07.09.2022 - 16:22 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Türk-Yunan ilişkilerinde belki de 2020 yazındaki tansiyonu gölgede bırakacak yeni gerilim, dünya çapında yankı buluyor. Yunan savaş uçakları, Ağustos ayının son günlerinde NATO görevi için Akdeniz semalarına uçan Amerikan B-52 bombardıman jetine eşlik edecek Türk F-16'larının önünü kesmeyi denedi.
Hemen ardından Ege Denizi üstünde seyreden Türk savaş uçaklarına Girit Adası'na konuşlandırılmış Rus S-300 hava savunma sistemi tarafından radar kilidi atıldı.
Ankara, iki skandalın kayıtlarını NATO'ya ileterek Yunanistan'ın tırmandırdığı gerilimi dünya sahnesine taşıdı. Türkiye ayrıca, Birleşmiş Milletler'e (BM) Ege sorunundaki çözüm önerilerini açıklayan mektup gönderdi. Atina yönetimi ise, Türk jetlerinin hava sahasını ihlal ettiğini öne sürerek Türkiye'yi Avrupa Birliği (AB), NATO ve BM'ye şikayet etti.
Ta Nea gazetesi, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'nın AB ve NATO'ya mektuplar gönderdiğini, AB'den ve ittifaktan Türkiye'nin açıklamalarının kınanmasını istediğini yazdı. 'Sert mesaj' başlığını atan gazete, mektupta Ankara'nın dile getirdiği açıklamaların "Nedensiz, kabul edilemez ve Yunanistan'a karşı saldırgan" ifadeleriyle nitelendiğini bildiriyor.
Proto Thema internet sitesi, 'Yunanistan'dan AB, NATO ve BM'ye mektuplar: Erdoğan'ın sözleri kabul edilemez ve saldırgan' başlığıyla Atina'nın hamlesini haberleştirdi.
Yunanistan'ın yanında saf tutan ABD, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yaptığı resmi açıklamada taraflardan tansiyonu yükseltecek açıklamalardan kaçınmasını istedi. "Yunanistan'ın adalar üstündeki egemenliği sorgulanamaz" diyen ABD Dışişleri Bakanlığı, halihazırda devam eden Ukrayna işgaline atıfta bulunarak NATO üyeleri arasındaki gerilimi artıracak açıklamaların 'bilhassa yararsız' olduğunu vurguladı. Washington, Ankara ve Atina'yı birlikte çalışmaları için teşvik etmeyi sürdürdüğünü belirtti.
Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon ise, günlük basın toplantısında yöneltilen bir soruya diyalog vurgusuyla yanıt verdi.
Yunan medyası, ABD'den gelen açıklamaları geniş şekilde sayfalarına taşıyor. Kathimerini, 'ABD, Türkiye'nin Yunanistan'a tehditleri faydasız' başlığını tercih etti, CNN Yunanistan ve To Vima ise 'ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Türkiye'ye: Ege Denizi'ndeki adalardaki Yunan egemenliği tartışılamaz' başlığını kullandı.
Hafta içinde Türkiye'yi ziyaret eden Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, Ankara'dan sonraki durağı Atina'da Yunan mevkidaşı Nikos Dendias ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile bir araya geldi.
"Doğu Akdeniz'in gerginliğe ihtiyacı yok" cümlesini kuran Fransız bakan, Atina ve Paris arasında imzalanan Stratejik Ortaklık Anlaşması'nın basın toplantısında sorulması üzerine Türkiye'ye skandal bir mesaj verdi. Colonna, Yunanistan'a bir saldırı olması halinde Fransa'nın devreye gireceğini ve Atina yönetiminin yanında savaşacağını söyledi. İkinci maddesi öne çıkan söz konusu Stratejik Ortaklık Anlaşması ise, Yunanistan ve Fransa arasında 2021 yılında imzalanmıştı.
Doğu Akdeniz'de 2020 yazında iplerin gerilmesiyle beklendiği gibi Yunanistan'ın yanında saf tutan ülkelerin arasına katılan Fransa, Atina yönetimine altısı yeni 18 Rafale savaş uçağı sattı. Paris yönetimi ayrıca aralarında Belharra sınıfı savaş gemilerinin de bulunduğu bir dizi geminin satışı için de Yunanistan'dan 3 milyar euro alacak.
Kathimerini, 'Yunan-Fransız anlaşması: İkinci madde ve Ankara'ya mesajlar' başlığıyla Fransız bakan Colonna ile yapılan röportajı sayfasına taşıdı. Gazete, Fransa'nın bir numaralı diplomatının Yunanistan'a bir saldırı olması halinde ikinci maddenin hayata geçeceğini söylediğini kaydetti.
Eleftheros Typos gazetesi, 'Fransız Dışişleri Bakanı Türkiye'ye hatırlatıyor-Fransa ve Yunanistan'ın karşılıklı askeri yardım anlaşması var' başlığıyla Colonna'nın mesajlarını okurlarına aktardı.
To Vima gazetesi ise, İngiliz sitesi Reaction'daki bir analizi 'Türkiye Avrupa'daki bir sonraki savaşı Yunanistan'a karşı başlatabilir mi?' başlığıyla sayfasına taşıdı. Reaction'daki Gabriel Gavin imzalı analizde, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının ardından Türkiye'nin İstanbul ve Çanakkale boğazlarını bir gecede savaş gemilerine kapattığı, peşinden imzalanan tahıl anlaşmasıyla Karadeniz'den açılan gemilere Türk donanmasının eşlik ettiği belirtildi. "Türkiye Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez büyük bir deniz gücü olarak ortaya çıktı" diyen analiz, denizlerde iddialı hale gelen Ankara'nın yeni bir yeni bir çatışmayı tetiklemesinden korkulduğunu savundu.
Analize göre, Rusya'nın Karadeniz Filosu'ndaki amiral gemisi Moskva'nın Nisan ayında Ukrayna füzeleriyle batırılmasının ardından, Türkiye 122 gemi ve 12 bin askerle Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz'de savaş oyununa girişerek güç gösterisinde bulundu ve start tabancasını ateşledi. Ankara'daki Mavi Vatan hırsının Türkiye'nin komşularıyla çatışma getirdiğini ileri süren analiz, Türkiye'nin Yunanistan'ın Rodos, Midilli ve Kos gibi bir dizi turistik adadaki egemenliğine itiraz ettiğini yazdı.
Reaction'daki analiz, her ikisi de NATO'da olan Ankara ve Atina'nın ittifak üyeliklerinin tansiyonu düşürmek için yeterli olmadığını da vurguladı. Taraflar arasındaki anlaşmazlığın odak noktasının Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları olduğunu dile getiren Reaction, Türkiye'nin 1974 Kıbrıs Harekatı'na ilişkin hatıraların halen canlı olduğu Yunanistan'da Ankara'dan gelen açıklamaların şok etkisine yol açtığını belirtti.
Analize göre, Türk lider Erdoğan Karadeniz'in tahıl sevkiyatına açılmasındaki oynadığı rol ve Ukrayna'ya gönderdiği korkutucu Bayraktar TB2 SİHA'larla Türkiye'nin Batılı ülkeler için hiç olmadığı kadar önemli hale geldiğini biliyor.
Analiz, "İki Avrupa ülkesinin petrol ve gaz için tam anlamıyla bir savaşa girme şansı halen düşük görünebilir ancak Türkiye lideri Erdoğan halihazırda Rusya ile savaşan Avrupa'nın tek seferde yalnızca bir ülkeyle savaşmayı seçeceğini gayet iyi biliyor... Yakın tarih, onun sert davrandığında Batılı ülkelerden istediğini elde etmeye yöneldiğini gösteriyor" cümlesiyle sona eriyor.