26.01.2025 - 00:00 | Son Güncellenme:
NİHAN YARKENT İNCE - Yedi Toprak’ı hayata geçirme fikri nasıl ortaya çıktı? Sizi bu yolculuğa çıkaran en önemli motivasyon neydi?
Anadolu’nun zengin tarihini ve lezzetlerini daha yakından tanıma arzumla başladı. Eşimle birlikte Anadolu’yu gezerken fark ettik ki, tarihi yerleri görmek için başladığımız bu yolculuk, aslında bir lezzet yolculuğuna dönüşmüş. Yerel tatların hikayelerini ve bu tatları yaratan insanlardaki emeği gördükçe, bu zengin mirasın daha geniş kitlelerle paylaşılması gerektiğine inandım.
Misafirperverlik, Anadolu kültürünün temel taşlarından biri. Bu anlayış, Yedi Toprak’ın konseptine nasıl yansıyor?
Anadolu’da misafirperverlik, sofranın özündedir. Misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlamak, sofralarımızın vazgeçilmez bir parçası. Bu anlayışı Yedi Toprak’a taşıyarak, misafirlerimize sadece yemek sunmak değil, Anadolu’nun kültürünü ve ruhunu hissettirmek istedik.
Yerel üreticilere ve kooperatiflere verdiğiniz destek projeye nasıl entegre ediliyor? Bu destek sayesinde hangi somut değişimleri gözlemlediniz?
Kadın üreticilerin emeğini daha geniş kitlelere ulaştırmak öncelikli hedefimiz. Onların ürünlerini kullanarak hem ekonomik destek sağlıyoruz hem de bu emeğin hak ettiği takdiri görmesini sağlıyoruz.
Yedi Toprak’ın menüsündeki tariflerin hikayelerini oluştururken hangi kriterlere dikkat ediyorsunuz?
Menümüzdeki tarifler, öncelikle kullandığımız ürünlerin hikayelerinden yola çıkıyor. Ürünün kökeni, bulunduğu yöredeki yeri ve üretim süreci bizim için çok önemli. Bu tatların ardındaki hikayeleri de misafirlerimizle paylaşmayı hedefliyoruz.
Anadolu lezzetlerini modern mutfak anlayışıyla birleştirmek, gelenekleri koruma açısından nasıl bir denge sağlıyor?
Modern teknikleri kullanarak geleneksel tarifleri yeniden yorumluyoruz. Bu hem tariflerin özünü korumamıza hem de günümüzün damak tadına uygun hale getirmemize olanak tanıyor.
Yedi Toprak’ta misafirlerinize sunduğunuz deneyimi bir cümleyle nasıl özetlersiniz?
Yedi Toprak, Anadolu’nun ruhunu ve misafirperverliğini hissedebileceğiniz bir lezzet yolculuğudur.
Kurucu şef Emre Bayrak’a da sormak istiyorum. Yedi Toprak mutfağına başlama hikâyeniz nasıldı?
Lale Hanım ile tanışmam tamamen bir tesadüf sonucu oldu. Ortak bir hayali paylaştığımızı fark ettiğimiz anda birlikte çalışma kararlılığımız oluştu. Bu projede, sadece yemek yapmak değil, Anadolu’nun unutulan tatlarını yeniden canlandırma fikri beni çok heyecanlandırdı.
Misafirperverlik mutfağınızın hangi noktasında yer alıyor?
Anadolu mutfağı, misafirperverliğin yüksek bir ifadesidir. Yedi Toprak olarak, misafirlerimizin sadece lezzet deneyimlemesini değil, aynı zamanda bu mutfağın samimiyetini hissetmesini istiyoruz. Her tabak, misafire dokunan bir hikâye anlatmalı.
Yedi Toprak’ta “üründen tarif” yaklaşımını benimsemek size nasıl bir avantaj sağlıyor?
Bu yaklaşım, her tabağı bir hikâye olarak tasarlamamıza olanak tanıyor. Bir ürünü anlamak ve onun potansiyelini ortaya çıkarmak zorlu bir süreç ancak bu sayede misafirlerimiz hem yeni tatları deneyimliyor hem de ürünlerin ardındaki emek ve coğrafyayı tanıyor.