EgeGüleryüzlü hastane

Güleryüzlü hastane

16.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Güleryüzlü hastane

Güleryüzlü hastane






Gerçek anlamda modern bir hastaneyi 7 - 8 yıl önce Atina'da görmüştüm. Burası Faliron'da gerçekten ünlü bir sağlık merkezi idi. Erkek kardeşim çok büyük bir operasyon geçirmişti ve yabancı bir ülkede olduğu için de bana sessizce odasında oturma izni verilmişti, tabii steril giysiler içinde. Ve orada ilk kez hastalara hemşirelerin baktığını gördüm.
Bizde malum bu işi hastabakıcılar ya da refakatcılar yapar. Ve bir gün yanılıp kardeşimin idrarını döktüğümde Profesör Ligidakis'ten adam akıllı bir azar işitmiştim. "Madam, hasta bakımı profesyonellerin, bu konuda eğitim almış kişilerin işidir. İdrar dökülmeden ölçülür, çünkü devamlı serum veriliyor. Bundan sonra lütfen oturunuz, hastaya bakmaya kalkışmayınız." Tabii değerli profesöre bunun Türkiye'de normal bir iş olduğunu söyleyememiştim. Ve beni en çok şaşırtan da, ne kadar sıklıkla çağırırsanız çağırın o katta görevli dört hemşirenin, ki çalışma koşulları gerçekten çok ağırdı, her zaman güler yüzle hizmete koşmasıydı. 27 gün boyunca yüzlerinde en ufak bir bıtkınlık ve yorgunluk belirtisi görmemiştim. Her zaman moral veren, sıcak ve samimi bir ilgi. Döndüğümde bunları tüm arkadaşlarıma özlemle anlatmıştım. Onlar yapabilirken biz niye yapamıyorduk? Sonraki yıllarda pek çok ilerleme kaydettik ama bir türlü o düzeye ulaşamadık. Derken İzmir, belki de Türkiye'nin en modern hastanesine kavuştu. 14 Şubat günü hizmete açılan Kent Hastanesi, benzersiz altyapısının yanı sıra çağdaş hizmet anlayışı ile de bir ilki oluşturuyor. Her şeyden önce bu hastanede görevli olup da gülmeyen o çatı altında barınamıyor. Türkiye'nin en güleryüzlü hastanesinin Yönetim Kurulu Başkanı Cem Bakioğlu, Pazartesi Sohbetimize konuk oldu. Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşlarının "diplomasız doktor oldu" dedikleri Cem Bakioğlu ile Kent Hastanesi'ni ve çağdaş hizmet anlayışını konuştuk.


- Sanayici mantığı içinde sanayide hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Eğitim ve orman konusu karakterimden kaynaklanıyor, insana yönelik işler yapmak içimden gelen bir durum. Çocukluğumdan beri böyle. Sağlığa gelince; bu da aslında bunun bir parçası ancak Türkiye deki sağlık sisteminin gerçekten çok yetersiz olduğunu, medyanın içersinde de oldumuz için, her gün yaşıyoruz ve görüyoruz. SSK'nın yetersizliğini, sıkıntılarını izliyoruz, devletin güçünün yetmediğini görüyoruz ve bir yerde bir şey yapılması gerektiğini biliyoruz.
Aslında sağlık sektörüne girme arzum, 10 yıl evvelinden başlıyor. Ortaklarımızdan Öner Akgerman ile 8 - 10 yıl önce Almanlarla işbirliği yaparak sağlık sektörüne girmeyi düşünmüştük. Ancak bu güne geldi, güzel bir grup oluşturduk. Bunun liderliğini almak durumundaydım. Sağlık sektörüne girdik. Neden girdiğimizin ana teması Türkiye'deki sağlık sektörünün yetersizliğidir. Geçen gün Sağlık bakanımıza brifing verdiğimde bana `sen bizden önce görmüşsün sağlığın büyük bir yatırım olduğunu' dedi. Son alınan kararlarla özel sektör sağlık sektörüne girmek için teşvik edilecek. Bu kararların önümüzdeki günlerde çıkacağını öğrendik. Ki bize belli konularda teşvik oldu ama bazı konularda olmadı, örneğin bir arazi teşviki, SSK prim düşüklüğü ya da enerji teşviki olmadı. Ama çok güzel teşviklerin, özel sektörü özendirici kararların önümüzdeki günlerde çıkacağını öğrendik.


- İnsana verilen değerin bu günkü ülke standarları içinde yetersiz olduğunu söylemek gerekir. Biz bunu değiştirmek ve örnek olmak arzusu ile ciddi bir yatırım yaptık. Çünkü temelinden itibaren bu inşaat Joint Comision'a akridite olmak koşuluyla yapıldı. Joint Comision nedir? Amerika'daki hastaneler birliğinin oluşturduğu gruptur. Bu grup yeni yapılacak hastanelerinin standardizasyonunu temelinden itibaren planlı programlı ve onaylı bir şekilde yürütür. Bu hastanede yapılan pek çok şey Türkiye'de olmayan şeylerdir, ilktir. Biz bunları realize ederek geliyoruz.


- Amacımıza ulaştıktan sonra hedefimiz Türkiye'de hastane zincirlerinin oluşturulması olacaktır ki bu hastane bir prototip, bir eğitim, bir fakülte şeklinde değerlendirilebilecek boyuta gelecektir. Bu hastane diğer hastanelerin önünü açıp, ufkunu geliştirecek bir hastanedir. Konumuzda iddialıyız, gerek hocalarımızla olsun, gerek profesörlerimizle olsun. Eğitmenlerimizle olsun. Yurt dışından getirdiğimiz edvayzırımız, baş hemşiremiz, acil servis Amerikalılar tarafından programlanmaktadır ve yönetilecektir. Bu birinci hedefimiz. Bundan sonraki hedefimiz de bu yatırımları geliştirmek.


- 14 Mart Tıp Bayramı'nda. Kısmetse Sayın Başbakanımız açacaklar. Henüz kesin bir cevap almadık ama böyle bir tesisin varlığını bütün Türkiye'ye duyurmak gerek.

MAVİ MELEK FARKI
Hastayı hostes karşılayacak


- Hasta resepsiyona gittiğinde doğal olarak bir triaj doktoru gelecek ve hastanın nereye gitmesi gerektiğini belirleyecek. Ve o andan itibaren hastamız bizim halkla ilişkilerimize bağlı Mavi Melekler diyoruz, Mavi Melekler'den bir tanesine teslim edilecek. Bundan sonra refakatcısı gerekli kayıtları yaptırırken hostesimiz de hastamızı ilgili servise götürecek. Hastanın muayenesi yapıldıktan sonra, tahlil mi gerekiyor, görüntüleme mi gerekiyor, bir başka doktorun görmesi mi gerekiyor, sistem artık tamamıyla bilgisayarla işlemeye başlıyor. Hastanın elinde sadece ona verilecek, o hastanede hizmet gördüğünü belirten kimlik kartı var. Mavi Melek onu gerekli yerlere götürecek. Kaçıncı kat, nereye gideceğim, soruları yok. Bunlardan sonra hasta doktoruna dönecek, ilacmı alacak, ameliyat mı olacak, ona göre karar verilecek. Ama bu arada şu önemli, hasta tekrar son noktaya geldiğinde dosyasında bütün laboratuvar sonuçları, görüntülemeler ve diğer doktorların kararları işlenmiş olacak. Dolayısı ile her şey anında bilgisayara girdiği için yanlışlık yok, evrak birikmesi yok, üstelik hızlı. Doktor kararını verdikten sonra gerekli yere gönderecek. Yatacak ise her katta beş hemşiremiz var. O hemşireler her an hastalarımızın başında. Refakatcıya git diyemezsin ama hastanın özel bakımını hemşirelerimiz karşılayacak. Hemşirelerimiz için cinsiyet ayrımı yoktur.. Erkek hastaya erkek hastabakıcı gelsin diye bir şey yok. Sağlık söz konusudur, cinsiyet gözetilmeden görevli görevini yapacaktır. Ayrıca hemşire hastayı evine gönderdikten sonra bir süre daha hastasını telefonla takip edecektir. Hatır soracaktır. Bu o hemşire ile o hastanın rölasyonunu devam ettirmek içindir. Bir süre sonra hasta yine gelirse, gelmesin ama, burada Ayşe hemşire vardı ona gitmek istiyorum, diye kendisini daha rahat hissetmesi sağlanacaktır ve mümkün olduğunca da kadroyu değiştirmeden bu hizmet sürdürülecektir. Ancak çürük elmalar olacak,. örneğin gülümsemeyenler.

HERKESE AÇIK
Zengine değil halka hizmet


- Biz burada insan ayrımı yapmadan, özellikle söylüyorum, paralı vatandaş, parasız vatandaş ayrımı yapmadan, her insana aynı özeni, aynı rahatlığı, aynı bakımı, aynı altyapıyı, aynı servisi sağlamak için bu hastaneyi kurduk. Heryerde söylüyorum. Burası sözde zengin ve varlıklı insanların hastanesi diye tabir ediliyor. Burası hem SSK'lı, hem Bağ - Kur'lu hem Emekli Sandığı hem de özel hastaya açık bir hastanedir. Hizmet insan farkı gözetilmeden yürütülecek, yönetilecek bir hastanedir.


- Maliyetleri yüksek olan belli hizmetleri biz gece servis hizmeti vererek yapmak istiyoruz. Genellikle SSK'lı hastaların görüntüleme sistemlerinde uzun vade verilir, bir hafta, iki hafta gibi. Biz bu kişileri belli merkezlerden almak getirmek, onlara birer oda tahsis etmek bir akşam yemeği ve bir sabah kahvaltısı vermek, saat 12.00'de çekimi varsa 11. 30'da kaldırılıp çekimini yapıp, yatağına göndermek, ardından sabah kahvaltısından sonra evine göndermek gibi bir organizasyon planlıyoruz. Can dediğimiz şey öyle vade beklemez. Bir an önce karar vermek lazımdır. SSK'lılara böyle bir imkan tanıyoruz ki tanı hızlanabilsin. Ayrıca Emekli Sandığı ile ilgili belli ringlerle otobüsler kaldırıp onları buraya getirmeyi amaçlıyoruz.

İZMİR'İN GURURU
Teknoloji harikası...


- Türkiye'de hiç bir hastane yok ki temelden hastane olarak yapılmış olsun. İstanbul'daki pek çok hastaneyi de sayabilirsiniz. Bunlar temelden, akriditasyonla yapılmış hastaneler değildir. Sonradan akridite olanlar vardır, puanları yüz üzerinden yüz değildir. Örneğin bizde gider boruları çeliktir, içme suyu boruları bakırdır. Mayo ile işbirliğimiz var. Fikir ve bilgi akışımızı sağlıyor. Bu işbirliği Öner Bey vasıtasıyla tesis edilmiştir. Öner Bey bugüne kadarki operasyonlarını ve sağlık hizmetlerini Mayo'dan almıştır. Dolayısı ile oradaki tiyoları bize getirerek hastanemizin daha başarılı olması için ne gerekiyorsa yapmıştır. Ayrıca tüm görüntüleme cihazlarının farklılığı vardır. Pek çoğu İzmir'deki o alandaki en gelişmiş cihazlardır. Hekim ne yapacağını biliyor ama hekimin eline ne kadar detaylı ve hassas done verirseniz teşhisini o kadar kısa sürede ve başarılı neticelendirir. Buna faktör, laboratuvar testleri ve görüntülemedir. Bunun dışında da çok büyük farklılıklarımız var. Hasta yatağının ama tüm odalardaki yatakların, 18 şekle girmesinden tutun, başka yerlerde olmayan sistemlerdir.

PARMAK ISIRTIYOR
30 milyon $ harcandı


- 100 oda, aşağı yukarı 135 yatak var. Yoğun bakımlarda 21 yatak var. VİP olarak 20 odamız mevcut. Diğerleri tamamıyla tekli ve ikili odalar halinde. Maksimum kapaside günde 1000 - 1200 kişi. Büyüme imkanımız var. Arazimiz 30 dönüm, yatırım takriben 30 milyon doları buldu.


- Hasta başında hemşireyi çağırmak için bluekot sistemleri mevcuttur. Bastığı andan kaç saniye içinde hizmetini aldığı görür. O kattaki hemşirenin performansını kontrol edebilecek bir sistemdir bu. Dolayısı ile bu oto kontrolu da getiriyor, hastanın bir an önce hizmet almasını sağlıyor. Gelip hemen alarmı kapatması hemşirenin lehine olacaktır. Ayrıca kimin ne kadar sürede hizmet götürdüğünü kontrol etmek de mümkün olacaktır. Şu konsepti yaratmak istiyoruz. Hastaneye gelen hasta ve yakını psikoloji olarak çökmüş durumdadır. Hasta yakını hastasıyla mı uğraşsın, kaydını mı yaptırsın, hasta yanındakine eziyet veriyor diye mi, sıkılsın yoksa hastalığına mı? Dolayısıyla bizde herkesin yüzü güller karanfiller açacak. Açmayan işinden olacak. Bunu herkes biliyor. Hatta çok somurtkan insanlar gülme eğitimini nereden alabiliriz Cem Bey, diye bana geldiler. Gidin, dedim gülenlerden öğrenin. Ne diyeyim başka, herkes gülümseyecek.

EGE


Ne köfteymiş!
Seralar buz kesti
Güleryüzlü hastane
En sevgili çift
Atatürk'ten izler ve sözler
Elektronik belediye
AKP de toplu nikah kıydı
5 yıl hapis istenecek
Genç buluşması
Avrupa'ya öğreteceğiz
Hayali birlikte oynamak
Ergenlik çağında sabırlı olunmalı
AKP'liler kırmızı karanfil dağıttı
Marmaris'de DSP'nin adayı Özöztürk oldu
CHP'nin Manisa'daki adayları belirlendi
Emekli öğretmen başkanlığa soyundu
CHP'li Keleş, Balçova'yı cennet yapmaya talip
Son Samuray
Şehir Turu
İZMİR REHBERİ

Yazarlar