12.04.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
NİHAN YARKENT İNCE
“Kim Tutar Seni-Mucizeni Yaşa” kitabının yazarı Nalan Miri Sözer, “Cebinizdeki tecrübelere güvenin. Hayat asıl şimdi başlıyor” dedi.
23 ülke ve 120 şehir gezen gazeteci, yazar, marka danışmanı ve Tasting Alaçatı’nın mimarı iki çocuk annesi Nalan Miri Sözer, 40 yaş bunalımını dibine kadar yaşadı. Zor günleri nasıl atlattığını da “Kim Tutar Seni-Mucizeni Yaşa” kitabında paylaştı. Beşinci baskısını yapan kitabıyla çok yakında Amerika’da da okuyucularıyla buluşacak olan Sözer, kadınlığın ‘Da Vinci Şifresi’ni 40’ında çözdüğünü söyledi. Hemcinsi yaşıtlarına “40 yıl hayata hazırlandım; cebime koyduğum tecrübelerimle asıl şimdi başlıyorum diyin. İşte o zaman hayat şahane oluyor” tavsiyesinde bulunan Sözer ile hayata, İzmir’e ve dünyaya bakışını konuştuk.
Sizi yollara düşüren neydi?
Mesleğim sebep oldu aslında, haberin özünde yaşam, yaşamın özünde de seyahat var. Gezdiğim yerlerde yaşadığım deneyimlerin bana öğrettikleri ve yarattığı haz duygusu zaman içinde gittikçe arttı. Ve bu artan duygular yolculuğu benim için tutku haline getirdi.
Türklere dünya nasıl bakıyor?
Yurtdışındaki Türk algısı kebap, lahmacun, lokumdan ibaret değil. Kurtuluş Savaşı ve sonraki sğreçteki mücadeleci ruhumuz, zor zamanlarda biraya gelmemiz ve misafirperverliğimiz gibi bize has özellikler nedeniyle, kültürümüz merak ediliyor.
Çocukluğunuzun İzmir’i için çok güzel betimlemeleriniz var. Sizce geçmişimize sahip çıkmak zor mu?
Avrupa sahip olduğu değerleri korumakta çok başarılı ama biz değişmeye, yıkıp daha popüler olanı yapmaya, tüketmeye, köklü olan şeyi eski diye değiştirmeye çok meyilliyiz. Ege özelinde konuşursak mimarisi, doğası, tarihi, yemekleri, insanları, göçmen kültürü ile çok özel, bence çocuklarımıza bu kültürün parçası olduğunu hissettirmeli ve korumayı öğretmeliyiz.
“Kim Tutar Seni-Mucizeni Yaşa” adlı kitabınızda 40 yaş bunalımı ve kurtulmanın formülleri var. 40 yaş bunalımından nasıl çıkılır?
Asıl mesele zamansızlığı içselleştirmek, ‘Eyvah zamanım az kaldı’ duygusu insanı olumsuz etkileyip her şeyden elini eteğini çekmesine neden oluyor. Eğer 40 yaş için; ‘Kırk yıl hayata hazırlandım, cebime koyduğum tecrübelerim ve farkındalıklarımla asıl şimdi başlıyorum” diyebiliyorsanız hayat şahane oluyor. Üretmeyi, çalışmayı, mücadele etmeyi, paylaşmayı ve pozitifliği hayatınızda tutarsanız yarattığınız kendi mucizelerinize bile inanamayacaksınız.
Kitap için dünyanın farklı yerlerinden birçok kadınla konuşmuşsunuz. Onların 40’lı yaşlara bakış açısı nasıl?
Dünyanın her yerindeki çoğu kadın 40 yaştan korkuyor. Yani aslında evrensel bir duygu durumu; yaşlanmak, üretememek, zamanının az kaldığını düşünmek gibi birçok kaygıya yol açıyor.
Kitap yakında Amerika’da da okuyucuyla buluşacak, hazırlıklar nasıl gidiyor?
Yayınevine kitabımı refere edecek kişi kitabı okuyor. Bana attığı mailde, “Süper bir kitap. Dünyanın neresinde olursak olalım kadın olarak hislerimiz, düşüncelerimiz hep aynı” diye yazdı.
59 İŞLETME BULUŞACAK
Bu yıl yine Tasting Alaçatı’yı düzenliyorsunuz. Bu sene nasıl bir etkinlik bekliyor bizi?
Geçen yıl ilkini yapmıştık, 2 bin akif, 20 bin proaktif katılımcıyla buluştu. Tasting Alaçatı bu yıl kültürel değerlerimizi hissettirme ve yaşatma noktasında çok daha güçlü bir içeriğe sahip; şeflerin özel tarifleri, tadım mönüleri, degüstasyon atölyeleri, kitap söyleşileri, doğada sabah meditasyonu, sergiler, caz ve klasik müzik konserlerinden oluşan zengin bir program hazırladık. Bu yıl 59 ayrı işletmenin ev sahipliğinde 26-27-28 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek.