09.07.2018 - 00:24 | Son Güncellenme:
2001 yılında Manisa’nın Akhisar ilçesinde dünyaya gelen Ayşe Begüm Onbaşı, sporla 3 yaşında bale kursuna giderken tanıştı. Bale öğretmeninin yönlendirmesiyle jimnastiğe merak salan başarılı milli sporcu bu spora yöneldi. Gün geçtikçe cimnastikte başarısını artıran, dünya şampiyonaları dışında yurtiçinde ve yurtdışında katıldığı yarışmalarda 100’ün üzerinde madalyanın sahibi olan milli sporcu Türkiye’nin en çok gelecek vaat eden sporcuları arasında yer alıyor. Milliyet Ege Spor Müdürü Mehmet Demirtaş ve Spor Yazarı Fatih Tanfer’i, çalışmalarını yaptığı Manisa Spil Spor Salonu’nda ağırlayan milli sporcu sorularımızı samimiyetle yanıtladı.
Cimnastiğe nasıl başladınız?
İki buçuk, üç yaşlarında hobi olarak yapayım diye ailem beni bale kursuna yönlendirmiş. Daha sonrasında bana bale dersi veren öğretmenim şehirden ayrılmak zorunda kalmış ve giderken de aileme çocuğunuzu cimnastik branşına yönlendirin, yeteneği var demiş. İspanyol hocamın yönlendirmesiyle Gürkan Er Hocamı buldum ve 11 senedir de bu sporda beraberiz.
Nasıl çalışıyorsunuz? Bir günlük yaşantınız nasıl geçiyor?
Çalışma sistemim sezondan sezona; yaz sezonu, kış sezonu, yarışma önceleri olarak değişiyor. Şu anki dönemimiz yarışma öncesi. Biraz ondan bahsedeyim. Hem yaz dönemindeyiz hem de önümüzde yarışmamız var. Ondan dolayı her gün antrenmanımız var. Hem Spil Spor Merkezi’ndeki salonda hem de Muradiye’deki salonda antrenmanlarımızı yapıyoruz. Sabah kalkıyorum, kahvaltımı yapıyorum. Sonra hazırlanıp Akhisar’dan Manisa’ya geliyorum. Antrenmana geliyorum oradaki programlarımız yarışma öncesinde belli oluyor. Programları biz değil antrenörlerimiz belirliyor. Mesela yarışma serilerimizi yapıyoruz daha sonra eksik parçalarımızı çalışıyoruz ve kuvvet antrenmanı yapıp antrenmanı bitiriyoruz. Bazen yarışma serisini yapmadığımız zamanlarda daha çok kuvvet yapıyoruz. Ya da eksik olduğumuz hareketleri çalışıyoruz veya yeni hareketler deniyoruz. Yarışma döneminde olduğumuz için her gün geliyorum Akhisar’dan, Manisa’ya.
‘1 dakika 25 saniye’
Formda kalmak için nelere dikkat ediyorsunuz?
Yarışma öncelerinde iki tür formumuz oluyor. Hem beslenme hem de kondisyon anlamında dikkat ediyoruz. Çünkü yarışmalarda belli bir kilo sınırlamamız olmuyor. Yarışma sezonları öncesinde birazcık daha beslenmeme önem veriyorum. Ergenlik döneminde de olduğum için daha dikkatli olmam gerekiyor. Özellikle yarışma dönemlerinde iyice acı diyete giriyorum ki yarışmada çok daha rahat bir şekilde yarışayım. Onun haricinde birde kondisyon bölümü var. Kondisyon bölümünde de hedefimiz, antrenmanda yaptığımız hareketleri en üst düzeye çıkarmak. Yaptığımız 1 dakika 25 saniyelik bir seri var ve bu serinin tamamını en yüksek performansla sergilememiz gerekiyor ki en iyi derecelere ulaşalım. Bunu tamamında yapmak çok kolay bir iş değil. Çünkü 45 saniyeden sonra eğer ki formda değilseniz eliniz ayağınız kesilmeye başlıyor. Dudaklarınız morarmaya başlıyor. Nefes nefese kalıyorsunuz. Fakat siz her geçen gün bunun üstüne biraz daha koyarsanız damlaya damlaya göl olur hesabı, kondisyonunuz artar.
senin gibi bu işi yapmak isteyen arkadaşlarına, kardeşlerine önerin nedir?
Öncelikle bu işi sevmeleri gerekiyor. Çünkü sevmeden cidden yapılacak bir spor değil. Gerçekten çok zorlayıcı bir spor ve yaparken o güzel hissi içimizde hissetmiyorsak bir süre sonra zaten sporcu istese de istemese de bırakmak zorunda kalıyor. Çünkü başarıyı yakalayamıyor. Şuanda çalıştığım kulüp çok başarılı. Üst düzey, eleğin üstünde kalanları yarıştıran bir kulüp bundan dolayı bu sporu sevmeden yapmaya çalışanlar eleğin üstünde kalamıyor.
2018 yılı ve daha sonraki süreçteki hedefin nedir?
2018 yılında 3 tane yarışmamız kaldı. 13-15 Temmuz’da katılacağımız kulüplerarası turnuva var. Yılın sonunda Türkiye’de, Federasyon Kupası var ve bu temmuzda katılacağımız yarışma Akdeniz Oyunları’nın da seçmesi olacak. Önümde bu üç yarışma var. Bu üçüne de tek kadın yarışmacı olarak katılacağım. Elimden gelenin en iyisini yapıp hep dediğim gibi yine başarıya ulaşmak istiyorum. Bunun haricinde de senyör hedeflerim var. Senyör hedeflerimde 2019’dan itibaren başlayacak. Senyör 18 yaş üstü oluyor. Hedeflerim de ilk sene için kesinlikle, Dünya Şampiyonası’nda birincilik, Avrupa Şampiyonası’nda birincilik diyemem çünkü yeni yarışacağım bir kategori ve ben orada 25 yaşındaki insanla da yarışacağım 30 yaşındaki insanla da yarışacağım. Ayrıca bu sporun profesyonel anlamda açıldığı nokta 18+, ondan dolayı oraya geçme konusunda açıkçası büyük bir heyecan içerisindeyim. Hedeflerim de benimle birlikte büyüyor. Unutmadan buradan bir kez daha başta aileme, benimle birlikte bu yola baş koyan bana çok değer katan Gürkan Er Hocam’a ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve Manisa Büyükşehir Belediyespor’a sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Bana sonuna kadar güveniyorlar ve bende onların yüzlerini kara çıkarmamak adına bu başarılarımı sürdüreceğim
Madalyalarla dolu bir yaşam öyküsü
Ayşe Begüm, 2015’te Meksika’da gerçekleşen Dünya Şampiyonası’nda 12-14 yaş grubunda mücadele verdi ve burada dünya üçüncüsü oldu. 2016’da Güney Kore’de düzenlenen Aerobik jimnastik Dünya Şampi-
yonası’nda ise 15-17 yaş grubunda altın madalyayla ülkemize bir gurur daha yaşattı. Hem İspanya’daki Akdeniz Gençler Şampiyonası’ndan hem de Portekiz’de bir uluslararası turnuvadan üç altın madalya ile dönen jimnastikçi, son olarak Fas’ta düzenlenen Gymnasiade 2018’de Tek Kadınlar kategorisini ikinci olarak tamamladı ve gümüş madalya kazandı. Dünya Şampiyonaları dışında yurtiçinde ve yurtdışında katıldığı etkinliklerde 100’ün üzerinde madalya sahibi olan başarılı cimnastikçi, ülkemizin en çok gelecek vadeden sporcuları arasında yer alıyor.