19.02.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:
Örnek vereyim. Eskişehir'in ihracatı 900 milyon dolar civarında; Kayseri'nin 1, Gaziantep'in 1.1 milyar dolar... İzmir'in rakamları belki hiçbirimizi tatmin etmiyor ama gerçeği konuşmak gerekirse Türkiye'nin yeni cazibe merkezi olarak gösterilen illerin kat kat üzerinde bir performansa sahip. 2004'de 4 milyar dolar çıtasını aşan ve 2005'de 4.6 milyar doları geçen ihracat, 2006'yı yaklaşık 5.5 milyar dolar ile kapattı. Son ihracat rakamları ise 7 milyar dolara yaklaştı.* * *İzmir'in geleneksel ihraç ürünleri olan tütün, meyve, pamuk gibi ürünler ihracatta önemli yer tutarken, sanayi ürünleri de başı çekiyor. Türkiye ihracatının yüzde 18'i İzmir'den yapılıyor. Peki sadece ESBAŞ'tan yapılan rakam ne kadar... Hemen söyleyeyim 1.5 milyar dolardan fazla... Geçenlerde ESBAŞ'ın Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Tuncer ile birlikteydik. Tuncer sıkıntılıydı; 21 Ocak'taki KDV yönetmeliğinin değişmesi hesapları alt üst etmişti. Maliye Bakanlığı'nın 6 Şubat 2004 tarihinde aldığı kararlar nedeniyle serbest bölgeler vergi avantajını yitirmiş, bu yılın sonunda da çalışanların gelir vergisi muafiyetinin kaldırılması ile bölgenin hiç bir cazibesinin kalmayacağını söylüyordu. Gümrük Müsteşarlığı'nın aldığı kararlar da bu işe tuz biber ekmişti. * * *Sohbet ederken Kaya Tuncer'i rahatlatan bir telefon geldi. Arayan avukatıydı. "Nihayet..." deyince ne olduğunu sordum. "Kaçakçı muamelesi görmekten kurtulduk" dedi. Ve olayı anlattı. "Birkaç ay önce bir kamyon şoförünün yaptığı hata yüzünden bölgede 10 milyon euro yatırıma hazırlanan ve 70 çalışan sayısını 200'e çıkaracak olan İtalyan ve İspanyol ortaklı bir firmanın faaliyet ruhsatı iptal edildi. Ankestre ocak üretimi yapan firmanın nakliyesini yapan bir kamyon şoförü sadece 64 YTL değerindeki bir ocak aparatını tamir etmek için geçen hafta serbest bölge dışına çıkarırken, gümrük memurları tarafından belirlenmiş. Bunun üzerine milyonlarca euro yatırım yapan firmaya 'kaçakçılık' yapılıyor denilerek, ruhsatı iptal edildi. Firma adeta yargılanmadan idam edildi. Bu şartlarda serbest bölgede faaliyet göstermek artık çok zorlaştı. Ben de tanıtım ve pazarlama çalışmaları ile bin bir zorlukla buraya getirdiğim firmaların bu hallere düşmesine izin veremem. O nedenle şartlar düzeltilesiye kadar tanıtım çalışması yapmayacağız. Yeni firmaların da bölgeye gelmesi için çaba harcamayacağız. Kaybeden Türkiye oluyor. Asıl ben buna üzülüyorum..."* * *ESBAŞ'ta bugün yaklaşık 15 bin kişi çalışıyor. Bu sayının beş bini mevcut firmaların kapasitelerini artırmaları sayesinde oldu. Yeni yatırım gelmedi. Kapasite artırmasalardı gidenlerden sonra çalışan sayısı 9 bine düşecekti. Tuncer'e göre serbest bölgeleri en iyi anlayan siyasi lider Turgut Özal oldu. Eğer Özal'ın politikaları devam ettirilseydi ESBAŞ'ın 2012'deki istihdam rakamı 30 bin olacaktı. ESBAŞ'ta çalışanların çoğu Gaziemir'de oturuyor. İlçeye bölgenin katkısı yılda en az 80 milyon dolar... Ekonomik hareketlilik için bu önemli bir rakam... Gerçek olan şu ki, yeni yatırımcılar gelmiyor. Aksine Türkiye'de olanların gözleri de dışarıda... Çünkü serbest bölgelerde sıkıntılar devam ederken; Çin'de, Mısır'da, Hindistan'da, Macaristan'da çok cazip teşvikler getiriliyor. Doğal olarak yatırımcılar da daha rahat hareket edecekleri yerlere gitmeyi tercih ediyorlar. Tuncer örnek de veriyor. "Buraya gelmeyi düşünen yabancı yatırımcılar yön değiştirdi. Bir büyük kuruluş Romanya'ya gitti. 2000 kişinin istihdam edildiği iki fabrika kurdu. Dünyanın en ileri teknoloji programlarının üretildiği San Francisco Silikon Vadisi'nde faaliyet gösteren bir firmayı altı aydır İzmir'e getirmek için görüşüyordum. Belli bir noktaya gelmiştik. Güneş enerjisinden elektrik üretimi için çalışmalar yapan bir firmaydı. Son anda beni aradılar. Almanya'da Dresden belediyesi eğer oraya yatırım yaparlarsa yatırım maliyetinin yüzde 50'sini karşılayacağı sözünü vermiş. Biz ne yapabiliriz... Bütün bunları hükümet yetkililerine anlatıyorum ama ne yazık ki kararlarımızı geç alıyoruz..."* * *Ocak tarihinde Gümrük Müsteşarlığı'nın aldığı kararla serbest bölgede kullanılan ve tüketilen mal ve hizmetlerin KDV muafiyetinin kaldırılması ve anlaşılmaz bir bürokratik uygulama istenmesi de Tuncer'i çileden çıkarmış. Tuncer diyor ki... "Arkadaşlarım bilgi verdiler. ESBAŞ'ta bir iki günlük yiyecek stokumuz kalmış. Yani birkaç gün sonra ESBAŞ'ta çalışanlarımız yemek bile yiyemeyecek duruma gelecek. Bütün bunları hak ediyor muyuz?" dsipahi@milliyet.com.tr Son dönemde yıldızı parlayan şehirlerin ihracat rakamlarını biliyor musunuz?