EgeKöfteli olmadı piliçli olsun...

Köfteli olmadı piliçli olsun...

09.11.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Köfteli olmadı piliçli olsun...

Yine yazıdan bir bölüm şöyleydi: "En dikkat çekicisi 90'ların başlarında Scholes Beckham, Giggs ve Neville kardeşleri takıma adapte ettiği dönemde Sör'ün oyuncuların aileleriyle kurduğu samimi ilişki... O aralar neredeyse her hafta ararmış. Mesela Scholes'un babasını Ferguson." Sör Alex Ferguson şu sıralar 20. yılını kutluyor Manchester'de. Sözü edilen futbolcuların çoğu da hala takımlarında. Geçenlerde yazmıştım.Yaklaşık 50 yıllık ligimizde (Unuttuklarımız olabilir) bu istikrarı yakalamış ne bir teknik adam, ne de bir futbolcumuz var.Öyle görünüyor ki, futbolda yakalayamadığımız sürekli başarının başat nedenidir istikrarsızlık. Okumuş olmalısınız Milliyet'in salı günkü Taktik ekinde Uğur Meleke'nin yazısının başlığı şöyleydi: "Gerets Adnan Turan'ı tanır mı?" Adnan Turan, şimdilerde sözü çok edilen, Galatasaray'ın genç yıldızı Arda Turan'ın babası. Futbol dışı yaşamın diğer alanlarında da durum pek farklı değil. Yönetici, uygulayıcı olanlara karşı yaygın bir inançsızlık, güvensizlik, sıradan bir başarısızlıkta bile en ağır eleştiri, hatta küfür sağanağına dönüşebiliyor.Böylesine sabırsız, tahammülsüz ortamda da yöneticinin, teknik adamın, futbolcunun yarışma, mücadele isteğinde haliyle gerileme baş gösteriyor. Medya her hafta değişen sonuçlara göre yönetimlere, teknik adamlara, futbolculara değişken vadeler biçiyor. Tribünlerden yükselen istifa çağrıları nda kullanılan sözcüklerse giderek tatsızlaşıyor! Sanki gidenin yerine hemen yenisi ikame edilecek fast-food üretim bu insanlar! Köftelisi olmadı, yerine piliçlisini ver. Herkes ağız tadına uygun bir şeyler istiyor. Tam da bu halimize denk düşen bir imam öyküsü var portföyümde. Ama burada yazamam! Şimdi bizde futbolcusunun ailesiyle iletişim kuran teknik adamı düşünün. Zavallının vadesi belli değil ki, tam tanışırken bir bakmışsınız mekan değişmiş. Ya da futbolcu bir şekilde yuvadan uçmuş! Zavallının vadesi belli değil! Bu dalgalı denizde ancak alabora olur insan. Elinden başka bir şey gelmez. Kulakları çınlasın çok renkli bir hocamız vardı Ömeragiç. Hoca, koşullar gereği bir sene Altay'da, bir sene Bursaspor'da olurdu. Ben de yazıp takılmıştım, "Hoca kendince istikrarın reçetesini yakalamış. Bir sezon Bursa İskender kebabı, öteki sezon İzmir Altay, Kordon'da rakı eşliğinde çipura-roka salatası..." O sezonda Kemal Zorlu Altay'ın profesyonel şube sorumlusuydu. Ege Yıldız'da da birlikte çalışıyoruz. Yazıdan sonra "Hoca seni yakalamasın. Fena yapacak" demişti. Oysa Ömeragiç'i incitmek değildi niyetim. Var olan aklım kadar kara mizah yapmıştım sadece. Teknik adamların yazgısıdır birine alışmadan, ötekisi başlayan hava değişiklikleri! Bu bağlamda Altay'dan söz etmişken sürdürelim bari. Çünkü bir kara mizah da salı günü yapılan İZVAK buluşmasında yaşandı. Ümit Turmuş bu toplantıya "Eylül ayının teknik adamı" ödülünü almak için katıldı. Ödülünü Altay'ın teknik adamı kimliğiyle aldı. Ödül töreni sonrası ise işsiz ve de yeni gelecek tekliflere açıktı. Ümit Turmuş'u beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Demem şu ki; bir insanın yaşamında edindiği bütün kariyerini yok sayarak ona yarım sezon bile dayanamayacak karakterde insanlarız... Sabırsız, tahammülsüz ve de acımasızız! Yani dürüst değiliz. Başka da diyeceğim yok. Şimdilik bu kadar. egespor@milliyet.com.tr Tahammülsüz ve de acımasız

KEŞFETYENİ
Dünyanın en güzel kadını seçildi! 'Gençken zaten herkes güzel olur'
Dünyanın en güzel kadını seçildi! 'Gençken zaten herkes güzel olur'

Cadde | 28.04.2025 - 07:01

62 yaşında Demi Moore, ‘Dünyanın En Güzel Kadını’ seçildi.

Yazarlar