‘Değişimi yönetmek geleceği yönetmektir’

Global firmalarda çeşitli görevler yaptıktan sonra Polisan Kansai Boya’nın genel müdürlüğüne atanan A. Cemal Drahor, sektördeki değişimlerden bahsetti. Ar-Ge merkezini yenilediklerini kaydeden Drahor, “Üretim kapasitemizi artırdık. Sektördeki yenilikleri yakından takip ediyoruz” dedi.

- İlk olarak sizi biraz tanımak isteriz… Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünü 1986 yılında tamamladıktan sonra çalışma hayatıma Vestel bünyesinde araştırma mühendisi olarak başladım. Ardından Egebank’ta pazar araştırmaları ve fizibilite uzmanı olarak çalıştıktan sonra 1990 yılında yolum Akzo Nobel Kemipol ile kesişti; burada 11 yılın üzerinde satış pazarlama müdürü olarak görev yaptım. 2001 yılında Akzo Nobel Macaristan’a otomotiv OEM ve genel endüstriyel kaplayıcılar genel müdürü olarak atandıktan sonra 2003’te Doğu Avrupa Ticari Araçlar ve Otomotiv Plastik Kaplayıcılar İş Birimi Liderliği ve 2006’da da EMEA Bölgesi Ticari Araçlar OEM Birimi Başkanlığı yaptım. 2012 yılında ise The Dow Chemical Company’e Doğu Avrupa Ticari Müdür ve Türkiye Joint Venture Genel Müdürü olarak katıldım. Aynı şirkette 2013’te Güney Doğu Avrupa Bölgesi Ticari Bölge Başkanı ve Türkiye Genel Müdürü olarak görevimi sürdürdüm. Aralık 2016’dan Mayıs 2021’e kadar da Güney, Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi Ticari Bölge Başkanı, Türkiye Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Haziran 2021 itibariyle de Polisan Kansai Boya’da genel müdür olarak kariyer hayatıma devam ediyorum.

- Polisan Kansai’den önceki profesyonel yaşamanızda yine boya alanında yurtiçi ve yurtdışında çeşitli pozisyonlarda yöneticilik yaptınız. Biraz bu deneyiminizden bahseder misiniz?

Boya endüstrisinde 31 yıldır global piyasalarda, otomotiv endüstrisinden inşaat boyalarına kadar çok geniş bir spektrumda ve farklı coğrafyalarda dinamik bir ortamda bulunma ayrıcalığını yaşama fırsatı buldum. Bu süreç içerisinde dünyada çok köklü değişimler oldu ve değişimi yönetebilenler ayakta kaldı. Çünkü değişimi yönetmek, geleceği yönetmektir. Özellikle 1990 ve 2010 yılları arasında Doğu Avrupa’da endüstri ve üretim ilişkileri demir perdenin yıkılması ile radikal bir değişim gösterdi. Böyle bir süreç içerisinde yaklaşık 10 yıllık Macaristan deneyimim bu değişimin merkezinde olma avantajı ile süreci iyi gözlemleme ve değişimi gerçekleştirenlerden biri olmamı sağladı. Otomotiv plastik boyalarının neredeyse sıfırdan başlayarak hızlı bir ivmeyle geliştirilmesi bunun en önemli örneklerinden bir tanesidir. Bunun yanı sıra 1990’lı yıllarda Türkiye’de yatırım yapan Japon ve Koreli firmalardan yapılan teknoloji transferlerinin içinde etkin bir şekilde yer almak değişimin öncülerinden biri olmayı sağladı. Hem boya hem de hammadde tarafında çalışmış olmam sürecin tüm evrelerini bilmek ve içselleştirmek anlamında eşsiz bir deneyim sağladı.

- Türkiye’ye dönüşünüz nasıl oldu?

Macaristan’a taşındığımızda kızım 4 aylıktı. Yaklaşık 10 yıl yurtdışında yaşamanın getirdiği tecrübeyi göz önünde bulundurarak eşimle aldığımız ortak karar sonucu kızımızın Türkiye’de eğitim görmesini istedik ve döndük. Döndükten hemen sonra 2012 yılında Dow Chemicals’a katıldım.

- Gelelim Polisan’a… Yılın ikinci yarısı Polisan Kansai Boya için de sizin için de yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Öncelikle yeni göreviniz hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

“Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir” sözünün, hayatın her alanında olduğu gibi çalışma hayatında da çok değerli olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz iki yıl da bu sözün öneminin kanıtı gibiydi adeta. Yeni görevimde en çok önem verdiğim şeylerin başını bu tip değişimlerin yönetimi çekiyor aslında. Değişim yönetiminden kastım kısaca şu; değişen ihtiyaçlara cevap veren, yenilikçi ve ayrışan ürünler üretmek. Ayrıca; çevresel tehditlerin ve hammadde krizlerinin yaşandığı günümüz dünyasında global trendleri takip etmek, sadece kendi ülkemizde değil dünyadaki sektörel ve global değişimlerden haberdar olup o değişimlere uyum sağlayabilmek. Diğer bir konu ise, sürdürülebilirlik ve doğayı daha fazla sahiplenmek.
Bayilerle omuz omuza

- Bayilerinize çok önem verdiğinizi biliyorum. Bayileşme yapınızdan biraz bahseder misiniz?

Polisan Kansai Boya, 57 yıldır Türkiye ekonomisine ve istihdamına katkı sunan Polisan Holding iştirakidir. Liman işletmeciliği ve kimya konusunda birçok ilke öncülük etmiş olan holding, 1985 yılında 10 bin ton/yıl kapasite ile boya üretimine de başladı. O zamanki adıyla Polisan Boya, Türkiye’deki liderlik konumunu yurtdışına taşıma ve yabancı coğrafyalarda kuvvetlenme stratejisi kapsamında, 21 Aralık 2016 itibarıyla hisselerinin yüzde 50’sini dünya boya devi Japon Kansai Paint’e devrettikten sonra, faaliyetlerini Polisan Kansai Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. olarak sürdürmeye başladı.
Bayilerimizle her zaman çok yakın ve güvene dayanan güçlü bir bağımız oldu. Şu anda yaklaşık 6 bin bayimiz bulunuyor ve çok uzun yıllara dayanan bir işbirliğimiz ve dostluğumuz söz konusu. Bu ilişkiyi güçlü tutmak adına organizasyonlar düzenliyor, Paydaş İletişimi Atölye çalışmaları ile sürekli dirsek temasında olmaya özen gösteriyoruz. Şeffaf ve erişilebilmeyi kolaylaştıran iletişim stratejimizi hem bayiler hem de ustalar nezdinde “Policlubextra bağlılık programımız” ile sürekli güçlendiriyoruz. 6 bin bayimizin 3 bin 500’ünde aynı zamanda sınırsız renk seçeneği sunan mix makinelerimiz bulunuyor. Türkiye boya pazarındaki başarımızı uluslararası pazara taşımak, yurtdışındaki etkinliğimizi ve gücümüzü daha fazla artırmak için 2019 yılında çok özel bir fabrika yatırımı gerçekleştirdik. Aynı yıl üretime başlayan Endüstri 4.0 kalibresinde ve tam otomasyon ile çalışan yeni fabrikada, tek vardiya üretim kapasitesi 180 bin ton. Fabrikamız üç vardiya çalışması halinde Türkiye’nin boya ihtiyacını tek başına karşılayabiliyor.

- Polisan bayisi olmak için yatırımcıların/girişimcilerin ne yapması gerekiyor?

Kurucumuz Necmettin Bitlis’in “Her şey hayal etmekle başlar” sözü asıl şartımız aslında. Polisan Ailesi’nin, Polisan kartelasının bir rengi olmayı hayal edebilen, ticareti seven, güveni önemseyen her yatırımcının bölge müdürlüklerine başvurması yeterli olacaktır.

Ar-Ge merkezi yenilendi

- İnşaattan denize, yalıtımdan mobilyaya pek çok farklı ürün grubunuz var. Bir yandan da Ar-Ge merkezinizde yenilik üretmeye devam ediyorsunuz. Piyasaya sunacağınız yeni ürünler var mı?

Üretim ve satışımızın büyük çoğunluğunu Türkiye boya pazarının genel yapısıyla uyumlu dekoratif boya grubu oluşturuyor. İnşaat ve yalıtımda kullanılan boyaların yanı sıra, özel amaçlı ve yardımcı ürünler, yalıtım malzemeleri, tiner ve macun üretimi gerçekleştiriyoruz. Polisan Kansai Boya’da iş süreçleri ‘en iyisini gerçekleştirme’ hedefi etrafında gerçekleşir. Bu nedenle üretim, altyapı, lojistik, bayilik ve Ar-Ge çalışmalarımıza sürekli yatırım yaparız. Yeni fabrikanın yanı sıra Ar-Ge merkezimizi de yeni binasına taşıdık. Ar-Ge harcamalarında Türkiye’deki 250 şirket içinde yer alıyoruz ve 60’ı aşkın uzmanımız ile çalışmalarımızı yürütüyoruz. Dekoratif boyalar ve yol boyalarda dahil olmak üzere toplam portföyümüzün yüzde 90’ını su bazlı boyalar oluşturmaktadır. Avrupa’dan da talep görüyoruz. Müşteri tatminini ve memnuniyetini en üst seviyeye yükseltmek, ihtiyaçlara en hızlı şekilde cevap vermek en önemli misyonumuz. Bu misyon doğrultusunda, sağlık ve hijyen konusunun tüm dünyanın gündemine oturduğu bugünlerde anti bakteriyel ve çeşitli virüslere karşı etkili boyaları üreten ilk marka olmaktan gurur duyuyoruz.

- Polisan, 57 yıldır Türk ekonomisine büyük katkıları bulunan, Türkiye’nin global arenadaki önemli temsilcilerinden. 2021’i geride bıraktığımız bu günlerde, yeni yıl için yol haritanız nasıl?

Yol haritamızın merkezinde Ar-Ge çalışmalarına, inovasyona, gençliğe yatırım yapmak, yeni ürünlerin yani katma değeri yüksek ürünlerin ciro içindeki payını artırmak, yurtdışı pazarlarda derinleşmek, yeni pazarlar oluşturmak, üretim kapasitesini de artan talep paralelliğinde artırmak yer alıyor. Polisan Kansai Boya tarafında yeni fabrika yatırımımızla yıllık 180 bin dizayn kapasitesine ulaştık. Polisan Kimya’da da özellikle reçine üretim grubunda kapasite artışımız gündemde, yeni yatırımımızla yüzde 30’luk artış yakalayacağız. Limanda ise kapasite artışı için çalışmalar devam ediyor. Gelecek planlamalarımızı, geleceğe şekil verecek bir noktadan oluşturmanın peşindeyiz.