25.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
Aslı Öktener
Kınık’ta ikinci kez başkanlık koltuğuna oturan Sadık Doğruer aslında İzmir’de büyümüş. Doktorluk mesleğinde tayini çıkınca Kınık ile tanışmış, ardından evlenince de buradan 23 yıldır kopamamış. Doğup, büyüdüklerini gördüğü gençlerin şimdi oylarını alan Başkan Doğruer, “Eşim buralı. Çocuklarım da olunca Kınık’ın eniştesi gibi oldum artık. Hayalim burayı yaşam kalitesi yüksek butik bir ilçe haline getirmek” diye konuşuyor.
- Aslında siz büyükşehirde, İzmir’de büyümüş birisiniz? Kınık öykünüz nasıl başladı?
Tıp doktoru olarak mecburi hizmetimi önce Afyon Dinar’da yaptım. İkinci görev yeri olan Kınık’a tayinle geldim. Afyon depreminde evimiz yıkılmıştı ve 1996 Haziran’ın da atamam yapıldı. Yaklaşık 23 yıldır da burada görev yaptım.
- Kaç yaşındaydınız geldiğinizde?
70 doğumluyum, 26 yaşındaydım.
- Çok gençmişsiniz...
2 yıllık doktordum. Acil servise geldim, nöbet tuttum. İdarecilik yaptım, sonra Sağlık Grup Başkanı oldum. 2009’da aday oldum kazanamadım. Sonra Bergama Devlet Hastanesi’nde Başhekim Yardımcısı olarak göreve başladım. 5 yıl da Bergama’da idarecilik yaptım ama Kınık’ta oturdum. Burada evlendim. Çocuklarım da doğunca buranın biraz eniştesi gibi oldum artık.
- Peki, siyasete girişiniz nasıl oldu?
O zaman AK Parti’den teklif geldi.
- Bekliyor muydunuz bunu?
Hayır, buraya gelirken hiç aklımda yoktu. Halkla iletişimim, iyi ilişkilerim sonucu AK Parti’den böyle bir teklif geldi. Sağlık Grup Başkanı olduğunuzda sadece sağlık alanında projeler üretiyorsunuz. Belediyecilik olunca örneğin şuan ben hastane yapımında; arsasından, imalatından, şantiyesinden içini döşemesine kadar her şeyle ilgileniyorum. Bize de nasip oldu. İki dönemdir de devam ediyoruz. İşin özü çok sevdim.
- Beklediğiniz gibi mi oldu her şey çünkü siyaset başka bir dil sanırım…
Açıkçası ben siyaseti direkt yapmıyorum. Hizmet sektöründen geldiğim için aslında işimi, yani görevimi yapıyorum. İnsan yaptığı işi severse de mutlu oluyor.
BERGAMA’DAN EV ALIYORLARDI
- Geldiğinizde nasıl bir Kınık vardı, şimdi neler değişti?
Belediyeciliğe geldiğimde 30 bin nüfuslu bir ilçeydi Kınık. Bir kere göçü durdurduk. Bergama’ya taşınma şartıyla kız veriyorlardı burada. Yani yeni bir çift evlenecekse geliri de bir miktar iyiyse, Bergama’dan ev aldırıyordu kız tarafı. Böylece yeni gelinler Bergama’ya evleniyordu.
- Neden?
Orada yaşam daha rahat. Sosyal tesisler daha fazla… Böylece gençler göç ediyordu. Okullar nedeniyle de gidiyorlardı. Neticede yaşlı nüfus artıyordu. Sosyal tesisler, ulaşım, oturacak konut çok sınırlıydı burada. Biz de ilk iş 286 konut yaptırdık. O günkü parayla 390 lira taksitle ev verdik. Yani bir sigara parasından daha ucuza ayda. Sonra ilçeye doğalgaz getirdik. Memurlar da burada ev almaya başladı.
Konaklama için sadece 10 yataklı öğretmenevimiz vardı. Yıktık ve yerine yaklaşık bin metrekarelik alanda 75 yataklı, düğün salonu, tören alanı gibi çok amaçlı salonları, kütüphanesi, sinema, tiyatro salonu olan projemizi başlattık.
Ardından Maden Şehitleri Parkı ile kentimize vatandaşımızın nefes alacağı, yemyeşil bir alan kazandırdık. Delez Yaşam Vadisi projemiz de bitiyor. 18 bin metre karelik orman içinde dinlenme tesisi, piknik alanı, restoranı ve kafeteryası ile hizmet verecek. Üçüncü projemiz olarak bir çocuk şehri yapıyoruz.
- İçinde neler olacak?
Bergama Karayolu Dündarlı Yol Kavşağı bölgesinde 20 bin 450 metrekare alan üzerinde inşa edilecek. İçinde Ters Ev, Trafik Pisti, Gokart, Dino Park, postane, hastane, berber, çocuk müzesi, süs havuzu, Tornada Adası gibi, çocukların zaman geçirebileceği oyun grupları olacak.
- Kaç çocuk var Kınık’ta?
İlkokul 1.sınıfa giden 500’ü aşkın öğrenci var. Ama köyümüze komşu il ve ilçelerden de çok aile çocuklarıyla gelecektir.
Kömür madeni istihdamı artıracak
- Peki, gençler… İstihdam projeniz var mı?
Elmadere’de Polyak Eynez Enerji Üretim Madencilik Şirketi’nin kömür işletmesi var. Şuan 700 kişi kadar işçi çalışıyor. Yaklaşık 6 ay sonra tam faaliyete geçtiğinde 1200 işçi olacak. Tarım ve hayvancılıkta kurulacak OSB’ler gibi çok ciddi yatırımları var hükümetimizin.
- Ne zaman açılacak?
2 yıla kadar olur. Yer seçimi süreci başladı.
- Kınık’ın neleri meşhur?
Bakırçay’ın pamuğu çok iyidir. Mesela kurutmalık domatesi de iyidir. Beş-altı yıldır tuttu. ‘Kırmızı Altın’ın yani burada artık kurutmalık domatesin bir geleceği var. Eskiden salçalık domateste çok az kar eden üreticimiz güneşte kurutulan domatesleri yurt dışına ihraç ediyor ve neredeyse 3-3.50 kar ediyor.
Bir de Sucahlı kavunumuz var. Patent almak ve bu ürünler konusunda markalaşmak istiyoruz.
- Kınıklılarla aranız nasıl?
Anketlerde doktor olarak beni daha iyi biliyorlar diye çıkıyor. Bundan da memnunum.
Çünkü doktorun, doğumundan ölümüne kadar olan her safhada vatandaşlarla ilişkisi iyi olmuştur. Bir doktor belediye başkanı olarak benim de bu nedenle çok avantajım oldu. Mesela az önce iki cenazeden geldim. Hastayken de bu aileyi tanıyorum, ölümünde de tanıyorum.
Kınık’a ilk geldiğimde doğumunu yaptırdığım çocuklar bugün askere gitti, döndü. Ve ben o çocukların nikahlarını kıydım. Şimdi de o çocuklardan oy istiyorum.
- Yetiştirdiniz yani…
(Gülüyor). Yani çocukken sırtını pışpışlıyordu annesi, biz aşısını yapıyorduk. Şimdi o çocuk evleniyor nikahına gidiyoruz. O da seçimde bize oy veriyor.
İzmir Büyükşehir’den yatırımlar bekliyoruz
- Kınıklılar nasıldır peki?
Bakırçay’ın bereketi Kınık’ın samimiyeti ünlüdür diyorum ben. Mesela Kınık’taki dost, arkadaş ilişkilerim, İzmir’e oranla daha samimidir. İzmir beton kent oldu artık. Annem orada yaşıyor şuan. Allah uzun ömür versin onu ziyarete gitmeyecek olsam gidip kalmam yani. Bunaltıyor, yoruyor beni.
- Ama büyükşehirde yaşamanın, bu deneyimleri Kınık’a katmanın avantajları da olmuştur…
Elbette. Mesela benim şöyle bir huyum vardır. İyi bir şey görürsem Kınık’ta bu konuda ne yapabilirim diye fotoğrafını çekerim.
- İzmir Büyükşehir ile iletişiminiz nasıl?
Çağırırlarsa gidiyorum, çağırmazlarsa nasıl gideyim? 25 belediye toplantısına biz çağırılmıyoruz. Tunç Bey, biz 5 belediyeyi çağırdığında gidiyoruz. Kendisinin şuan ki tercihi böyle. Ancak stratejik plan toplantısında bir araya geldik, taleplerimizi ilettik.
- Kendisi buraya geldi mi?
Hayır şuana kadar gelmedi. Onu da ilettim. Ufak iletişim kazası oldu. Kınık’taki organizasyona geldi ama bize haber verilmediği için görüşemedik. Benim hiçbir kimseyle bir sorunum olmaz. Yani devlet ve bayrak aleyhine olmadıktan sonra hiçbir partiyle, hiçbir başkanla, bürokratla problemim olmaz.
- Yatırımlarınız için gerekli desteği alabiliyor musunuz?
Daha bu dönem görmedik. Çok yeni tabii. Köy yolları, bağlantı yolları onarım ve bakımı en büyük beklentim. Ve arıtma tesisi. Planlar ve ekonomik ölçütler seviyesinde bir şeyler yaparsa teşekkür ederim. Ama yapmazsa da tekrar talep etmeye giderim.
- Kınık, Bergama’nın gölgesinden kurtuldu mu?
Evet, bunu bir miktar aştığımızı düşünüyorum. Sayın Binali Yıldırım’ın da çok destekleri oldu bölgemize. Neredeyse 22 kez geldi Kınık’a… Çok desteklerini gördüm. Hamza Dağ’ın kaç kez geldiğini sayamıyorum bile. Geçenlerde AK Parti İl Başkanımız Kerem Ali Sürekli ile Aguapark’ın açılışını yaptık. Ben seçimde de demiştim, “Siyaset yapmayacağım, devletle millet arasında köprü olacağım” diye. Hakikaten de birinin bana “Siyaset yaptı” demesi çok zor. Yakamda hiç parti rozeti görmemişsindir. Türk Bayrağı olur hep.
Hem ilçeye getirdiğimiz bir devlet hastanesinin neresi siyaset olur, herkes faydalanıyor neticede. Burayı sosyal tesis yaptık. Ben şimdi yan masanın kime oy verdiğini nereden bileyim? Beni de ilgilendirmez ki! Ama tüm bunlar iktidarın nimetidir.
Önümüzdeki yıl için üniversite müjdesi
- Kınık’ta neler yapabiliriz?
Bu parkta oturabilirsiniz mesela. Kınık’ın süt ve süt ürünleri meşhurdur. Eti tazedir. Tarladan Sucahlı kavunu, domates alabilirsiniz. Kuru domatesi mutlaka almalısınız. Gezgin tavukları vardır mesela.
- Sizin Kınık hayaliniz nedir?
Biz Kınık sanayide gelişsin, şöyle olsun vs. demiyoruz. Burası butik bir ilçe olsun istiyoruz. Yaşam kalitesi artsın. Geçen anneme gittim. Kapı çaldı, açtım bir kadın. Elinde lokma var. Çocuğu sünnet olmuş. Şimdi ben geleni tanımıyorum o da beni tanımıyor. Sonra çocuk kim? Ortada bir lokma var ama biz ne sünnet düğününe gittik, ne takımızı taktık, ne hayırlı olsun dedik! Maalesef büyükşehirler böyle oldu artık. İşte biz Kınık’ı yaşanabilir bir kent haline getirmekle bir anlamda bu insanı ilişkilerin de sürmesini sağlayacağız.
- Bu 5 yılın sonunda yeniden başkan olmazsanız burada yaşamaya devam edecek misiniz?
Benim hanım Kınıklı bir defa, ailemizin yarısı burada. Yani kızımın eğitimi hariç Bakırçay bölgesinde yaşarım. Buradan kopamam.
- Kardeşleriniz var mı?
2 kardeşim var. Onlar da İzmir’de.
- Gençken de sosyal miydiniz?
Evet. Hayatı yaşamayı, insanlarla birlikte olmayı severim. Tıp Fakültesi’ne de giderken sabahlara kadar çalışır ardından aynı gün arkadaşlarımla sinemaya giderdim. Sırf ilişkilerim kopmasın diye. Çoğu filmin sonunu hatırlamam uyuyakalırdım.
- Hala yeni belediye binanızı yapmamışsınız…
Evet çünkü ilçede daha acil işler var yapılması gereken. Bir meydanı, oteli yoktu mesela Kınık’ın. Konut yoktu ilçede. Önce bunları yaptık.
- Üçte mi yapacaksınız?
(Gülüyor). Sıra ona gelirse yaparım. Buraya bir üniversite ve hastane getirme hayalim vardı. Bakırçay Üniversitesi’nin Sağlık Melek Yüksek Okulu seneye açılıyor. Sonra da Ziraat Bölümü gelecek.