06.08.2020 - 00:00 | Son Güncellenme:
TFF 1. Lig’de Akhisarspor, Play Off yarı finalinde Karagümrük’e elenip Süper Lig’e yükselme şansını kaybetse de Teknik Direktör Yılmaz Vural yönetiminde ortaya koyduğu performansla herkesi mest etti. Yeşil siyahlıları değerlendiren yazarlarımız, “Akigo, bizim gözümüzde çoktan şampiyon oldu” dedi.
Bülent Buda: İçimizde sabırsızlık geni var. Beklemeyi, gözlemeyi beceremiyoruz. 6 yıl Süper Lig, Federasyon Kupası, Manisa’ya taşınarak alın teri bilinçle, bilgiyle ulaşılan zaferler nerede? Bir ilin bir ilçesinde ülke futbolunda tektir Akhisar olayı. İkinci bir örneği yoktur. Süper Lig’e dönüş umuduyla seçenekli bir oyuncu ordusuyla Mehmet Altıparmak ile girişilen yolculuk. Niye bizde istikrar yok? Niye hemen vazgeçildi Altıparmak’tan? O da gitti Hatay’ı şampiyon yaptı, iyi mi? Yine de Yılmaz Hoca’yla Play Off’da finalin ucuna geldiler. İstanbul’da 3 gollü beraberlik harikaydı. Ve de Akhisar’da yaşanan düş kırıklığı. Sonuçta Yılmaz Hoca seçenekli bir futbolcu ordusuyla çalıştı. Peki bu oluşumdan karşılık olarak azami faydayı alabildi mi? Hayır. O nedenle de Play Off’dan finale çıkamadı.
Yarışın dışında kaldı.
Fatih Tanfer: Akhisarspor Süper Lig’i tek kelimeyle elinin tersiyle itti ve çok yazık oldu. Deplasmanda 3-3 berabere kaldığı Karagümrük’e evinde 1-0 mağlup olarak elendi. Karagümrük şampiyon oldu ve Süper Lig’e çıktı. Gel de üzülme. Karagümrük maçında takım halinde etkisizdi. Rakip ise dirençli oynadı. Ve maçın son bölümünde de kendisine gerekli olan golü bulunca adeta hayata tekrar tutundu. Maalesef Akhisarspor’uN oyun temposu çok kötüydü. Hayati önem taşıyan bu maçta iyi oynayamadı. Olabilir ancak beraberliği bile bulamadan evinde kaybetti. Play Off’lar başlamadan 2 hafta önce ‘Akhisarspor’un gol sorunu var. Başarı isteniyorsa Yılmaz Hoca’nın bu sorunu çözmesi gerekir’ demiştim. Karagümrük maçında net bir biçimde göründü. Kısacası tam bir hayal kırıklığıydı.
Mehmet Demirtaş: Akhisarspor’un müzesine bir göz attığınızda ne kadar büyük bir takımdan söz ettiğimizi görebilirsiniz. Ege’ye, Manisa ve Akhisar ilçesine kupalar armağan ettiler. Avrupa’da mücadelelerini gösterdiler. Elbette onlar için umduğumuz lig asla burası değil. İlk 2’den Süper Lig’e uğurlamayı düşlediğimiz Akigo, Play Off yarı finalinde şampiyon Karagümrük’e elenerek hayallerine elveda dedi. Koronavirüsün en çok etkilediği takım belki de onlar oldu. Futbol psikolojinin etkin olduğu bir spor dalı. Onlara da hak vermeliyiz. Sezon içerisinde daha iyi bir grafikle diğer futbol ikliminde Süper Lig’e doğru yol alacaklarından kuşkumuz yok.
Bu böyle yarım kalmayacak
Bülent Buda: Geçen sezon Sait Hoca ile parlak bir süreçti. Lakin Play Off’a kalamadılar. Bu yıla iyi bir kadro ile girdiler. Gol kralı Marco, Kappel, Tatos, Putsila, Erhan, Abdülkerim, Özgür, Tavares ve onlara eklemlenenler ile Sait Hoca üzülerek söylüyorum yalpaladı. 2 yeni transfer ile Yalçın Hoca parlak bir giriş oldu. 10 maç yenilgisizlik büyük bir başarı gibi görünüyor. Lakin oradaki 5 beraberlik kayıp 10 puan demek. Buna ekleyin Eskişehir’deki 2, İzmir’deki Erzurum karşısındaki 3 puanı. Etti toplam kayıp puan 15. Altay da yarışma dışı kaldı haliyle. Bence Altay’ın doğrudan ya da Play Off’a kalamamasının 2 çarpıcı nedeni var. İlki, Altay’da kaleciler hiç maç kazanmadı. İkincisi, Gençer’in tüm sezonu kapsayan sakatlığı. Oysa Altay, çok seçenekli, nitelikli bir oyuncu grubuyla oynadı. Ama ne yazık ki puan cetvelinde var olan potansiyelin karşılığını bulamadı.
Fatih Tanfer: TFF 1. Lig’in en iyi kadrolarından birisine sahipti. Pozitif ve doğru oynayan bir ekipti. Paixao gibi bir gol kralı, Kappel, Tatos, Abdülkerim, Özgür Özkaya, Erhan, Yılmaz hakikaten bu ligin üstünde kaliteye sahip oyuncular. Topla oynama ve oyunun ritmini ayarlama özellikleri üst düzeyde bir takım. Her şey doğru giderken, küme düşmüş Eskişehir deplasmanından alınan beraberlik, bence bütün planları bozdu. Ki en büyük rakibi ve sonrasında 6. olup Süper Lig’e çıkan Karagümrük, Keçiören deplasmanında mağlup olmuştu. Adana Demirspor deplasmanındaki inanılmaz hakem hataları da eklenip evinde Erzurum Büyükşehir’e mağlup olunca bütün hayaller yıkıldı. Yeni sezonda tecrübeli bir teknik adam ve bu kadroya doğru takviyelerle hak ettiği Süper Lig’e bu yıl ulaşmalıdır.
Mehmet Demirtaş: Sezona güçlü bir yapılanma, teknik ve becerili bir kadro ile merhaba dediler. İlk etapta beklentilerin biraz aşağısında kalsalar da özellikle iç saha maçları için Bornova’nın çimlerine adım attıkları andan itibaren Süper Lig adaylarına ortak oldular. Play Off potası içerisinde tutunmak için müthiş bir savaş verdiler, 2 puan geriden gelerek kıl payı sezonu o hattın içinde bitiremediler. İzmir’deki 90 dakikalarda arzulanan puanlar cebe konsa da aynı ritim deplasmanda kendini gösteremedi. Topladıkları 54 puanın 33’ü içerde, geri kalanı ise gurbette. Play Off potasına girmek hatta ve hatta direkt Süper Lig’e yükselmek istiyorsanız daha fazlasına ihtiyacınız var demektir. Altay, henüz kısa bir süre önce geride bıraktığımız sezonda Süper Lig’e yükselmeyi hak etmişti. Ayrıca 2 sezondur gol kralı olan Marco Paixao da harika oynuyor. Onun gibi golcüye sahip olmak harika bir duygu. Siyah beyazlılar çok büyük bir camia. Bu sene yarım kalan iş, seneye tamamlanacaktır.
Önümüzdeki sezon Altınordu'nun olacak
Bülent Buda: Öncelikle onlara teşekkür etmeliyim. Yaşlandıkça giderek sönmeye yüz tutan futbol coşkusunu, izleme keyfini onlarla birlikte 7 yıl önce tekrar edindim. Bu süreçte Sayın Seyit Mehmet Özkan’ın bu büyük ülkede tek öncü bir proje olarak yaşama soktuğu Altınordu fenomeni için çok şey borçluyuz. Bütünü tamamlayanlar Hüseyin Hoca ile arkadaşlarının devamlılığı, özverisi, ilkeli duruşları. Kimileri Altınordu’yu salt altyapı etkinlikleriyle yorumluyor. Oysa onların çok önemsediği ve de çoğu kulübün uzak durduğu çok değerli bir bakış açıları da var. Diğer kulüplerde var olan, yeteneğini sergileme olanağı bulamayan kıdemli, deneyimli futbolcuları alarak kendine getirmek, öz güven edindirmek Altınordu için özel bir misyon. TFF 1. Lig’deki 5 yıllarında hem yarışmacı hem de futbolcu geliştiren bu değerli yapılanmayı özenle korudular. Yani Altınordu bir futbol kulübünden çok daha fazlası.
Fatih Tanfer: Türk futbolunun gururu, misyon ve vizyonuyla herkese örnek olan bir takım. Geleceğe doğru yatırım yapan takım bir okul. Son 2 yılda Play Off’u son haftalarda kaçırdıktan sonra büyük sıkıntılı günler yaşadı. Bunun en büyük sebebi rakiplerinin tüm yabancı haklarını kullanmaları ve güçlü kadrolarıydı. Yarışmacı takım olmak için gençlik ile tecrübenin birleşmesi Altınordu adına şanstı. Umarım yeni sezonda daha güçlü bir takım kurulur. Böyle olunca elindeki yetenekli oyuncuların da kendilerini gösterme şansı olacaktır. Başkan Seyit Mehmet Özkan’ın emeği ve gönül adamlığı, Hüseyin Hoca’nın çalışkanlığı ve futbol bilgisi bu yıl Altınordu’yu zirveye taşımalıdır.
Mehmet Demirtaş: İzmirli ve İzmir sporuna gönül vermiş biri olarak her türlü ortamda Altınordu ile iftihar ettik. Göğsümüzü gere gere Türkiye sınırlarını aşarak dünyaya örnek bir kulüp olduğunu defalarca yineledik. Oyuncu yetiştirme konusunda ülkemizde eşi benzeri olmayan bir camia. Artık sportif başarı da görmek istiyoruz. Onları yarışmacı kimliklerini sergilerken görmeyi düşlüyoruz. Hüseyin Eroğlu gibi istikrar abidesine emanet edilen takım, daha fazlasını elde edecek güçte.
Menemen’in haklı gururu
Bülent Buda: Harika bir dönemdi. İlk yıllarında çıktıkları, geldikleri ligde ses getirdiler. Tahir Başkan, Cenk Hoca ile arkadaşları, kutlanmayı hak ediyorlar. Bence kalesinde Selmani takımın itici gücü, öz güven merkeziydi. Savunmada başarılıydılar. O bölgede de Ali Keten, devamlılığıyla öne çıktı. Taşkın’ın kaptanlığı ile futbol bilgisi ve teknik becerisi bir tür maestro görünümündeydi alanda. Tayfun orta alanda iyi, dik duruyor, Mustafa sağ kanatta sol ayak becerisi ile göze batıyor. Mehmet Boztepe Balıkesir’den gelip Menemen’de devamlılığı ile futbol kalitesini 3 tık yukarı taşıyordu. Samed’in dönüşü ile ligin bitimine doğru ulaştığı düzey, fantastik golleriyle eski günleri anımsattı bizlere. Puan cetvelindeki yerini güvenceye aldıktan sonra alana sürülen gençler, izleyene coşkulu, seyir keyfi olan bir futbol izlettiler.
Fatih Tanfer: TSYD turnuvası sonrası 90+3 köşemizde ligler başlamadan evvel 3 maçını seyrettiğimiz Menemenspor hakkında, ‘Herkesi şaşırtacak’ ifadesini kullanmıştık. Ligin birinci yarısını 2. sırada bitirdi. 9 haftalık sıkıntılı süreci daha çabuk atlatsa en azından Play Off’un içerisindeydi. Ligin son bölümünde güçlü bir Menemenspor’u izledik. Takımda en az 4 futbolcu tüm kulüplerin gözdesi oldu. Ve doğru transferler yapmaya da devam ediyorlar. Tahir Başkan ve arkadaşları büyük emek verip inançla mücadele ediyorlar. Cenk Hoca da kendisine güvenenleri mahcup etmedi. Bu sezon Menemenspor alkışı hak etti.
Mehmet Demirtaş: İşimiz gereği ve yaşadığımız coğrafya bakımından Ege takımlarıyla haşır neşiriz. Sezon değerlendirmesi yaparken büyük fotoğrafa baktığımız zaman bizleri en çok mutlu eden Menemenspor’un sürpriz performansı oldu. 1. Lig’de ortaya koyduğu oyun ve aldığı sonuçlarla hafızalara kazındılar. Cenk Laleci ve öğrencileri, zorlukların ve engellerin üstesinden aşmayı çok iyi başardılar. Önümüzdeki sezon için şimdiden şampiyonluğun adayları arasına yazdık bile.
Daha güçlü dön Bal Kes
Bülent Buda: Deneyimli, genç karışımı seçenekli bir oyuncu topluluğu, bu oyuncu topluluğuna oturaklı, futbolcuyu geliştiren bir teknik adamı getirin. Büyükşehirsiniz, kaynak yaratın. Futbolcuya öz güven aşılayın. Balıkesir yönetimi, bu süreci iyi götürememiştir. Yarışma dışı kalmalarının nedeni, özellikle Balıkesir’de kendi alanlarında yitirdikleri puanlardır. Kara mizah gibi dış sahalarda topladıkları puanlarla lige tutundular. Oysa Balıkesir daha iddialı, yarışmacı, rakiplerini ürküten yapıda olmalıydı. Olmadı, istenilen sergilenemedi.
Fatih Tanfer: Büyük ekonomik sorunlarla uğraştılar. Teknik adam değişiklikleri oldu. Elbette bu kadar sorunlarla uğraşan bir takımın performansının daha üst noktaya gelmesi beklenmezdi. Ancak Balıkesir’in büyük avantajı, altyapıdan gelen kendi evlatlarını kazanması oldu. Aly Malle, Mrsic’in takıma katkıları üst düzeydeydi. Bu yıl ekonomik sorunların çözülüp doğru transferlerle sezona başlaması şart diye düşünüyorum. Çünkü lig bu yıl daha zor olacak.