27.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Satır Arası / Deniz Sipahi
Geçen hafta tanıdığım birçok arkadaşımın rahatsızlandığını öğrendim.
Ateş, titreme ve vücutta güç kaybı şikayetiyle hastaneye giden bu dostlar; muhtemelen ağır bir grip geçirdiklerini düşünüyorlardı. Ama tahliller sonucu konulan teşhis hepsini şaşırtmıştı.
Çünkü hepsi trişinoz rahatsızlığını ilk defa duyuyorlardı. Erken teşhis ve doğru tedavi sonucu arkadaşlarımız ayağa kalktı ama inanın hem kendileri, hem de yakın çevreleri gerçekten zor günler geçirdiler. Gazetelerden okumuşunuzdur, yedikleri çiğ köftenin içinde herşey vardı ama et yoktu.
Bu ahlaksızlığı bir başka yazımda değineceğim.
Benim de bilmediğim trişinozla ilgili Celal Bayar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok'dan bir yazı yazmasını istedim.
***
İşte Ok'un yazısı...
"Dünyada yaygın olarak trişinoza yol açan parazit türü Trichinella Spiralis'ken, İzmir'deki enfeksiyona daha nadir olarak görülen Trichinella Britovi'nin yol açtığı anlaşılıyor. Trichinella Spiralis türü doğada daha çok evcil domuz ve sıçanlarda, Trichinella Britovi türü ise yaban domuzu, at ve tilkilerde görülüyor. Fransa'da at eti, Kanada'da yaban domuzu eti kaynaklı salgınlar biliniyor.
İspanya'da 1998, 2000 ve 2002 yıllarındaki üç salgında çoğu vahşi domuz etinden yapılmış sucuk ve sosis aracılığıyla toplam 194 insan Trichinella Britovi ile enfekte oldu.
Trişinoz insanlara çiğ veya az pişmiş enfekte hayvanların etlerinin yenmesiyle bulaşır. En sık görülen belirtiler ateş, kas ağrısı (daha çok göz çevresi, çiğneme, boyun, kol ve bacak kaslarında), halsizlik ve göz çevresinde şişliktir. Bazı salgınlarda ve daha az sıklıkla baş ağrısı, deri döküntüsü, vücut - kol - bacakta şişlikler, ishal, bulantı, göz ve tırnak altlarında kanama odakları, öksürük ve kusma gözlenebilir. Kas ağrıları, göz ve kalp rahatsızlıkları uzun sürebilir. Ağır olgularda kalp, beyin veya akciğer tutuluşu ile ölüm gözlenebilir.
***
Testlerinde eozinofil lökosit sayısı ve kas enzimlerinde artış varsa ilk planda trişinoz düşünülmelidir. Kandaki antikorlar enfeksiyondan üç hafta kadar sonra ELISA - IHA gibi yöntemlerle saptanabilir. Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi'nde bu yöntem mevcuttur. Daha erken dönemde kan veya kas doku örneklerinde PCR yöntemi ile veya kaslardaki şişliklerden yapılan deri biyopsinin incelenmesiyle tanı konabilir.
Trişinozdan korunmada etlerin pembe doku kalmayana dek pişirilmesi veya derin dondurucuda en az üç hafta bekletilmesi önerilir.
Çiğ veya az pişmiş dana etiyle de Taenia saginata (şerit) ve özellikle hamile kadınlarda düşük ve anormal bebeklere yol açabilen Toxoplasma enfeksiyonu bulaşabilir.
Bu nedenle çiğ köfte yenmemelidir, baharat ve yoğurma işleminin parazitleri öldürdüğü tamamen uydurmadır.
İzmir'de şimdi enfeksiyonun kökenini bulmak için yaban domuzu, at ve tilkilerde Trichinella parazitin varlığını araştırılmalıdır.
Ancak, bilimsel araştırma fonu ödeneklerine Maliye Bakanlığı tarafından el komuş bulunduğundan, bu araştırmaların üniversitelerce gerçekleşmeleri güçtür."