29.10.2019 - 00:15 | Son Güncellenme:
SELEN DENİZ- MARKA PORTRESİ
Küresel Production, fotoğraf çekimiyle girdiği sektörde, 19 yılda kendine sağlam bir yer edindi. Çektikleri reklam filmleriyle hem çalıştıkları markaları hem de kendi çıtalarını daha yükseğe taşıdıklarını belirten şirketin kurucularından Polat Akyurt, 2020 yılı projelerini anlattı. Markaları kriz anlarında ayakta tutacak en önemli yatırımın reklam olduğunu dile getirdi.
Bize biraz kendinizden ve Küresel Production’dan söz eder misiniz?
Küresel Prodüksiyon, 2000 yılında Küresel Reklam olarak tam reklam ajansı ana fikriyle kuruldu. Uzun yıllar öncelikle moda sektörüne hizmet verdik. Bu süreçte yurtiçi ve yurtdışından birçok firmayla çalışma imkanımız oldu. İspanya, Malta, Ukrayna ve Bulgaristan’da çekimler gerçekleştirdik. Dünyanın önde gelen fuarlarına katıldık. Zamanla turizm, inşaat, gıda ve sanayi sektörlerinde de faaliyet gösterme imkanı yakaladık.
2015 yılında radikal bir kararla çocukluk aşkımız olan sinemanın da verdiği hevesle Küresel Prodüksiyon olarak evrildik. Bu süreci yaşamamızda İzmirli partnerlerimizin yetersiz kalmaları ve zamanı yakalayamamalarının da etkisini olduğu söylemem gerekir.
O günden bu yana birçok sektör için tanıtım ve reklam filmleri çektik. Reklam filmlerimiz ulusal kanallarda ve yurtdışı fuarlarında yayınlandı. Temel amacımız İzmir’de ulusal reklam filmi çekilemez algısını yıkmaktı, bunu da kısa bir süre içinde başardığımızı düşünüyoruz.
19 yıl önce, sektör daha yeni yeni oluşurken sizi reklamcılığa iten şey ne oldu?
Erken yaşlardan itibaren sanatın birçok dalına ilgimiz vardı. Reprodüksiyon stüdyoları, reklam ajansları deneyimlerimiz sonrası, kendi ajansımızı açmamızın zamanının geldiğini düşündük. O yıllarda reklam sektörü klasik üretim yöntemlerinden dijital çağa yeni yeni geçiyordu. Genç ve yeniliklere açık olmamız o yıllarda bize büyük avantaj sağladı.
Hem kardeş hem ortak olmanın zor yönleri var mı? Fikir ayrılığı durumunda nasıl ilerliyorsunuz?
Hem kardeş hem ortak olmamızın bize pek bir zorluğu yok açıkçası. Çünkü birbirimizi iyi tanıyoruz. Karşılıklı fikirlere saygı olduktan sonra her şey kolaylaşıyor. Ortaklığımızın sağlıklı ilerlemesinin sebeplerinden biri de egolarımızın olmaması ve farklı yeteneklere sahip olmamız diyebiliriz.
Portföyünüzde hangi markalar var?
Sanayiden turizme, modadan gıda sektörüne kadar birçok başarılı firmaya hizmet verdik. Bunlardan bazılarını Vestel, İkbal, Bereket Döner, Organic, Katal İnşaat, Ontan İnşaat, Avcılar, Ater Tower, Vivador, Carrera, 7800 Otel, Sir Winston, 1453 Osmanlı olarak sayabiliriz.
Pazarlama bütçeleri, şirketlerdeki bir kriz anında ilk kısılan bütçelerdir. Bu konuda neler söylersiniz?
Bilimsel araştırmalar kriz anında reklam bütçelerini kısmanın doğru olmadığını ortaya koyuyor. Bu daralmayı tetikleyen bir davranış modeli. Ulusal ve uluslararası markalarının bunu yapmadığını açıkça görebiliyoruz. Hatta orta ölçekli firmalar için kriz dönemleri, rakiplerinden sıyrılmak için bir fırsattır aslında.
‘Vestel’in projeleri farklı’
Bugüne kadar en keyif aldığınız proje neydi?
En çok keyif aldığımız işlerin Vestel ile yaptığımız projeler olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Profesyonel brief sonrası bizi yaratıcı süreçte serbest bırakıyorlar. Taleplerinin de yüksek teknoloji (8K vb.) işler olması bizi sürekli gelişmeye mecbur kılıyor.
Yıllardır hayal ediyorduk
Yakın zamanda sizi heyecanlandıran yeni projeleriniz var mı?
Yakın zamanda çekimi planlanan reklam ve tanıtım filmleri var, fakat bizi asıl heyecanlandıran senaryosunu tamamladığımız internet filmi projemiz. Çekimlerine ekim ayında başladığımız bu proje bizim uzun yıllardır yapmak istediğimiz bir şeydi ve nihayet başlıyoruz...