23.12.2020 - 00:02 | Son Güncellenme:
Hem birey olarak hem toplum ve üşke olarak karışık, kaotik bir süreci yaşadığımızı belirten Dr. Aykan Çelikel, “Kovid 19 pandemisini asemptomatik-bulgusuz geçirenlerle henüz bu virüsün dokunmadığı birey, aile ve kesimlerde virüsün tehlikeleri hakkında sanki abartılıyor havası hakim, ne olacak bir şey olmuyor ki durumundalar. Öte yandan virüsün hangi yaş gurubunda olursa olsun kendisi ve yakınlarında sert yüzüyle tanışanlarda ise bir umutsuzluk, panik, mutsuzluk ve karamsarlık havası mevcut” dedi.
En fazla 8 kez
Pandemide hastaların ihtiyacı olan immün aferezi alma yetkisinin aferez ünitesi olan Kızılay’da ve belli sayılardaki hastanelerde olduğunu kaydeden Çelikel, “Bu hastalığı geçiren, PCR testi ile pozitif teşhisi konulan ve kendini iyi hissettikten 28 gün geçtikten sonra Kızılay kan bağış merkezlerine immün aferez plazma bağışlayabilir. İlk bağışın ardından 3 ay içinde 10’ar gün arayla en fazla 8 bağış yapabilirsiniz. Kızılay bağışladığınız plazmayı 2 üniteye ayırarak iki korona hastasına şifa olması için hastanelere teslim ediyor” diye konuştu.
400’de 200 kişi
İmmun aferez plazma tedavisi için İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere tüm şehirlerde hastaların beklediğini ifade eden Çelikel, “Ancak bu konuda yeterli bağış yok. Örnek vermek gerekirse Kızılay Ege Bölge Kan Merkezi geçtiğimiz hafta 4 bin kişiyi aramış, 400 kişi bağış yapmayı kabul etmiş ve bu 400 kişinin 200’ü randevuya gelmiş. Burada insanların aklında bazı yanlış bilgiler var. Mesela tekrar Kovid olabiliyormuşum yarın öbür gün bana lazım olabilir. Bana bir hastalık bulaşır mı gibi toplumda eksik bilgiler var. Şunu belirtelim Türk Kızılay’ı tüm hijyen önlemlerini alarak çalışıyor ve kan bağışı sırasında kullanılan iğneden pamuğa kadar her şey tek kullanımlık ve kişiye özel” diye konuştu.
18-60 yaş arası
İmmun aferez plazma bağışçısı olabilmek için ağız ve boğaz sürüntüsünden yapılmış en az bir PCR testi pozitif çıkan tam iyileşmenin üzerinden en az 28 gün geçen 18-60 yaş arasındaki işiler gerekiyor. Ciddi bir hastalığı olmaması, kalp hastalığı şeker hastalığı olmaması, son bir yıl içinde dövme, endoskopi, ameliyat olmamış olması, hepatit B ve C geçirmemiş olması da önemli. Kadın bağışçıların doğum yapmamış ve düşük geçirmemiş olması ve bağışçıya daha önce kan takılmamış olması gerekmektedir.