoca’nın kenara geçmesiyle birlikte müthiş bir değişim yaşıyorlar. Doğanlar’a taraftarını da çeken Altay, onların desteğiyle bu statta 6 maçında puan kaybı yaşamadı. Bundan sonra işlerinin daha da zorlaşacağı gerçek. Ancak her geçen hafta sahada ayakları yere daha sağlam basan bir takım oldukları için onlara inancımız da güvenimiz de tam. Yolun sonu güzel. Yeter ki inancınız hep üst seviyede olsun.

Haberin Devamı

2012 ruhu geri döndü

Bülent Buda: Sezon başından bu yana en gerçek, kendilerine yakışan bir yarışma çıkardılar. Adana Demirspor’un seyirci baskısının önünde profesyonellere özgü yakışan eylemlerle rakip alanda üç temiz golle ‘Zirvede ben de varım’ dediler. Yeşil siyahlılar deneyimli profesyonellere özgü eylemlerle Adana engelini aştı, üstüne bir de Musa Nizam’ın servisi Cikalleshi’nin birinci sınıf bitirici vuruşuyla öne geçtiler. Kim ne derse desin. Ben dokuz numaranın gol atanını seviyorum. İkinci yarı yine oyuna hızlı girip kaptanları Volkan’la eşitliğe ulaşan ev sahibi ikinciyi atıp öne geçmeyi düşlerken hemen beş dakika sonra bu kez Akhisar kaptanı, tabelayı ikileyiverdi. Müthiş bir yarışmaydı. Gökhan’ın önüne yaslanmadan oyunu bozmadan kusursuz disiplinleriyle yorulmaz cengaver Bjarnason’un skoru üçe taşımasıyla iyiden iyiye soluklandılar. Ligin zirvesine selamlarını yolladılar. Hakemin bitiş düdüğünde Yılmaz Hoca, yedek kulübesinde nefes alıp verme seansındaydı. Tükenen soluğunu geriye çağırıyordu sanki. Aman hoca, kendine dikkat et. Sen bize lazımsın!
Fatih Tanfer: Akhisar, çok zorlu Adana Demirspor deplasmanından üç puanı alıp 44 puanla dördüncü sıraya yerleşti ve ‘Şampiyonluk yarışının içerisinde varım’ dedi. Takım halinde çok iyi oynadılar. Sistemlerine sadık kaldılar. Kadro istikrarının olumlu sonuçlarını gördüler. Cikalleshi, Onur ve Bjarnason iyi oyunlarını attıkları gollerle taçlandırdı. Yılmaz Hoca, rakiplerinin bütün özelliklerini iyi analiz etmiş ve gerekli tedbirleri almıştı. Takım halinde topa sahip olup hızlı paslaşmalarla rakip savunmanın düzenini bozdular. Golleri buldu. Akhisarspor’un bu hafta evinde Erzurumspor maçını kazanması halinde Süper Lig’e direkt çıkması da hayal değildir. Yılmaz Hoca’ya da geçmiş olsun. Beş dakikalık uzatmada o strese dayanmak hakikaten zor.
Mehmet Demirtaş: İnsan sağlığı, her şeyden önce geliyor. Ne kazanılan kupalar, ne şampiyonluklar, ne puanlar, ne galibiyetler, ne mağlubiyetler bir insanın sağlığından asla daha önemli değil. Öncelikle, karşılaşmanın sonlarında rahatsızlanan Yılmaz Hocam’a tüm içten dileklerimle geçmiş olsun diyorum. Yılmaz Hoca’nın takımına gelecek olduğumuzdaysa, onlar harika bir seri yakaladılar ve ligin son demlerinde kendilerini yeniden buldular. Yılmaz Hoca’nın gelişiyle, sol ve sağ açığında Onur-Erhan; orta alanın göbeğinde de Rotman-Bjarnason dörtlüsünü izlemeye başladık. Bu dörtlünün birbiriyle iyi anlaşması sonucu yeşil siyahlı ekip, daha hızlı ataklar geliştirmeye başladı. Kesinlikle Akigo’nun üst sıralara tırmanmasında bu dörtlünün etkisi çok fazla. Oynadıkları son dört mücadelede inanılmaz işler yaparak 16 puanı ceplerine koydular. Akigo, şampiyonluğu sonuna kadar hak ediyor. Lig öyle bir hal aldı ki üç hafta önce Play Off dışında kalan takımlar, üst üste aldıkları galibiyetlerle bir anda ilk ikinin direkt adayı olabiliyor. Önemli olan geriden de gelseniz sezon finalini iyi bir şekilde yapmanız. Her haftanın sezon finali gibi olduğu son yedi haftada ipler Akigo’nun elinde. Tebrikler Akigo. 

Haberin Devamı

Şeytan’dan yaşamsal puanlar

Haberin Devamı

Bülent Buda: Atakan akıllanmayacak mı? O golden sonra ki birine benzeme, bir yerlere mesaj gönderir halleri. Attığı golü atamayanı dövüyorlar. Yaşamsal üç puan kazandılar. İlk yarıda sergiledikleri futbol kalitesiyle o süreçte skora ulaşabilir, maçı koparabilirlerdi. İlk yarıda İstanbul’un etkili tek atağı yok. Oyuncu seçiminde olduğu gibi oyun alanı dizilişinde de radikal oyun anlayışı vardı. Ama oyuna katılanların verdiği karşılık, kuşkulu.
Fatih Tanfer: Altınordu, İstanbul’u yenerek rahat bir nefes aldı. Her takımın yabancıları var. Bir tek Altınordu’nun yok. Böylesine takımlarla mücadele etmek elbette zor. Hüseyin Eroğlu gibi iyi niyetli, prensip sahibi teknik adamlar işlerini iyi yaparlar. Ancak bu gerçekler göz önüne alınmadan maalesef alınan kötü sonuçlar sonrası eleştiriliyorlar. İstanbulspor karşısında, Ümraniyespor maçı kadrosunda olan dört oyuncuyu oynatmadı. 90 dakika boyunca topla oynayan taraftı. Haftalardır yenilmeyen İstanbulspor’a pozisyon bile vermedi. Güçlü bir oyun ortaya koydu. Oyuncuların bireysel performansları da iyiydi. Maçta takım halinde doğru işler yaptılar ve kazandılar.
Mehmet Demirtaş: Altınordu, İstanbul’da güzel bir galibiyete imza atarak mutlu bir şekilde İzmir’e döndü. Haftadan haftaya değişen performansları var. Bir bakıyorsunuz güzel galibiyet, öteki hafta beklenmeyen mağlubiyet. Hüseyin Hoca, bu karşılaşmada son maçlarda çıktığı 11’den farklı bir dizilişle oynadı. İyi de bir reaksiyon aldı. Umuyorum ki bu galibiyetin arkası da gelecektir. Kutluyorum.

Haberin Devamı

Yürekten yarışıyorlar

Haberin Devamı

Bülent Buda: İki maç. Biri deplasman iki puan böyle günlerde fena hasılat sayılmaz. Altay maçının son saniyelerinde Mehmet Boztepe’nin gole dönüştüremediği net pozisyon unutulacak gibi değildi. Neyse dönelim İstanbul’a, ikinci maça. Ümraniye, öyle güçlü, ürkütücü bir takım değil. Son haftalarda Sait Karafırtınalar’la çıkış yakaladılar. Moralleri yerinde. Sakatlar, eksikler var Menemen’de. Ama oyunda elbette 11 kişiler. Ufak tefek dokunuşlar var. Bu bağlamda bir şeye şaştım. Olatunbosun, niye kulübede? Ortada öyle çok koşmayan öyle yürüyen bir oyun. Dakika 39 oynanırken, Menemen, ilk yarının ilk organize atağından boş döndü. Dönen top, Selmani’nin sezon başından bu yana yediği en kötü gol oldu. Ve o kötü golün ardından, yine Selmani, 47’de günün en değerli kurtarışını yaptı. Farkın açılmasına izin vermedi. Ve 67’de Mehmet Boztepe, şapkadan tavşan çıkartırcasına oyuna 63’te katılan Olatunbosun, Ümrani savunma derinliğinin arasına kusursuz bir pas bırakıverince Mehmet Boztepe de o lokum gibi pasa birinci sınıf bir final dokunuşuyla skor tabelasını eşitleyiverdi. Sonuç olarak, İstanbul’da kopara kopara bir puan kazandılar. Tüm takım, kutlanmayı hak ediyor.
Fatih Tanfer: Menemen, deplasmanda Play Off yarışı içerisindeki Ümraniyespor’dan bir puanı aldı. Rakibini hayal kırıklığına uğrattı. Maçın başından itibaren rakibine tam saha pres yaptı. Rakip defans arkasına attığı uzun paslarla tehlikeler yaratı. Birinci yarıda da Ümraniye kalecisi Burak, 3 net gol kurtardı. Menemen kalecisi Selmani’ye yediği gol yakışmadı. Sonrası yaptığı kurtarışlarla kendisini affettirdi. Mehmet Boztepe’nin golü, hazırlanış ve atılış bakımından çok güzeldi. Maç boyunca istekli oynayan doğru pozisyon alan Menemenspor, bir puanı alarak ‘Ben iyi bir takımım’ dedi.

Yazarlar