Göztepe amaçsız olamaz!

Bülent Buda: Bu oyunda gol atmak kadar, gol pozisyonu üretmekte beceridir. Öyle bir ilk yarı ki Atınç’ın uzak mesafeli solunun haricinde rakibi bozan, sorun yaşatan etkili bir gol girişimi yok. Tersine giderek kalesinde büyüyen, olgunlaşan Arda rakiplerinin net gollük girişimlerine, eylemlerine geçit vermiyor. Ve de Yalçın nihayet özlediğimiz, beklediğimiz futbol niteliğine ulaşarak orta alanın yükünü üstlenme gücüne ulaşıyor. İkinci yarı gecikmeli Kvasina hamlesiyle uçlardaki etkinlik boyutlanırken, kaptırdıkları top rakibin hızlı atağı ile beklenen golün yön değiştirmesi uzun süre takımdan uzak kalmış tribünler için düş kırıklığıydı. Neyse ki bu maç böyle bitmemeli, isteğini sergileyen Kvasina’nın başlattığı ve genç Emirhan’ın adeta yüreğinden patlayan kafa vuruşuyla ulaşılan eşitlik golü yanan yürekleri az da olsa serinleten bir eylemdi. ‘Yapamadığın atışları asla sayıya çeviremezsin’ diyor ünlü basketçi Larry Bird. Göztepe’nin orta alan ile ileri uçları karşı kalelere daha etkili, daha çok atış yapmalı.

Fatih Tanfer: Göztepe taraftarı öncelikle her türlü övgüyü hak ediyor. Takımına büyük destek veriyor ve onlara inanıyor. Maalesef karşılığını alamıyor. Ülkemizi sarsan deprem sonrası lige verilen ara ve yeni transferlerle güçlenen Göztepe’de bu maçta taraftarda 3 puan mutluluğunu yaşar diye düşünmüştüm. Yine olmadı. Oyuncuları isim isim sayarsak heyecan veriyorlar. Ancak unutulmasın maç sahada kazanılıyor. Yeniler varlık gösteremediler. 62. dakikada mağlup duruma düştükten sonra yapılan değişiklikler oyunu pozitif etkiledi. Elbette kaleci Arda maçın yıldızıydı. Oyuna girdikten sonra Emirhan’da üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Ligin boyu kısalıyor. Artık bahane üretilecek zaman çoktan geçti. Play Off yarışı içerisinde olmak isteniyorsa tüm maçların kazanılması gerekli. Göztepe asla amaçsız olamaz. Bu gerçekte unutulmamalıdır.

Mehmet Demirtaş: Yüzyılın deprem felaketi ile beraber kulüpler yaklaşık 1 ay gibi bir süre futboldan uzak kaldı. Haftalar sonra seyircisiyle buluşan Göztepe maalesef taraftarını 3 puanla tanıştıramadı. Tam 96 gün sonra taraftarı önüne çıkan Göztepe keyifsiz futbol izletti hepimize. Yasin’in yokluğu derinden hissedildi. Kalede Arda yine güven verdi ve takımını adeta sırtladı. Emirhan ısınmadan girdiği oyun alanında attığı golle takımına bir puanı kazandırdı gelecek adına umut verdi. Bu maçta da gördük ki Göztepe’de tek olumlu gelişme Yalçın’ın orta sahanın tüm yükünü omuzlaması ve futbolunu geliştirmesi oldu.

Yeni transferler yeterli verimi veremediler. Göztepe’nin daha fazla baskı ile oyun aklını harmanlayıp pozisyon üreten oyun tarzına ve sonuca giden becerikli ayaklara ihtiyacı var. En önemlisi ise kenar yönetiminin oyuncu tercihlerinin zamanlamasını tekrardan gözden geçirmesi gerekli. İzmir derbisinde buna çok ihtiyaçları olacağı kesin.      

O eski halinden eser yok şimdi!

Bülent Buda: Sağ kanadın unutulduğu, Ahmet İlhan’ın ilk kez yüksek oranda oyun dış kaldığı bir futbol günü. Oyun alanı ile kulübesi zengin görkemli bir Altınordu izliyorduk. Karşısındaki rakiple ezilmeden yarışabilecek nitelikte ve de nicelikte bir Altınordu var alanda. Üst sıralara oynayan rakip karşısında ve de dış sahada oynamanın zorluklarını karşılayabilecek ve de karşı girişimlerle maçı koparacak bir niteliğe ulaşmış Altınordu. Öne geçtikten sonra bir gol daha gerekliydi. Rakibinin süngüsünü düşürmek için. Ahmet Dereli 82. dakikada o olanağı yarattı. Sol ayağının açısı tam ona göreydi. Uzak köşeye sert plase birinci sınıf bir vuruşdu. Ama olmadı. Eşitlik golünü ava giderken top kaybıyla avlanarak bir tür ikram ettiler. Az daha unutuyordum Metehan Mimaroğlu’nun ilk yarı uzatmalarındaki birinci sınıf vuruşu gol olmalıydı. Eşitlik neyse de yenilgi acıttı. Hiç de hak etmediler. Elbette pes etmek yok. Onlar güçlü ve yetenekli bir takım.

Fatih Tanfer: Altınordu deplasmanda üst üste 6. mağlubiyetini aldı. İnanılacak gibi değil. Altınordu, İzmir’in ve ülkemizin gururu. Türk futbolunun umudu. Ancak ligde bulunduğu konum ara transferde yapılan takviyelere rağmen değişmiyor. 10. dakikada Ali’nin golüyle öne geçtiler. İyi oynamayan Pendikspor karşısında oyunun kontrolünü elinden kaçırdılar. Takımda beceri sıkıntısı olduğu bir gerçek. Takım halinde mücadele etmiyorlar. Orta alanda oyuncular rakibini değil onların gölgesini takip ediyor. İşte yenilen ilk gol. Pendiksporlu Ahmet topu 20 metre sürüyor. Karşısında ona dur nereye gidiyorsun diyebilecek Altınordulu oyuncu yok!. Kimse müdahale etmiyor. Gerçekten inanılacak gibi değil. Altınordu iyi niyetle oynuyor ancak bu iyi niyetleri maç kazanmaya yetmiyor. Artık Altınordu’nun toparlanma vakti geldi.

Mehmet Demirtaş: Altınordu-Pendikspor karşılaşmasının en anlamlı yanı mücadele öncesinde, depremden etkilenen çocuklara gönderilmek üzere 1000 adet topun sahaya atılmasıydı. Maça gelecek olursak söylenecek çok fazla bir şey yok. Altınordu kötü gününde yakaladığı güçlü rakibini adeta elinden kaçırdı. En önemlisi deplasmanda kazanamama serisini sürdürdü. Dile kolay tam 13 maçtır dışarıda kazanamıyorlar. İvedelikle toparlanıp, ayağa kalkmalılar.

Altay yine hüsran

Bülent Buda: Her haftayı bir öncekinden daha zor bir hafta bekliyor. Kayıplardan üreyen, zihinsel ve de fiziksel sorunlar. Yorgunluk ile aşılamayan kayıplar. Alandaki deneyimli sayısı, gençlere göre sayısal üstünlükte. Bu oluşum savunma, orta alan ile ileri uçların yükünün ağırlığını taşıyamıyor. Nedeni; deneyimliler sonu zorlayan ileri yaşlarda, gençler ise olgunluğa ulaşamamanın acemiliğini yaşıyorlar. Bodrum’da bir tek bile bu da kaçmaz diyebileceğimiz gol pozisyonu üretilemedi. Buna karşın savunma düzenli bir baskı altında. Nedeni orta alan kolay geçiliyor, direnci düşük. Şu bir gerçek ki futbolcular büyük bir özveriyle sezonu tamamlama ve de takımı ligde tutabilme savaşımı veriyor. Özellikle bu aşamada deneyimlilere büyük saygı duyuyorum. Daha fazlasını yapmak ile yaratma istekleri elbette gözleniyor. Başarmalarını yürekten diliyorum.

Fatih Tanfer: Altay, Bodrum deplasmanından mağlubiyetle ayrılarak düşme hattına iyice yaklaştı. Altay’ın sezon başından beri en önemli özelliği mücadele ruhu ve asla pes etmeme düşüncesiydi. Altay, Bodrumspor savunmasında sayısal bakımdan çoğalamadı. Ayrıca Altay’ın final paslarındaki uyumsuzluk problemi boy gösterdi. Hücum etkinliği açısından eski gücü yok. En önemlisi 3 pas yapamadılar. Saha içi yerleşim sorunu da üst düzeydeydi. Asıl beni ümitsizliğe sevk eden konsantrasyon eksikliği. Altay’ın hafta içi mesaisi yok. Bu süreçte çok sevdiğim Tuna Üzümcü’de teşhisi koyup, tedaviye başlayacaktır. Umudumuz Büyük Altay’ın ivedelikle tehlikeli bölgeden uzaklaşması yönünde.

Mehmet Demirtaş: Maalesef sıkıntılar ve yokluklarla mücadele eden Altay, Bodrumspor karşısında tat vermedi. Altay 90 dakika boyunca birkaç cılız şut dışında neredeyse rakip kaleyi yoklayamadı. Uzun toplarla gol aradı. En önemlisi fizik, güç ve mücadele yönü oldukça zayıftı.

Sinan Kaloğlu sonrası Tuna Üzümcü dümene geçti lakin ilk maçta o da sınıfta kaldı. Gençlerin 40 yaşında olmasına rağmen sahada şavaşım veren ağabeylerini örnek alarak daha fazla çalışmaları gerekiyor. İlerleyen haftalarda toparlanacaklarını umut ediyorken zamanında Altay aleyhine işlediğinin farkına varılması çok önemli.  

Bodrumspor’un zirve inadı

Bülent Buda: Oyunun ilk dakikasından bitimine kadar yönlerini karşı kaleye çevirdiler ve hakemin son düdüğüne kadar farkı açma arayışlarını sürdürdüler. Rakiplerinden daha zinde, yetenekli, üretken oldukları başlama düdüğünden bitiş düdüğüne kadar gözlendi. Seçenekli ve yetenekli futbolcu ordusu İsmet Taşdemir’in elini güçlendiriyor. Çok açık gözlenen isteği bir kez daha vurgulamak isterim. Bodrumspor, yönetimiyle, futbolcusuyla bir üst ligi amaçlıyor. Ligin başında bu isteğe ütopya denilebilirdi. Ama ulaştıkları aşamada olay ütopik değil gerçekçi bir yaklaşıma büründü. Umarım başarırlar ve Türk futbolunda bir ilkin yaratıcısı olurlar. Eski ünlü bir futbolcu şöyle diyor; ‘Başarı bir yolculuktur. Yolculuk sırasında sana taş atanlar olur. Onları alıp hayatının kilometre taşına çevirirsin.’

Fatih Tanfer: Bodrumspor için lige verilen ara öncesi yazılarımda belirttiğim ifadeleri tekrar söylemek istiyorum. Altay karşısında da doğru oyunun gerekliliklerini yerine getirdi. Taktik ve oyun anlayışı olarak oturmuş bir ekip. Fizik olarak üst düzeyde son derece arzulular. Herkes görevini yapıyor. Ancak hücumda Kenan Özer ve bu ligin çok üstünde olan Gökdeniz bu maçta da büyük fark yarattı. Gökdeniz, golünü attı, asistini yaptı. Rakibini yıprattı. Bu ligin en iyi beklerinden biri olan Üzeyir, çok kaliteli bir futbolcu. Yine asistini yaptı. Hız ve gücünü birleştirdi takımına büyük katkıda bulundu. Bodrum ekibi, takım olarak çabuk oynuyor. Her geçen gün artan performansları var. Altay maçında aldıkları 3 puanla son düdüğe kadar Süper Lig yarışının içinde olacaklarını bir kez daha gösterdiler.

Derbi zamanı

Altınordu, bugün İzmir derbisinde Göztepe ile karşı karşıya gelecek. Kırmızı lacivertlilerin ev sahipliğinde Bornova Aziz Kocaoğlu Stadı’nda oynanacak mücadele saat 20.00’de başlayacak. Altınordu’da sakatlığı bulunan Volkan dışında eksik yok. Göztepe ise derbiye tam kadro çıkacak. Ligde son olarak deplasmanda Pendikspor’a 2-1 mağlup olan 17 puanlı Altınordu, 3 haftalık galibiyet özlemini sonlandırarak ateş hattından çıkmayı hedefliyor. Son maçında evinde Boluspor’la 1-1 berabere kalan 31 puanlı Göztepe de kazanarak Play Off iddiasını korumak istiyor. İki takım arasında ilk yarıda Gürsel Aksel Stadı’nda oynanan derbiyi sarı kırmızlılar Yasin’in 82. dakikada attığı penaltı golüyle 1-0 kazanmıştı.

Denizlispor yine dibe demir attı

Spor Toto 1. Lig’de evinde Sakaryaspor’a 1-0 mağlup olan Altaş Denizlispor kümede kalma yolunda avantaj yitirdi. Teknik Direktör Giray Bulak ise kadro rotasyonunun dar olmasından yakındı. Kısıtlı bir kadroyla mücadele ettiklerini ve transfer yasağını kaldıramadıklarını belirten tecrübeli teknik adam, “Bizimle birlikte 4-5 kulüp de transfer yasağını kaldıramadı. Kısıtlı bir kadroyla mücadele ediyoruz. Deprem felaketi nedeniyle liglerden çekilen kulüpler var. Bu kulüplerde neredeyse 140 futbolcu bulunuyor. Ancak sadece 40’ı kulüp bulabilmiş durumda” dedi.